Antakya, geçmişten beri Ortadoğu’nun en stratejik noktalarından birisi olageldi. Eskiden Doğu’nun kraliçesi olarak geçen Antakya, tarihin ilk metropollerinden biriydi. Hem topraklarının verimliliği, hem de esas olarak Ortadoğu’ya giden en kısa yol olması nedeniyle, binlerce yıldır egemenler tarafından üzerinde hesaplar yapılan bir kent oldu. Geçmişte, Roma ve İskenderiye’yle birlikte dünyanın en büyük üç kentinden biri olan Antakya, M.S. 526 yılında meydana …
Devamını okuSiyasal
Dersimli bir yiğit Seydixon (Seyithan) Ağa
Dersim’in sert coğrafyası, insanlarını da şekillendirmiştir. Hayatta kalma mücadelesi ne kadar zorluysa, gençlerin yiğitlikleri de o kadar güçlü olur. Bir taraftan sarp kayaları, geçit vermez dağları ve vahşi hayvanları; diğer taraftan asırlar boyunca egemenlerin boyun eğdirme çabası, daha dayanıklı, daha direngen olmayı zorunlu kılıyor. Seydixon Ağa, cesaretiyle, savaşçılığıyla, direngenliğiyle nam salmış yiğitlerden biriydi. Keskin nişancıydı; attığını vurur, yüzüğün deliğinden mermi …
Devamını okuODTÜ’de cemaatin “örgütlenme hakkı” üzerine..
ODTÜ’de masa açan cemaatçilere yönelik tavır, “demokrasi” ve “söz hakkı” kavramlarını yeniden tartışmaya açtı. Öncelikle yapılan eylemin biçimine ilişkin birkaç söz söyleyelim. Masa açan türbanlı cemaatçilere karşı, bırakalım şiddet uygulamayı, hiçbir fiziksel temasın gerçekleşmemesi; çeşitli spekülasyon ihtimalini gözeterek kızlardan oluşan bir grupla müdahale edilmesi; müdahalenin masada oturan cemaatçilerle tartışmayla sınırlandırılmayıp, çevreye ve geçenlere ajitasyon çekilmesi vb. yönleriyle oldukça iyi düşünülmüş, …
Devamını okuSAVAŞ ve GENÇLİK
Toplumlar tarihinde, sınıfların doğuşu ve sömürücü sınıfların örgütlü baskı aracı devletle beraber, savaşlar kaçınılmaz hale gelmiştir. Bizler kapitalizmi zor yoluyla yıkıp, insanın insan tarafından sömürüsünü yani özel mülkiyeti ortadan kaldırıp yerine toplumsal mülkiyeti kurarak, kendiyle beraber bütün sınıfları tarihin çöplüğüne götürecek olan tarihteki en devrimci sınıfı proletaryanın devrimcileri olarak, halklar arasındaki savaşları her zaman barbarca ve insanlıktan uzak bulur ve …
Devamını okuTürk-İş’te çıkar kavgası istifayı getirdi. Devrimci işçiler sendika yönetimine!
Türk-iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu görevinden istifa etti. Uzun süredir kendi içinde gerginlikler ve çıkar çatışmaları yaşıyan Türk-iş, yönetim kurulunu toplayıp karar alamıyordu. Çıkar çatışması Kumlu’nun istifası ile sonuçlandı şimdilik. En çok üyeye sahip olan konferadasyonun genel başkanının istifası, işbirlikçi bürokratik sendikaların pek alışık olduğu bir şey değil. Tıpkı burjuva siyasetinde olduğu gibi. Burjuva düzen partilerinin ve hükümetlerinin yolsuzlukları, kirli …
Devamını okuMizah direnme gücüdür
31 Mayıs günü patlak veren Haziran Ayaklanması sürecinde en çok konuşulan konulardan biri de “gençlerin mizah gücü” idi. Vahşetin tam da ortasında, yağan gaz fişeklerinin, ölümcül gaz bulutunun, tomaların, panzerlerin içinde… “inanılmaz” bir biçimde mizah yapılıyordu. Hem de en güçlü, en pervasız, en “orantısız” dozda! Bu durum, hem direnişin meşruiyetini artırıyor, hem de kitleler nezdinde “sıcak” yönünü oluşturuyordu. Ancak gençlerin …
Devamını okuHaziran direnişiyle yeniden doğan FORUMLAR
Her büyük halk hareketinde olduğu gibi Haziran direnişi de kendi örgüt ve mücadele biçimlerini yarattı, yaratıyor. Bugün çeşitli semtlerde-parklarda devam eden “forumlar”, Haziran direnişinden doğan bir örgütlenme modeli olarak ortaya çıktılar ve varlıklarını sürdürüyorlar. Kuşkusuz “forumlar” ilk kez Haziran direnişiyle ortaya çıkmadı. Türkiye’de ’68 öğrenci hareketlerinden, 70’li yıllara, hatta ‘80 sonrası gelişen ve 90’ların ilk yarısına kadar uzanan öğrenci gençliğinin …
Devamını okuSavaşa ve faşizme karşı birleşik mücadele!
Hükümetin korkusu arttıkça saldırganlığı da artıyor. Katlediyor, tutukluyor, yeni yasaklar ve yasalar çıkarıyor vb… Haziran direnişinden bu yana saldırıların dozunu iyice arttırdılar. Okulların açılması ve maçların başlamasıyla birlikte mücadelenin yeniden yükseleceği korkusuyla, “eylül sendromu”na tutuldular ve “önleyici tedbir” olarak yine faşist yasa ve yasakları devreye soktular. Haziran direnişinin eylülle birlikte yeniden harlanacağı ihtimali yüksektir. Ancak AKP bunun yaygarasını herkesten çok …
Devamını okuHaziran ayaklanmasının en önemli mesajı: ÖRGÜTLENELİM! SİLAHLANALIM!
Elimize posta kanalıyla ulaşan TİKB(B) Merkez Yayın Organı “İhtilalci Komünist”in Temmuz 2012 tarihli sayısının başyazısını güncel öneminden dolayı kısaltarak yayınlıyoruz. * * * Mayıs sonunda başlayıp Haziran’ın yarısına kadar uzanan sürede, Türkiye tarihinin en büyük halk hareketi yaşandı. Halen çeşitli biçimler altında direniş sürse de, ilk 15 günkü büyüklüğünü ve yaygınlığını yitirmiş durumda. Elbette direnişin nedenlerinden, direniş boyunca süren aşamalarına …
Devamını okuBu savaşı durduralım!
Suriye’ye savaş çığırtkanlığı yine en üst perdeden yükseltilmiş durumda. Bu defa saldırı ihtimali çok daha yakın ve somut görünüyor. Ancak diğer taraftan, savaş karşıtı tepkiler de hızla yükseliyor. ABD’nin saldırı için bahanesi, 21 Ağustos günü başkent Şam yakınlarında Esad’ın kimyasal silah kullandığı iddiası. Ama Esad’ın kimyasal silah kullandığını kanıtlayamıyor. Çünkü birincisi, sadece Esad’ın değil, Suriye’deki El Kaideci çetelerin de elinde …
Devamını oku