H Selim Açan’ın (HSA) iki kitap halinde çıkardığı anı kitabında, polis takipleri, operasyonlar, 19 Aralık katliamı, ölüm oruçları vb. devletin içeride-dışarıda saldırılarını, bunlar karşısında kendi duruşunu anlatan bölümler bulunuyor. Geçen sayıda ’94 Haziran operasyonundaki payını, bu durumun nasıl bir kırılmaya yol açtığını, direnme çizgisinin neden eritildiğini ortaya koymuştuk. Bu sayıda ise 19 Aralık ve ölüm oruçları üzerinde duracağız. Ayrıca yine …
Devamını okuEtiket arşivi
Kadınların yüzyıllardır süren eşitlik mücadelesi
Kadının özgürleşmesi ve erkek ile tam hak eşitliği mücadelesi, yüzyıllardır sürüyor. Bu konuda çok önemli kazanımlar da elde edildi. Fakat emperyalist-kapitalist sistemin zaferini ilan ettiği ‘90’lı yıllardan itibaren, kadın hakları konusunda da ciddi bir gerileme sözkonusudur. Bunun en temel nedeni, dünya ölçeğinde sosyalizmin yenilgisidir. Bir burjuva akım olan feminizmin yaygınlaşması ve kadın sorunu konusunda neredeyse tek söz sahibi haline gelmesi …
Devamını okuSavaş ve kadın
“Savaş en çok kadın ve çocukları vurdu” sözünü, son günlerde daha sık duymaya başladık. En başta Suriye’den sınırlarımıza akın eden göç dalgasında, en fazla kadın ve çocukları görüyoruz. Üstleri-başları dağılmış, ayakları yalın ve acının donuklaştırdığı gözleriyle… Yerlerinden-yurtlarından edilmiş bu insanlar, sığındıkları ülkede de büyük zorluklar yaşamaya devam ediyor. Ya mülteci kamplarında yarı-aç ve perişan bir yaşama mahkum oluyorlar, ya da …
Devamını oku8 Mart’ta kadın-erkek birlikte mücadeleye!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, feministlerle devrimcilerin farklı bakış açıları ve farklı mücadele yöntemleriyle kutlanmaya devam ediyor. Bir burjuva ideolojisi olan feminizm, 8 Mart’ın özünü boşaltarak onu “dünya kadınlar günü”ne çevirmeye çalışıyor; emekçi erkekleri eylem alanından uzaklaştırıp burjuva kadınlarla birlikte eylem yaparak gerçek sınıf uzlaşmacı yüzünü gösteriyor. Devrimci 8 Mart ise, kadın ve erkek emekçilerin birlikte mücadelesiyle ve sınıfsal …
Devamını okuNeden 8 Mart Neden “Emekçi Kadın”
Bugün artık giderek artan sayıda kesim, 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlamaktadır. Öyle ki, devrimci yapılar ve reformist partiler arasında bile, “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” diyenlerin sayısı giderek azalmaktadır. Ve burada sorun salt “emekçi” kelimesinden ibaret bir sorun değildir. Kadının özgürleşme mücadelesine bakışla, kadını toplumsal olarak konumlandırmayla ilgili bir farklılaşma sözkonusudur. 8 Mart, kadının ezilmesinin nedeni olan kapitalizme karşı …
Devamını oku