Genel

Halkın en önemli gündemi: Ekmek ve adalet

Son yıllarda yapılan “kamuoyu araştırmaları”nda halkın en önemli sorunu “geçim sıkıntısı” şeklinde çıkıyor. Onu “adaletsizlik”, “işsizlik” ve “eğitim” izliyor. Ama “ekonomi” açık ara hep önde. Nasıl olmasın? Halkın ezici çoğunluğu “ortalama ücret” halini alan asgari ücret civarında bir parayla geçinmek zorunda. Ve ilk kez asgari ücret daha işçinin eline geçmeden “açlık sınırı”nın altında kaldı. Şubat ayı enflasyonu TÜİK’e göre bile …

Devamını oku

30. yılında Gazi Direnişi’ne yeniden bakmak

Gazi Direnişi 30. yılında… Aradan geçen 30 yıl, ona daha nesnel bakmak ve doğru dersler çıkarmak için, yeterince uzun bir süredir. Biz de Gazi’ye, Gazi Direnişi’ne bu bakışaçısıyla yeniden bakıyoruz. Onu hakettiği yere oturtmak bakımından bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. 12 Mart 1995 Pazar akşamı saat 20.30 sıralarında, Gazi Mahallesi’nde 4 kahvehane ile bir pastane, kontrgerilla tarafından tarandı. Saldırıda 1 kişi …

Devamını oku

Emekçi kadının sahiplendiği kavga yenilmez!

Kölelik, feodalizm, kapitalizm… Bütün sınıflı toplumlar kadını, yani toplumun yarısını yok saydı. Çünkü egemenler, kendi hegemonyalarına son verecek sınıfın yarısını etkisizleştirmek istiyorlardı. Bütün devrimlerde önce kadını vurdular bu yüzden… Onun sahiplendiği kavgadan iki kez korktular. 1857’de fabrikalarında yakılan 129 kadını yaktıkları gibi… Yüzyıllar geçmesine rağmen bu korku değişmedi. Emekçi kadının korkusuzluğu, kararlılığı da…  Onlar boş tencerelerini ve gözyaşlarını evlerinde bırakıp …

Devamını oku

8 Mart sınıfsaldır, devrimcidir!

8 Mart, Dünya “Emekçi Kadınlar” Günü’dür. Fakat son yıllarda “Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı ve kutlamalara erkeklerin gelmesi yasaklandı. Feminizmin güç kazanmasıyla birlikte 8 Mart’ın tarihi ve sınıfsal yönü unutturulmaya çalışıldı. Oysa 8 Mart’ın ortaya çıkışı, bir “mücadele günü” haline gelmesi, tamamen sınıfsal ve devrimcidir. “Emekçi” vurgusu basit bir kelime sorunu değildir. Kadının özgürleşme mücadelesine bakışla, toplumsal konumlanmasıyla ilgilidir. Sadece …

Devamını oku

Haklarımızı bilelim, gaspedilmesine izin vermeyelim! İŞÇİLERİN MÜCADELESİ MEŞRUDUR!

İşçi sınıfının büyük bir bölümü, ne yazık ki haklarını bilmiyor. Onun için birçok şeye sessiz kalıyor, patronların önüne sürdüğü evrakları imzalıyor. Bazen de bilmesine rağmen ekonomik koşullar, örgütsüz oluşu gibi unsurlar, önüne sürüleni kabullenmeyi getiriyor.   Uzun çalışma saatleri, vardiya değişimindeki hileler İş kanununda haftalık çalışma saatleri en fazla 45 saat olarak belirtilmiştir. Bu sürenin üzerindeki çalışma mesaiye girer. 45 …

Devamını oku

NEWROZ isyan ateşidir!

21 Mart, gece ile gündüzün aynı saatlere eşleştiği, doğanın canlandığı, baharın müjdelendiği gündür. O yüzden Ortadoğu halkları, bu günü “yeni gün” “New-roz” olarak adlandırmış ve çeşitli retoriklerle karşılamışlardır. Doğasal uyanışı toplumsal uyanışla da birleştiren mitolojik öyküler eklenmiştir sonra. Bunların içinde en çok bilineni ise, Demirci Kawa’dır. Efsaneye göre bir dağın başında zalim Dehak yaşamaktadır ve insan beynini başındaki yaralara sürerek …

Devamını oku

Hapishanelerdeki hak ihlalleri

Şubat ayı boyunca hapishanelerdeki hak gaspları devam etti. Yine tutsakların tahliyeleri keyfi gerekçelerle erteleniyor, hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor ve ölüme terk ediliyor. Hastaneye gidiş gelişler, ziyaretler tutsaklar için ayrı bir işkence sürecine çevriliyor. Disiplin cezaları, yapılan en küçük hak arama eyleminde tutsakların başında sallandırılmaya devam ediyor. Hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı, hapishane kapasitesinin üzerinde. Artık hapishaneler yetmiyor ve yeni hapishaneler …

Devamını oku

Artvin’de PDD okuru Murat Tokdemir serbest bırakıldı

Artvin-Şavşat’ta PDD okuru Murat Tokdemir, 10 Şubat günü gözaltına alındı; 11 Şubat günü mahkemeye çıkartılarak tutuklandı ve Artvin Kapalı Cezaevi’ne konuldu. 5 Mart günü ise tahliye edildi. Murat Tokdemir, tutuklanma sürecini şöyle anlatıyor: 10 Şubat günü Şavşat girişinde jandarma tarafından durduruldum. Artvin Cumhuriyet Savcılığı’nın araba ev ve işyerim için arama emri olduğunu söylediler. Bunun üzerine ben arama emrini göstermelerini istedim. …

Devamını oku

18 Mart 1871- Paris Komünü

Zincirlerinden kaybedecek başka bir şeyi olmayan proletarya, ücretli kölelik düzenine en büyük darbeyi, ilk kez 1871 yılında Paris Komünü’yle vurdu. Tarihteki ilk proleter devlet olan Paris Komünü, ancak 72 gün yaşayabildi. Kapitalizmin hızla geliştiği 1800’lü yıllar, proletaryanın da sayısız ayaklanmasına sahne oldu. Bir tarafta zenginliğin, öte tarafta derin bir yoksulluk ve sefaletin görülmemiş derecede büyüdüğü yıllardı bu dönem. Fransız proletaryası …

Devamını oku

5 Mart 1953 – Stalin yaşamını yitirdi

stalin-kizilordu

“Lenin ışıktır, Stalin toprak. Ağır Rus toprağı… Tohumu, bir buğday tanesini aldı. Şimdi ne olursa olsun, ne kadar yağmur ve kar yağmazsa yağmasın, o bu tohumu saklar, başak haline sokuncaya kadar onu bırakmaz.” Böyle diyor bir Yunan yazarı, Stalin’i anlatırken… Stalin’in ölümünün üzerinden tam 72 yıl geçti. Ama burjuvazinin Stalin’e kini ve saldırıları bitmedi. Sadece burjuvazi değil, her tür karşı-devrimci …

Devamını oku