Gazi Direnişi, 1995 yılında Cemevi’ne yakın bir kahvehaneye düzenlenen kontrgerilla saldırısı ile başladı. Gazi, sınıfsal olarak işçi-emekçi kesimlerin oturduğu, Kürt-Alevi yoğunluğunun bulunduğu, anti-faşist mücadelenin yüksek olduğu İstanbul’un sayılı semtlerden biridir. Devrimci örgütlerin faaliyetlerinin olduğu bu semtte, İhtilalci komünistlerin çalışmaları da mahallenin kuruluş dönemlerine kadar uzanır. Dolayısıyla devletin Gazi’yi hedefe çakması boşuna değildir. Saldırının duyulmasıyla birlikte başta devrimciler olmak üzere Gazi …
Devamını okuTarihimiz
8 Mart -Emekçi kadınlar günü
01 1857’li yılların ‘vaatler ülkesi’ Amerika’da, Newyork kentinde, sömürü had safhadadır. Çoğu kadın 40 bin dokuma işçisi, ağır çalışma koşullarından dolayı greve gider. Günde 16 saate varan sürelerde çalışıp düşük ücret almalarına karşı bir isyandır bu. Amerikan burjuvazisiyle dişe diş bir kavga başlar. Grevin yaygınlaşacağından korkan patron, grevcileri fabrikaya hapseder. Ardından çıkan yangında 129 kadın işçi yanarak can verir. Günlerden …
Devamını oku18 Mart 1871-Paris Komünü
Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan proletarya, ücretli kölelik düzenine en büyük darbeyi, ilk kez 1871 yılında Paris Komünü’yle vurdu. Tarihteki ilk proleter devlet olan Paris Komünü, ancak 72 gün yaşayabildi. Fransız proletaryasının grev ve gösteri karşısında zor günler yaşayan egemenler, dikkatleri iç çelişkilerden uzaklaştırmak için, 19 Temmuz 1870’de Prusya’ya savaş ilan etti. Savaş koşullarında mücadelenin önünü alacağını hesaplıyorlardı. Fakat …
Devamını oku“Vardım, varım, varolacağım” HER ŞEYE RAĞMEN…
Sıkı durun! / Kaçmadık, yenilmedik! Çünkü Spartaküs, ateş ve ruh demektir!/ Yürek ve can demektir! Çünkü Spartaküs, zafer özlemini /Sınıf bilinçli proletaryanın / Mücadele azmini ifade etmektedir Bunlar elde edildiği zaman / İster yaşayalım, ister yaşamayalım / Programımız yaşayacaktır! Ve kurtulan halkların dünyasına egemen olacaktır!/ Her şeye rağmen!.. Bu sözler, 15 Ocak 1915’te katledilen Karl Liebknecht ve Rosa Lüksemburg’un …
Devamını okuTek Tip Elbise saldırısı ve M. FATİH ÖKTÜLMÜŞ (*)
AKP hükümeti, kamuoyu oluşturabilmek için önce “FETÖ”cü olarak adlandırdıkları tutukluları kapsayacağını ilan etti; sonrasında “terörle mücadele” adı altında devrimci tutsakları da katarak, mahkemeye çıkarken “Tek Tip Elbise” (TTE) zorunluluğunu getirdi. Bu uygulama bilindiği gibi 12 Eylül askeri faşist cuntanın devrimci tutsakları teslim almak için gerçekleştirdiği yaptırımların en öne çıkanıydı. Bunu askeri içtima, zorunlu din dersleri, istiklal marşı gibi yaptırımlar izliyordu. …
Devamını okuKararlılığın, uzlaşmazlığın, cesaretin adı: İSMAİL CÜNEYT (STALİN MEHMET)
Yoldaşları arasındaki adı Stalin Mehmet’ti. Sınıf düşmanlarına karşı öylesine derin bir kin taşıyordu ki, ona bu adı vermişlerdi. İsmail Cüneyt, ideolojik-siyasi-örgütsel atılımın ve boşlukları doldurmanın adı oldu hep. İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan itibaren sefalet içinde büyüdü. Lise çağlarında devrimci düşüncelere ilgi duymaya başladı. 12 Mart 1971 darbesi gerçekleştiğinde lisedeydi ve tek …
Devamını oku100. yılında “Yeni Ekimler yaratmak” etkinliği
100. yılında Ekim Devrimi insanlığın umudu ve özlemi olmaya devam ediyor. “Yeni Ekimler yaratmak” şiarıyla, 5 Kasım günü İkitelli Eğitim-sen sendikasında etkinlik yapıldı. Etkinlik devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından sahne alan devrim emekçisi müzisyen arkadaşımız, söylediği marşlarla etkinliğe coşku kattı. Okunan şiirin ardından Ekim Devrimi’ni anlatan “Dünyayı Sarsan 10 Gün” belgeselinin …
Devamını oku100. yılında EKİM DEVRİMİ: İnsanlığın hala umudu, özlemi…
Bu yıl Ekim devrimi 100 yılı, yani bir asırı geride bırakıyor. Eski takvime göre 25 Ekim 1917’de gerçekleşen, onun için de tarihe “Ekim Devrimi” adıyla nakşolan Rusya’daki sosyalist devrim, 20. yy’a damgasını vurdu. Denilebilir ki, Fransız Devrimi’nden sonra, dünyayı en fazla etkileyen devrimdi Ekim. Onun içindir ki, en çok Fransız Devrimi ile birlikte anıldı, onunla kıyaslandı. Ama arada çok önemli …
Devamını okuEylül karanlığına, Ekim kızıllığı… EKİM ŞEHİTLERİ YAŞIYOR!
Gel bir bak yakından şu yiğitlere Daha dün gibiydi acımasız devrildiler Kan bir kara görüntüydü göğüslerinde Ölüm çirkindi onlar güzelleştirdiler. Düştüler toprağa özgürce, korkusuz Kurşun sesi değildi bir sevdalı gülüştü Düştüler dimdik, özgürce, yalın Öldüler ama çoğaldılar ölümsüz Ölmediler onlar, ölemezler ki Bu yadsınmaz gerçeği bilmedi satılmışlar Onlar bir atardamardı halkların yüreğinde Gecelerde yıldız yıldız uçuşan Gözyaşları yaraşmaz o ölülere …
Devamını oku“İlk kurşun”: OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN
Günlerden 29 Eylül 1980! Yer, İstanbul-Bağcılar yokuşu… Birazdan yeni bir tarih yazılacak, iki sınıf karşı karşıya gelecek… Güçler ve silahlar eşit değil, ama olsun! Sayı ve silah yönünden bir hayli üstün taraf, eskiyi, yani burjuvaziyi temsil ederken; karşısında iki ondörtlü ve bir bombasıyla tek kişilik bir ordu yeniyi, yani proletaryayı temsil ediyor… Çekildiği inşaatı bilinç ve çelikten iradesiyle granitten bir …
Devamını oku