Türkiye işçi cinayetlerinde Avrupa birinciliğini koruyor

madenci

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 10 Mart 2015’te Ankara’da düzenlenen bir toplantıda Türkiye’nin işçi cinayetlerinde Avrupa birincisi dünya üçüncüsü olduğunu reddetti. Bakan “bunlar temeli olmayan, sloganvari bazı ifadelerdir. Hangi istatistiğe göre Türkiye dünyada üçüncü sırada? Soma ve Ermenek olayları olmamış olsaydı, Türkiye’de 100 bin işçiden 6 ölümün gerçekleştiği bir ülke noktasına gelecekti. 2002’de 100 bin işçiden 16 işçi hayatını kaybederken, bugün 100 bin işçiden 6 ölüm gerçekleşme noktasına geldik. O derece pozitif bir seyir vardır. 6 kişi fazla değil mi? Çok fazla. Hedefimiz, iş kazalarında ve meslek hastalıklarında hiçbir işçinin ölmemesi. Avrupa’da bu 100 bin işçiden 3 işçi” dedi.

İşçi Sağğı ve Güvenliği Meclisi’nin yayınladığı rapora göre, 2015 Ocak ayında 125 işçi, Şubat ayında 85 işçi, işçi cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Tek başına bu iki ay bile ne kadar korkunç bir tabloyu önümüze koyuyor. Soma maden katliamında resmi olarak açıklanan -ki daha fazla- 301 maden işçisinin kitlesel katliamı… Ardından Ermenek’te 18 madencinin daha katledilmesi, Mecidiyeköy Torunlar İnşaat’ta yaşanan katliamlar…

Aziz Çelik’in 13 Mart tarihli Birgün gazetesinde Bakan Çelik’e bağlı kurumlar ile Eurostat verilerini kullanarak yaptığı araştırma, Bakanın yalan söylediğini ortaya koyuyor. Çelik’in araştırmasına göre, 2003-2014 yılları arasında işçi cinayetleri ve meslek hastalıkları sonucu ölen işçilerin sayısı 14 bin 587’dir. Bakan Çelik’in verdiği rakamların yanlış olduğunu belirten Aziz Çelik; işçi ölüm oranın 2013’te 10.9, 2014’te ise 15.4 olduğunu ortaya koyuyor. Bakan “Soma ve Ermenek olmasaydı 100 binde 6 olacaktık” diyor. Bunun da yanlış olduğunu belirten A. Çelik, “Soma Ermenek olmasaydı, 100 binde 12.8 olacaktı” diyor.

Keza AB ülkeleriyle kıyaslandığında 2011 yılı itibarıyle AB içinde yer alan 15 ülkede işçi ölümü oranı yüz binde 1,8 Türkiye ise 15,4! Türkiye işçi cinayetleri AB 15 ortalamasının 8,5 katı. Almanya, İsveç ve Finlandiya söz konusu olduğunda bu oran, 13 kata yükseliyor. Öte yandan uzun dönemli (2003-2011) karşılaştırmada, AB verileri yüz binde 2 civarında seyrederken, Türkiye’de yüz binde 11 civarında seyrediyor. İşte tablo bu kadar açıkken, Bakan halen bu demagojilere baş vurabiliyor.

Son yıllarda işçi cinayetleri katliama dönüşmüş durumda. Öyle ki, burjuva kalemşörler bile “kaza değil cinayet” demeye başladılar. Aslında Bakan da çok iyi biliyor ki, Türkiye işçi cinayetlerinde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Burjuvazinin çıkarları yalan gerektiriyorsa, onu yapmaktan çekinmiyorlar. Burjuvazi ve hükümetleri istediği kadar yalan söylesinler, gerçekler saklı kalmaz! İşçi cinayetlerine karşı yapılan eylemlerinin önünü bu yalanlarıyla da durduramazlar.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …