24 Haziran seçimlerinin ardından “yeni sistem”e geçiş başladı. Adına “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” dedikleri, gerçekte “başkanlık” bile olmayan, baskıcı-otoriter bir dönem başlıyor. “Zaten öyle değil miydi” denebilir. Gerçekten de uzunca bir süredir fiilen uyguladıkları pek çok şey oldu. Şu anda onları yasal hale getirmeye, yeni düzenlemelerle oturtmaya çalışıyorlar. Ancak faşizmin gerilediği, güç kaybettiği dönemler olduğu gibi; daha baskıcı, daha aleni ve …
Devamını okuEtiket arşivi
Başlamadan biten seçim
Sonuçlar açıklandı ve Erdoğan bir seçimi daha kazandı. Hem de seçimlerden üç gün önce Anadolu Ajansı’nın geçtiği yüzde 52.5 gibi bir oranla… Keza Erdoğan’ın seçim öncesi partililere yaptığı konuşmada söylediği gibi, “seçimi başlamadan bitirerek”!.. 24 Haziran seçimlerinin diğerlerinden temel farkı, AKP’nin artık seçim hileleriyle de yetinmeyerek, seçimleri “başlamadan bitirmesi”ydi, yani seçimlerden önce sonuç belirlenmiş, hatta açıklanmıştı. Zaten seçim sonuçları da …
Devamını okuDolar değil EKONOMİ KRİZDE!
Seçimlere çok kısa bir süre kalmışken ortaya çıkan ekonomik çalkantı, kafaları karıştırdı. AKP hükümeti hemen olayı “faiz lobisi”ne, “döviz lobisi”ne, “dış güçler”e, “maniplasyonlar”a ve daha bilumum başka bahaneye bağlamaya çalıştı. Gerçekte ise, doların-dövizin fırlamasının üç temel nedeni vardır: Ülkemizdeki siyasi ortam, ciddi bir ekonomik kriz, dünya konjonktürü. Mayıs ayı sonlarına damgasını vuran dolar-döviz tırmanışına, bu üç başlık altında bakmak gerekiyor. …
Devamını okuUmut ve umutsuzluk üzerine
Daha önce birçok kavramın içi nasıl boşaltıldıysa, bugünlerde en çok umut ve umutsuzluk üzerinde oynanıyor. Seçimlerin gündeme gelmesiyle birlikte daha sık tekrarlanan ve farklı anlamlar yüklenen bir kavram oldu umut ve umutsuzluk… Öyle ki, bu koşullar altında seçimlere katılmayı doğru bulmamak, bunun AKP’yi ve yaptıklarını meşrulaştıracağını söylemek, “umutsuzluk” addediliyor. “Umut” ise, her ne olursa olsun seçimlere katılmak, dahası seçim güvenliği …
Devamını okuAKP döneminde dizginsiz özelleştirme
1980’lerin başlarından itibaren özelleştirme saldırısı dünya genelinde hız kazandı. “Devletin ekonomiye müdahalesinin ortadan kaldırılması” ve böylece “ekonominin güç kazanması” olarak tanımlandı bu saldırı. Gerçekte ise tekellerin dizginsiz sömürüsünün önünün açılması; ekonominin emperyalist tekellere peşkeş çekilmesi; işçi sınıfının kazanılmış haklarının gaspedilmesi anlamına geliyordu. Türkiye’de ilk özelleştirme 1984’te Özal ile başladı. O günden bu yana özelleştirmelerden toplam 68.4 milyar dolar elde edildi. …
Devamını okuDoğanın uyanışından kavganın baharına… UMUT KAVGADA!
Mart ayı ile birlikte doğanın uyanışına tanık oluruz. Patlayan her bir tomurcuk, yaşama sevincini ve umudu arttırır. Güneşin ısıtmaya başlayan ışınlarıyla yeniden canlanır ve hareketlenir tüm doğa, insanlar ve toplum… Onun içindir ki, 21 Mart yani Newroz, “yeni bir gün” olarak kutlanır tüm Ortadoğu halklarında. Kışın soğuk günlerinin geride kalması, baharın muştusudur halklara bayram yaptıran… Ama bir bayram daha …
Devamını okuErdoğan, Demirtaş’a “terörist” diyor; HDP hala ciddi bir tepki göstermiyor
Erdoğan, Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen G-20 zirvesinin ardından yaptığı basın toplantısında, bir gazetecinin “Demirtaş ve Kürt vekiller ne zaman hapisten çıkacak” sorusuna, “O söylediğiniz kişi bir terörist” diye karşılık verdi. Soru üzerine yüzünün şekli de değişen Erdoğan, adeta tüm öfkesini kustu: “Öyle bir terörist ki, benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküp, ondan sonra sokağa döktüğü Kürt kardeşlerimi, 53 Kürt kardeşimi …
Devamını okuYobazın karanlığını, paranın padişahlığını yenecek İŞÇİ SINIFINA SELAM!
Referanduma sayılı günler kaldığı halde “evet”leri bir türlü çoğaltamayan Erdoğan’ın hırçınlığı artıyor. “Hayır” çadırında bulunan kadınlara “yalan söylüyorsunuz” diye hakaret edecek kadar saldırganlaşmış durumda. Fakat karşısında geri adım atmayan bir kitle var. Kadınlar sorularıyla Erdoğan’ı sıkıştırdıkları gibi, alkış ve ıslıklarla da protesto ediyorlar. Bütün yasaklamalara, gözaltılara hatta kurşunlara rağmen “başkanlığa hayır” diyenleri korkutmayı, susturmayı başaramadılar. Aksine giderek kendilerine artan bir …
Devamını oku1 Mayıs: Birlik, dayanışma, mücadele!
Ülkemizde bu 1 Mayıs’a OHAL koşullarında giriyoruz. Esasında uzunca bir süredir 1 Mayıs günleri zaten devletin aldığı olağanüstü önlemler altında geçiyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren her yer tutuluyor, vapurların otobüslerin çalışması durduruluyor, fiili bir sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Başta Taksim olmak üzere şehrin meydanları günler öncesi başlayan hazırlıkla polis bariyerleriyle çevriliyor, araç ve yaya trafiğine kapatılıyor vb… Bütün bunlara …
Devamını okuMetal işkolunda TİS süreci yaklaşırken; “ŞEYTAN ÜÇGENİ” YİNE İŞ BAŞINDA!
150 bin işçiyi ilgilendiren MESS grup TİS süreci, Eylül ayında başlayacak. Öncesinde ise, Mayıs ayı içerisinde yetkili sendikalar belirlenecek. Yetki süreci yaklaştıkça, ilginç şeyler de yaşanıyor. Yakın zamana kadar birbirlerine hakaretler yağdıran Çelik-iş ve Türk Metal-iş sendikaları, birbiri lehine çekilmeye başladılar. 2015 yılında gerçekleşen “metal fırtınası” sırasında Türk Metal’den istifa ederek Çelik-iş’e geçen Kocaeli’de kurulu 600 işçinin çalıştığı Dytech fabrikasında, …
Devamını oku