“Eğer çivi yapılmış olsaydı bu adamlardan Daha sağlamı bulunmazdı onlardan.” Nerede boşluk varsa, orayı doldurmakta tereddüt etmeyenlerdendi Mehmet Ali. Öylesine çok yönlü, öylesine çalışkandı ki, Adana’da boşluk oluştuğunda ısmail’in aklına ilk onun gelmesi boşuna değildi. “Kaçmalarla, göçmelerle tozarken Avrupa yolları”, Adana il komitesine koşar adımlarla gitti Mehmet Ali. Sefaköy Direnişi’nde, Aslan Tel yoldaşı ile birlikte İsmail’in önüne geçip bedenini siper …
Devamını okuEtiket arşivi
Faşist yasalar da sökmeyecek!
AKP hükümeti, Mayıs 2013’ten bugüne artarak süren gösteri yürüyüşlerinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle, 6-7 Ekim’de yapılan Kobane eylemlerini bahane ederek halkın özgürlüklerini kısıtlamak ve üzerindeki baskıyı arttırmak amacıyla Meclis’e 3 ayrı yasa teklifi sundu. Sunulan 3 paket de yalnızca AKP hükümetinin çıkarları üzerine kurulmuştur ve “Yeni Türkiye” olarak sunulan Türkiye Cumhuriyeti’nin daha da otoriterleşmesi anlamına gelmektedir. İç güvenlik paketi içerisinde 2911 …
Devamını okuSavaşa ve faşizme karşı 6 KASIM’DA MÜCADELEYE!
6 Kasım, öğrenci gençliğin mücadele günüdür! Çünkü 6 Kasım, YÖK’ün (Yüksek Öğrenim Kurumu) kuruluş tarihidir. 12 Eylül faşist cuntasının üniversiteleri her yönden kuşatmak ve baskı altında tutmak için kurduğu bir kurumdur YÖK! 1982 Anayasası ile yasallaşan ve o günden bu yana kimi değişiklikler yapılsa da, özü hep korunan faşist bir kurum!.. Kuruluşundan bugüne başta öğrenci gençlik olmak üzere tüm üniversite …
Devamını okuKayayım ben Granit (İsmail Cüneyt)
Komünist önder İsmail Cüneyt, 21 Aralık 1983 tarihinde İstanbul-Gayrettepe’de işkencede katledildi. 12 Eylül sonrası “gözaltında kayıp”ların ilkiydi O. Ama onun naaşını gizli bir şekilde gömmek yerine, gözaltına aldıkları yoldaşlarına göstererek, daha etkili kılmak istediler. Fakat yanıldılar! Öfke ve kin daha da bilendi, direniş daha da harlandı, yaygınlaştı… İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan …
Devamını okuOsman Yaşar Yoldaşcan ölümsüzdür
12 Eylül’e sıkılan ilk kurşun olan ve ihtilalcilerin 12 Eylül’e “hücum” ruhuyla girmesinin mimarlarından olan Osman Yaşar Yoldaşcan, ölüm yıldönümünde, “12 Eylül’ü direnenler yargılar” sloganıyla anıldı. Osman Yaşar Yoldaşçan ve 12 Eylül afiş ve stickerları merkezi yerlere ve emekçi semtlere yapıldı. Ayrıca, “Osman Yaşar Yoldaşcan ölümsüzdür- TİKB(B) yazılı şablonların ve duvar yazılamalarının yaygın biçimde yapıldığı görüldü.
Devamını oku12 Eylül’e sıkılan “ilk kurşun” OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN
Her sokak başı bir pusu… Her yol kavşağı bir tuzak… Kitleler halinde tutuklama günleri… Okullar, sağlık merkezleri, spor salonları, kışlalara çevrilmiş… İşkenceler gün boyu son hızıyla sürüyor… Ortalık ıssız, sakin ve suskun… Soğukkanlı ve emin adımlarla yürüyor “soluğu rüzgar” bir adam. Günlerden 29 Eylül 1980! Yer, İstanbul-Bağcılar yokuşu. Birazdan yeni bir tarih yazılacak, yılların bükemediği çelik bir iradeyle. İki sınıf …
Devamını okuDarbe, yenilgi, direniş 12 EYLÜL
12 Eylül askeri faşist diktatörlüğünün üzerinden 34 yıl geçti. Fakat halen başta anayasası olmak üzere uygulamalarıyla duruyor. O yüzden de güncelliğini kaybetmiyor, acıları ise hiç unutulmuyor. Sözde 12 Eylül generalleri yargılandı! Hatta haklarında “müebbet hapis” bile verildi. Ama hala dışarıdalar! İçeride 70 yaşını aşkın “siyasi tutuklu”lar varken, bu generaller “yaşları” bahanesiyle tutuklanmıyor, hatta saray gibi yerlerde yaşamaya devam ediyorlar. AKP’nin …
Devamını okuFatih’ten Osman’a uzanan gelenek “Ölebiliriz ama BİZ KAZANACAĞIZ!”
1965 yılında Rize’nin Kalkandere ilçesinin Fındıklı köyünde hayata gözlerini açtı. İlk ve ortaokulu Şirinevler’de, liseyi ise Kocasinan’da tamamladı. ’80 öncesi yıllarda lisede mücadeleyle tanıştı. Kocasinan Lisesi’nde okurken mücadeleye atılmıştı Osman. Henüz genç bir antifaşist militan iken, 12 Eylül cuntasının gelmesiyle birlikte, tasfiyeciliğin batağına saplanan insanları mücadele etmeleri için zorladı. İhtilalci komünistlerle tanışana kadar kendini ve yakın çevresinin devrimci yapısını korumayı …
Devamını okuFatih Yaşıyor!
Mehmet Fatih Öktülmüş’ü yitirdiğimizden bu yana tam 30 yıl geçti! Onu 1984’ün 17 Haziranı’nda “ölüm orucu” eyleminde yitirdik. 12 Eylül cuntasının zindanlarda uygulamaya çalıştığı faşist yaptırımlara bedeniyle barikat kuranların başındaydı. Son sözlerinde bile, “ölebiliriz ama biz kazanacağız” diyordu. O sözler ki, sonrasında içerde-dışarda direnişlerin sloganı oldu. Ve Fatih, direniş alanlarında elimizdeki bayrak, duvarlara nakşettiğimiz isim, bize hep yol gösteren, moral …
Devamını okuŞubat güneşi
Her insan gibi, kurumların da doğum günleri vardır. Hele de bu “canlı bir organizma” ise. Bu ay, ihtilalci komünistlerin kuruluş ayı. Bir nevi doğum günleri…. Hem de iki kez! İlki, 19-21 Şubat’taki İleri Militanlar Toplantısı (İMT)’dir. İkincisi, 15-17 Şubat’taki “yeniden doğuş” olan III. Konferans! Her iki doğum da oldukça uzun ve sancılı bir dönemin ardından gelir. Her doğum gibi öncesinde …
Devamını oku