Rusya’nın, Cenevre görüşmelerinin başladığı 14 Mart günü Suriye’den çekileceğini açıklaması, önemli tartışmalara yol açtı. Amerikancı yazarlar, hemen Rusya ile Suriye’nin arasının açıldığını, Rusya’nın Esad’a haddini bildirmeye çalıştığını, ya da en hafifinden “Suriye bataklığı”nda boğulmak istemediğini ileri süren yazılar yazmaya başladılar. Oysa ortada ne Esad-Rusya sürtüşmesi vardı, ne de Rusya bir yenilgi ve “bataklık” korkusu yaşamaya başlamıştı. Sözkonusu olan tek şey, …
Devamını okuDünya
Suriye’de federasyon ilanı ne anlama geliyor?
16 Mart günü, Cizire kantonunun Rimelan kentinde yapılan bir toplantıyla, “Rojava ve Kuzey Suriye Demokrat Federal Sistemi” ilan edildi. Kürt hareketinin önderliğinde gerçekleştirilen bu federasyon ilanına giden süreç, Suriye savaşının geldiği aşamayı göstermesi bakımından önemlidir. Neden şimdi Elbette Suriye’de savaş nasıl biterse bitsin, savaş öncesi koşullara geri dönme ihtimali yoktur. Rojava’da federasyon ilanı ise, Kürt hareketinin, savaş içinde elde …
Devamını okuKöleci sistem yıkıldı ama KÖLELİK SÜRÜYOR
Köleci sistem, bin yıl kadar önce tarih sahnesinden çekildi. Ancak köle ticareti, sömürgeci devletler tarafından asırlar boyunca sürdürüldü. Yaklaşık 12 milyon Afrikalı köle, Amerika kıtasına taşındı. Yüzbinlercesi yollarda öldü. Köleliğin yasal olarak kaldırılması ancak 20. yüzyılda gerçekleşti. Birinci emperyalist savaş sırasında Rusya’da Ekim Devrimi’nin gerçekleşmesi, ardından birçok ülkede, sömürgeciliğe karşı halk isyanlarının ve devrimlerin patlak vermesi üzerine, o günkü adıyla …
Devamını okuAB ile “Kayseri pazarlığı”: Mülteciler Türkiye’ye!
Türkiye ile AB arasındaki pazarlık aslında geçtiğimiz Ekim ayında, Merkel’in Türkiye ziyareti sırasında başlamıştı. Erdoğan, 1 Kasım’da gerçekleşecek seçimlere dönük olarak AB’nin desteğini istemiş, karşılığında ise Suriyeli sığınmacıların Avrupa’ya olan akınını durdurma sözü vermişti. O dönem, Türkiye’den Avrupa’ya sığınmacıların taştığı, hergün yüzlerce Suriyeli’nin Ege’nin karanlık sularına gömüldüğü, Aylan bebeklerin kıyıya vurduğu günlerdi. Su alan botlar, sahte can yelekleri, kaptansız tekneler …
Devamını oku1 Mayıs’ın kökenleri
Bir proleter bayram gününü, 8 saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi, ilk kez Avustralya’da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856’da bütün bir işgünü boyunca çalışmamaya ve o gün sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenlemeye karar verdiler. Bu kutlamanın yapılacağı gün olarak da 21 Nisan tarihi saptandı. Avustralyalı işçiler bu kararı, yalnızca 1856’da uygulamaya niyetlenmişlerdi. Ama …
Devamını oku1 Mayıs’ı yaratan öncü işçiler
8 saatlik işgünü mücadelesini örgütleyen öncü işçiler; August Spies, Louis Lingg, George Engel, Adolph Fischer ve Albert Parsons, 1,5 yıl süren davada yargılandılar. Onlar, mahkemede sınıfın gerçek öncüleri olarak, sanık sandalyesinden tüm burjuvaziyi yargıladılar. Bu süre boyunca işçiler, önderleri için sokakları doldurdu, onların idamını durdurmaya çalıştı. Buna rağmen dört işçi idam edildi. Louins Lingg ise, idam edilmeden önce hücresinde katledildi. …
Devamını okuSur ve Toledo
Başbakan Davutoğlu “Sur’u Toledo yapacağız” deyince, Toledo gündemimize girdi. Toledo neredeydi? Neden örnek gösteriliyordu? Sur ile benzerliği neydi? Toledo, İspanya’nın ortasında yer alan Kastilya-La Mancha özerk bölgesinin merkezidir. Diyarbakır’ın Sur ilçesi gibi zengin bir tarihsel dokuya sahiptir. Keza Sur gibi sur-içi bir yerleşim bölgesidir. Önceleri bir çoban yerleşimi olan bu bölgeyi, MÖ 192’de Romalı bir komutan ele geçirerek, daha sonra …
Devamını okuYunan çiftçiler eylemde
Yunanlı çiftçiler, hükümetin emeklilik reformu ve tarım politikalarını protesto etmek için, Şubat ayı içinde pek çok eylem gerçekleştirdiler. Bulundukları bölgelerde protestolar düzenlemek, Türkiye ile olan İpsala ve Pazarkule sınır kapılarını ve Markopoulo bölgesinde havaalanına giden yolu kapatmak, traktörlerle yolları kesmek gibi eylemlerin ardından, çiftçiler eylemlerini büyütme kararı aldı. Günlerce süren eylemlerin ardından 12 Şubat günü, iki günlük bir eylem süreci …
Devamını oku8 Mart 1857- Dünya emekçi kadın günü
Bugün artık giderek artan sayıda kesim, 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlamaktadır. Öyle ki, devrimci yapılar ve reformist partiler arasında bile, “Emekçi Kadınlar Günü” diyenlerin sayısı azalmaktadır. Elbette burada sorun, salt “emekçi” kelimesinden ibaret değildir. Kadının özgürleşme mücadelesine bakışla, kadını toplumsal olarak konumlandırmayla ilgili bir farklılaşma sözkonusudur. 8 Mart, kadının ezilmesinin nedeni olan kapitalizme karşı bir kavga çağrısı olarak …
Devamını oku18 Mart 1871- Paris Komünü
Zincirlerinden kaybedecek başka bir şeyi olmayan proletarya, ücretli kölelik düzenine en büyük darbeyi, ilk kez 1871 yılında Paris Komünü’yle vurdu. Tarihteki ilk proleter devlet olan Paris Komünü, ancak 72 gün yaşayabildi. Kapitalizmin hızla geliştiği 1800’lü yıllar, proletaryanın da sayısız ayaklanmasına sahne oldu. Bir tarafta zenginliğin, öte tarafta derin bir yoksulluk ve sefaletin görülmemiş derecede büyüdüğü yıllardı bu dönem. Fransız proletaryası …
Devamını oku