Etiket arşivi

Sezai Ekinci: Kendini aşmanın simgesi (30 Ekim 1992)

Ne çok devrimci Adressiz Sorgular’dan tanıdı onu. Ne çok TİKB’li büyüdü elinde. Doksan günü geçen direnişinle yarattığın destanla anıldın hep. Her şeye örgüt odağından bakan yaşamını komünist davasına adamış, yılların sarsmadığı Sezai Ekinci yoldaşı bir trafik kazası aldı aramızdan. Hem de en verimli çağında. Ona en fazla ihtiyaç duyulan günlerde. Siyasal ideolojik ve örgütsel olarak hızla yol alındığı bir süreçte. …

Devamını oku

Bir “anı” kitabı: Her şey bitti… Kişisel kavga sürüyor! – 2

pdd-arka-logo-1

Geçen sayımızda H.Selim Açan’ın (HSA) iki cilt halinde çıkan “anı” kitabına dair değerlendirmelerimizi en özet haliyle ortaya koymuştuk. ‘70’lerden günümüze Türkiye devrimci hareketinin kimi kesitlerini, özel olarak da ihtilalci komünist hareketin tarihini konu aldığı, ama hiçbir delil-kanıt göstermeden ahkam kestiği, kendini öne çıkarmak adına devrimin-örgütün tarihiyle oynamaya kalktığı için, ele almak zorunda kaldığımızı belirtmiştik. Kitabın sadece bir bölümünü oluşturan “dublör”le …

Devamını oku

Onun ardından… (Remzi Basalak)

Remzi Basalak 1

23 Ekim 1992 yılında Adana’da bir kamulaştırma eyleminin ardından yakalandıktan sonra işkencede katledilen Remzi Basalak’ın ölümünün hemen ardından bir yoldaşı tarafından kaleme alınan ve ilk olarak Kasım 1992 tarihinde Orak-Çekiç’te yayınlanan yazı, Proleter Devrimci Duruş dergisinin Kasım 2008 sayısında yer aldı. Kısaltarak yayınlıyoruz. O’NUN ARDINDAN… Şehit düşen yoldaşların ardından herhalde en zor olanı, onları anlatabilmek, yazıya dökebilmektir. Oysa onları yeni …

Devamını oku

Adana’nın “sürme gözlü”sü, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE

ataman ince

Adana’nın “sürme gözlü”sü, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE (*) Adana’nın “Sedat”ı, “sürme gözlüsü”, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE’yi, birçok yönü ve özellikleriyle anlatmak mümkün. Ama her şeyden önce farklı bir yönetici ve önder özellikleriyle anlatılmalıdır. Hele ki, bürokratik-kariyerist önderlik tarzının devrimci harekete sirayet ettiği bir dönemde onun o mütevazi, sessiz ama gerektiği yerde katı ve uzlaşmaz tutumu, aynı zamanda özeleştirel …

Devamını oku

“Vardım, varım, varolacağım” HER ŞEYE RAĞMEN…

Sıkı durun! / Kaçmadık, yenilmedik! Çünkü Spartaküs, ateş ve ruh demektir!/ Yürek ve can demektir! Çünkü Spartaküs, zafer özlemini /Sınıf bilinçli proletaryanın / Mücadele azmini ifade etmektedir Bunlar elde edildiği zaman / İster yaşayalım, ister yaşamayalım / Programımız yaşayacaktır! Ve kurtulan halkların dünyasına egemen olacaktır!/ Her şeye rağmen!..   Bu sözler, 15 Ocak 1915’te katledilen Karl Liebknecht ve Rosa Lüksemburg’un …

Devamını oku

Şubat güneşi

gundogumu-1-copy

Her insan gibi, kurumların da doğum günleri vardır. Hele de bu “canlı bir organizma” ise. Bu ay, ihtilalci komünistlerin kuruluş ayı. Bir nevi doğum günleri…. Hem de iki kez! İlki, 19-21 Şubat’taki İleri Militanlar Toplantısı (İMT)’dir. İkincisi, 15-17 Şubat’taki “yeniden doğuş” olan III. Konferans! Her iki doğum da oldukça uzun ve sancılı bir dönemin ardından gelir. Her doğum gibi öncesinde …

Devamını oku

Taş Yürek Barikat; Yaşasın Gazi Direnişimiz!

gazi cenaze

Gazi Direnişi, 1995 yılında Cemevi’ne yakın bir kahvehaneye düzenlenen kontrgerilla saldırısı ile başlamıştır. Saldırı haberi duyulur duyulmaz, olay yerine insanlar gelmeye başlar. Bunlar arasında yoldaşlarımız da vardır. Ve onların ilk işi, önlerine çıkan herkesi olaydan haberdar edip, kahvehanenin önünde toplanmaya çağırmak olur. Günlerden pazardır, vakitlerden akşam saatleri… Bir maçın naklen yayını dolayısıyla kahveler tıklım tıklımdır. Kahvelere girip yapılan saldırıyı anlatırlar, …

Devamını oku