Kapitalizm, ortaya çıktığı andan itibaren çocuk yaşlarındaki işçiler dahil herkesi günde 16 saati aşan sürelerle çalıştırmıştır. İşçiler de çalışma sürelerinin kısaltılması talebiyle birçok eylem yapmıştır. “8 saatlik işgünü” kavramı ilk kez 1817 yılında İngiltere’de, ütopik sosyalist Robert Owen tarafından dile getirilir. Owen’in, “8 saat çalışma, 8 saat eğlence ve 8 saat dinlenme” şeklinde oluşturduğu formül, hızla yaygınlaşıp bir slogana dönüşür. …
Devamını okuTarihimiz
Geleceğimizin köprüsü tarihimiz
2 Nisan 1948- Sabahattin Ali öldü 1907 yılında Gümülcine’de doğan Sabahattin Ali, ilk olarak Atatürk’ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla yaklaşık bir yıl tutuklu kaldı. “İçimizdeki şeytan” romanını yazmasının ardından, sivil faşistlerin tepkisini üzerine çekti ve bakanlık tarafından görevinden alındı. Asıl mesleği öğretmenlikten atılınca, gazeteciliğe başladı. Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte çıkardığı Markopaşa, Malum Paşa, Merhum Paşa ve Öküz …
Devamını oku18 Nisan 1979- Azmi Akan
İhtilalci komünist hareketin ilk üyelerinden ve ilk şehididir. Tutsak edilen yoldaşlarını kurtarmak üzere Hacı Bayram Karakolu’na düzenlenen baskın sırasında vurularak katledildi. Azmi, İstanbul’da Eczacılık Fakültesi’ni okuduğu yıllarda devrimci fikirlerle tanıştı ve gençlik hareketi içinde yerini aldı. Diyarbakırlı varlıklı bir ailenin çocuğuydu, tüm olanaklarını mücadeleye, devrime sundu. Adana’nın yoksul emekçi Kürt mahallelerinde, fabrikalarında faaliyet yürüttü. Büyük bir enerjiyle hem örgütünü hem …
Devamını okuGeçmişteki geleceğimiz KOMÜN
“Komün savaşçılarının anısı, sadece Fransa işçisi için değil, tüm dünya proletaryası için kutludur. Çünkü Komün yerel ve sıkı sıkıya ulusal bir amaç için değil, emekçi insanlığın, bütün aşağılanmışların, bütün küçük düşürülmüşlerin kurtuluşu için savaştı. Toplumsal devrimin öncü savaşçısı olan Komün, proletaryanın acı çektiği ve savaştığı her yerde sevgiler kazandı. Yaşam ve ölüm tablosu, dünya başkentini eline geçiren iki aydan çok …
Devamını okuKomün’de kadınlar
Paris Komünü’nde kadınların ayrı bir yeri vardır. Şehrin savunmasında önemli noktaları ateşe vermek için ellerinde gaz bidonlarıyla dolaşan “petrolcü kadınlar” direnişin sembolüydüler. Kadınlar barikatta son nefer, idam mangasına gülerek giden savaşçılar oldular. Komün’ün kısa bir süre de olsa onlara verdiği özgürlük için ölümü seve seve kucakladılar. Ve bir Prusyalı generale, “iyi ki bütün savaşçılar kadınlardan oluşmuyordu” dedirttiler. Sadece savaşçı değil, …
Devamını oku“Başkanlığa-sultanlığa” karşı NEVROZ ATEŞİNİ KÖRÜKLE!
21 Mart, gece ile gündüzün aynı saatlere eşleştiği, doğanın canlandığı, baharın müjdelendiği gündür. O yüzden de Ortadoğu halkları, bu günü “yeni gün” “New-roz” olarak adlandırmış ve çeşitli biçimlerde kutlamışlardır. Doğasal uyanışı toplumsal uyanışla da birleştiren mitolojik öyküler eklenmiştir sonra. Bunların içinde en çok bilineni, Demirci Kawa’dır. Efsaneye göre bir dağın başında zalim Dehak yaşamaktadır ve insan beyni yiyerek hayatta kalabilmektedir. …
Devamını okuTaş, yürek, barikat… GAZİ DİRENİŞİ
Gazi Direnişi, 12 Mart 1995’te Cemevi’ne yakın bir kahvehaneye düzenlenen kontrgerilla saldırısı ile başladı. Saldırı duyulunca, başta devrimciler olmak üzere halk sokağa çıktı ve tepkisini ortaya koydu. Gazi, sınıfsal olarak işçi-emekçi kesimlerin oturduğu, Kürt-Alevi yoğunluğunun bulunduğu, anti-faşist mücadelenin yüksek olduğu sayılı semtlerden biridir. Kısa sürede binlerce kişi Cemevi’nin önünde toplanır. Saldırıda bir dedenin ölmesi, bir infial yaratmıştır adeta. Komünist ve …
Devamını okuSosyalist anayasa
İlk sınıflı toplum olan köleci toplumdan, kapitalist topluma kadar tüm sömürücü toplumlarda yasalar ve anayasalar; köleleri, serfleri, işçileri sömürmek için yapıldı. İşçi ve köylülerin devleti ele geçirdiği halk cumhuriyetlerinde ve proletarya diktatörlüğünün kurulduğu sosyalist devletlerde ise, durum tam tersi oldu. Azınlığın çoğunluk üzerindeki diktatörlüğü ve sömürü son buldu. Doğallığında başta anayasa olmak üzere yasalar da buna göre şekillendi. Bunların içinde …
Devamını okuŞubat’ta atılan tohum…
Şubat ayı, ihtilalci komünistler için özel anlamlarla yüklü bir aydır. 19-21 Şubat 1979 tarihinde, Mustafa Suphi TKP’sinden sonra Türkiye’deki ilk komünist örgütün tohumları atıldı. O tohumlar kısa sürede filizlendi, çiçeğe durdu… “Bir tutam kır çiçeği”ydiler başlangıçta, ama Türkiye tarihinin en karanlık günlerinde direnişin simgesi oldular ve kitlelere umut verdiler. İşkencehaneleri, zindanları ışıklarıyla aydınlattılar. “Yargılayan savunma” ile kara cüppeli cellatları çılgına …
Devamını okuHücreler ve 12 Eylül kitapları Çukurova Kitap Fuarı’nda
Ocak ayının ilk haftasında açılan Çukurova Kitap Fuarı’na bu yılki ilgi oldukça fazlaydı. Fuarda, yayınevimiz tarafından basılan ‘Darbe Yenilgi Direniş: 12 Eylül’ kitabı ve Belge Yayınları ile birlikte ikinci kez basılan “Hücreler kitabı Dava Dosyası” da bu ilgiden payını aldı. Belge Yayınları’nın standında kitapları imzalayan Nevin Berktaş, yerel gazete ve dergilerin sorularını yanıtladı.Şujin gazetesinde çıkan röportajında, kitaplarına özellikle gençlerin ilgi …
Devamını oku