1980’lerin başlarından itibaren özelleştirme saldırısı dünya genelinde hız kazandı. “Devletin ekonomiye müdahalesinin ortadan kaldırılması” ve böylece “ekonominin güç kazanması” olarak tanımlandı bu saldırı. Gerçekte ise tekellerin dizginsiz sömürüsünün önünün açılması; ekonominin emperyalist tekellere peşkeş çekilmesi; işçi sınıfının kazanılmış haklarının gaspedilmesi anlamına geliyordu. Türkiye’de ilk özelleştirme 1984’te Özal ile başladı. O günden bu yana özelleştirmelerden toplam 68.4 milyar dolar elde edildi. …
Devamını oku