Devrim şehitlerinin nasıl anlatılması-anılması gerektiği konusunda bugüne dek çok şey yazdık, söyledik. Pratiğimizle de bunu yaşama geçirmeye çalıştık. Bu yazıda “nasıl anlatılmamalı” üzerinde duracağız. Esasında “nasıl anlatılmalı”, “nasıl anlatılmamalı”yı da kapsayan, ona yanıt veren bir içeriğe sahip. Dolayısıyla anma yazılarımız böyle bir nitelik taşıyor. Fakat görünen o ki, yine de başlı başına ele almak, dikkatleri o noktada yoğunlaştırmak gerekebiliyor. Alınteri …
Devamını okuEtiket arşivi
Bir “anı” kitabı: Her şey bitti… Kişisel kavga sürüyor! – 3
H Selim Açan’ın (HSA) iki kitap halinde çıkardığı anı kitabında, polis takipleri, operasyonlar, 19 Aralık katliamı, ölüm oruçları vb. devletin içeride-dışarıda saldırılarını, bunlar karşısında kendi duruşunu anlatan bölümler bulunuyor. Geçen sayıda ’94 Haziran operasyonundaki payını, bu durumun nasıl bir kırılmaya yol açtığını, direnme çizgisinin neden eritildiğini ortaya koymuştuk. Bu sayıda ise 19 Aralık ve ölüm oruçları üzerinde duracağız. Ayrıca yine …
Devamını okuBir “anı” kitabı: Her şey bitti… Kişisel kavga sürüyor! – 2
Geçen sayımızda H.Selim Açan’ın (HSA) iki cilt halinde çıkan “anı” kitabına dair değerlendirmelerimizi en özet haliyle ortaya koymuştuk. ‘70’lerden günümüze Türkiye devrimci hareketinin kimi kesitlerini, özel olarak da ihtilalci komünist hareketin tarihini konu aldığı, ama hiçbir delil-kanıt göstermeden ahkam kestiği, kendini öne çıkarmak adına devrimin-örgütün tarihiyle oynamaya kalktığı için, ele almak zorunda kaldığımızı belirtmiştik. Kitabın sadece bir bölümünü oluşturan “dublör”le …
Devamını oku