Başyazı

Zalimlerin, sömürücülerin , kanemicilerin üzerine YÜRÜYELİM!

Yine bir seçimin öngünündeyiz. AKP döneminde “demokrasi” ve “halkın iradesi” ne kadar çok katledildiyse, o kadar sık sandık kuruldu ve bu kavramlar o kadar değersizleştirildi. Neredeyse her yıl yapılan seçimler, AKP’yi aklamanın, kurmaya çalıştığı rejimi meşrulaştırmanın aracı haline getirildi. Öyle ki halk, AKP kazanana kadar seçime gitmeye mahkum edildi. Bunun son örneğini 31 Mart seçimlerinde yaşadık. Büyükşehirler başta olmak üzere …

Devamını oku

Bu kan denizinin ufkundan KIZIL BİR GÜNEŞ DOĞACAK!

1 Mayıs’ı geride bıraktık. Her 1 Mayıs’ta olduğu gibi pek çok mesajıyla birlikte tabi ki… 2019 1 Mayısı, kitleselliği, direnişçiliği, militanlığı ile egemenlere korku salarken; işçi ve emekçilere ve onların temsilcilerine moral ve umut aşıladı… Bu yılki 1 Mayıs’a dünyada Fransa’nın, ülkemizde Taksim’in damgasını vurması, bunun en önemli göstergesidir. Yaklaşık 6 aydır Fransa’yı sallayan “Sarı Yelekliler”, 1 Mayıs günü de …

Devamını oku

Faşizme ve tüm gericiliğe karşı TEK YUMRUK OLALIM!

Geçen sayımızın manşeti “Sefalet eken öfke biçer”di. Sefalet ekenler, öfkenin ilk belirtilerini görmeye başladı, bunun arkası gelecektir… 31 Mart seçimleri halkın, krizle birlikte artan yoksulluğa, işsizliğe, yoğun sömürü ve baskıya karşı biriken öfkesinin sandığa aktığı bir seçim oldu. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyükşehirde AKP’nin yaklaşık 25 yılı bulan hükümdarlığı yıkıldı. Hem de pervasızca yapılan usulsüzlüğe, hileye rağmen… …

Devamını oku

Sefalet eken öfke biçer! ÖFKEYİ EYLEME DÖNÜŞTÜRELİM!

Doğanın ve toplumun canlandığı bahar aylarına girmiş bulunuyoruz. Mart ayı ile birlikte doğadaki canlanış, onun bir parçası olan insanı da etkilemiş, uyandıran, harekete geçiren bir rol oynamıştır. Bir direniş efsanesi Newroz’un bu ayda gerçekleşmesi tesadüf değildir. Toplumsal olaylar açısından da böyledir. Paris Komünü’nden 8 Mart’a, tarihe damga vurmuş birçok direniş yaşanmıştır. Bizde de Gazi’den Kızıldere’ye direnişle anılır Mart ayı… * …

Devamını oku

Geçti artık boyuneğme dönemi; YAZGIMIZ KAZANMAKTIR!

Ünlü Sovyet şairi Mayakovski, “Parti” adlı şiirini “yazgımız kazanmaktır” diye bitiriyor. Bunu, eşit ve özgür günler için mücadele edenlere, bu uğurda ölümsüzleşenlere karşı bir borç addediyor. İşçi ve emekçilerin ağır yaşam koşullarına, çektikleri acılara artık son vermek gerektiğini haykırıyor dizeleriyle… Bu sözler, 20. yüzyılın başında, Ekim Devrimi başta olmak üzere devrimlerden aldığı güçle söyleniyor kuşkusuz. Aradan geçen 100 yıllık sürede …

Devamını oku

Şimdi “Fransızca konuşma” zamanı

Marksist literatürde “Fransızca konuşmak”, eylemin diliyle konuşmak demektir. Lenin’in ifadesiyle; “ayağa kaldırıcı sloganlarla kitlelerin doğrudan mücadelesini, enerjisini artırmak ve çapını genişletmek”tir. Bu tanım Fransa’nın tarihine atıfla yapılıyor. 1789 Devrimi’nden Paris Komünü’ne büyük dönüşümlere imza atması, radikal ve kesin sonuçlara götüren eylemlere sahne olması, “Fransızca konuşmak” diye bir terimi üretmiş. “Fransızca konuşmak” yükseliş dönemine geçildiğinin işaretidir aynı zamanda. Tersten “Almanca konuşmak” …

Devamını oku

Krizin faturasını ödememek için GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!

Krizin etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Hükümet, önce “Yeni Ekonomi Program”la, ardından 2019 bütçesiyle ve hazırladığı torba yasalarla, krizin yükünü işçi-emekçi kesimlere yıkmakta kararlı olduğunu ortaya koydu. Asıl sorun buna gereken yanıtın verilip verilmeyeceğinde düğümleniyor. İşçilerin krize karşı ilk andaki tepkilerinin bundan sonraki seyri, sadece bu politikaların sonucunu değil, AKP ve ülkenin geleceğini de belirleyecek öneme sahip. * …

Devamını oku

Ya açlık ve ölüm YA DİRENİŞ ve YAŞAM

Ekonomik kriz bütün şiddetiyle üzerimize yıkılmaya başladı. İşten çıkarmalar artık onbinlerle ifade ediliyor; enflasyon son 15 yılın zirvesine çıktı; işsizlik fonundan 11 milyar lira, yasalara aykırı biçimde kamu bankalarına dağıtıldı; ücretlerde ve kamu maaşlarında kesintiler sözkonusu; kitlesel açlık tehdidi ile karşı karşıyayız. Burjuvazi, krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetmek istiyor; hükümet de bunun için harekete geçmiş durumda. IMF’siz IMF programını …

Devamını oku

Krize karşı DEVRİM Kapitalizme karşı SOSYALİZM!

Seçimlerden sonra krizin tüm şiddetiyle sökün edeceği bekleniyordu. Seçimlerin yaklaşık bir buçuk yıl öne alınmasının temel sebeplerinden biri de buydu. Ağustos ayından itibaren adına “döviz krizi” ya da “finansal kriz” denilen, ama gerçekte çok yönlü ve yapısal olan kriz, tüm görüngüleriyle ortaya çıktı. Bunun en büyük zararını işçi ve emekçiler şimdiden çekmeye başladılar. Zamlar seçimlerden hemen sonra başlamıştı zaten. Ağustos …

Devamını oku

Kriz derinleşiyor, saldırılar artıyor KAVGAYA HAZIR OL!

Bir seçim oyunu daha sona erdi. “İlkinde yaşanan trajedinin, ikincisinde komediye dönüşmesi” gibi birbirinin tekrarı şeklinde cereyan eden seçimlerin en rezilini yaşadık. Bir simülasyon oyunu ile işi bitirdiler ve herkesin bunu “seçim sonuçları” olarak kabullenmesini istediler. Oyuna dahil olan tüm partiler de -önceki seçimlerde olduğu gibi- duruma boyuneğdi. Çünkü hepsi bu düzenin bir parçası! Hepsi kendisine verilen misyonu yerine getiriyor. …

Devamını oku