İnsanların yaşamında olduğu gibi, ulusların, toplumların tarihinde de “dönüm noktaları” vardır. “Dönüm noktası” önceki dönemden niteliksel bir sıçrayışı ifade eder. Bir yön değişimi, farklılaşmadır. 1984 yılında İstanbul cezaevlerinde başlayan Ölüm Orucu (ÖO) da 12 Eylül’ün yenilgi ruh halinin kırılmasında bir “dönüm noktası” olmuştur. Sadece cezaevleriyle sınırlı olmayan, ülke geneline yayılan bir silkinmenin, yeniden doğruluşun “miladı”dır. 12 Eylül faşizmi, en büyük …
Devamını oku