Etiket arşivi

“İLK KURŞUN” OSMAN YAŞAR YOLDAŞÇAN

“İLK KURŞUN” OSMAN YAŞAR YOLDAŞÇAN (*) ÖLÜMSÜZ PROLETARYA KAHRAMANININ HAYATI VE MÜCADELESİ   Birinci Bölüm   I   Ölüme Nasıl Meydan Okundu, Nasıl Kahramanca Ölündü   1980 yılının 29 Eylül günüydü. O gün İstanbul’da gökyüzü koyu gri bulutlarla kaplanmıştı. Kesik kesik yağmur yağıyor, su damlacıkları duman tabakasıyla örtülü gibi görünen deniz üstündeki sislerin içinde gömülüp gömülüp kayboluyorlardı. Hava soğuk, sokaklar …

Devamını oku

DİRENİŞİN FATİHİ… (*)

fatih

Bütün sınıflı toplumlarda işkence vardı. Henüz elektrik icat edilmemişti; Prometus’un vücudu bir kartal tarafından parça parça edilip öldürüldü. Henüz Filistin askısı keşfedilmemişti; Börklüce’nin vücudu tek tek parçalandı, sussunlar diye halka teşhir edildi. Avrupa, kentlerin meydanlarında isyancıları çarmıha asıp vücutlarını gererken; Ortadoğu’da insanlar kızgın çöl kumlarına gömülüyordu. İngiliz askerleri Kalküta’da çocukları “açlık ve kurşunla terbiye ederken”; Rus Çarı dayakla erimiş bedenler …

Devamını oku

Onun ardından… (Remzi Basalak)

Remzi Basalak 1

23 Ekim 1992 yılında Adana’da bir kamulaştırma eyleminin ardından yakalandıktan sonra işkencede katledilen Remzi Basalak’ın ölümünün hemen ardından bir yoldaşı tarafından kaleme alınan ve ilk olarak Kasım 1992 tarihinde Orak-Çekiç’te yayınlanan yazı, Proleter Devrimci Duruş dergisinin Kasım 2008 sayısında yer aldı. Kısaltarak yayınlıyoruz. O’NUN ARDINDAN… Şehit düşen yoldaşların ardından herhalde en zor olanı, onları anlatabilmek, yazıya dökebilmektir. Oysa onları yeni …

Devamını oku

Adana’nın “sürme gözlü”sü, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE

ataman ince

Adana’nın “sürme gözlü”sü, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE (*) Adana’nın “Sedat”ı, “sürme gözlüsü”, İstanbul’un “Kara Murat”ı ATAMAN İNCE’yi, birçok yönü ve özellikleriyle anlatmak mümkün. Ama her şeyden önce farklı bir yönetici ve önder özellikleriyle anlatılmalıdır. Hele ki, bürokratik-kariyerist önderlik tarzının devrimci harekete sirayet ettiği bir dönemde onun o mütevazi, sessiz ama gerektiği yerde katı ve uzlaşmaz tutumu, aynı zamanda özeleştirel …

Devamını oku

“Biz teslim olmayız!” (Nilgün Gök)

Bir kamulaştırma eylemi sırasında 14 Ekim 1993 tarihinde şehit düşen Genç Komünar Nilgün GÖK “Kirli savaşa alet olmak istemiyorsan ASKERE GİTME!” afişlerini astığı bir sırada yakalanmış ve sonrasında yoldaşlarına gözaltı sürecini yazılı olarak iletmiştir.  Yazısını yayınlıyoruz.   “BİZ TESLİM OLMAYIZ!” Gece saat 23.00 sularıydı. Gelen arabanın ekip arabası olduğunu farkedince, bir alt sokağa geçebilmek için yan tarafımızdaki bahçe duvarından atladık. …

Devamını oku

Veis yoldaşı Dersim’de sonsuzluğa uğurladık

Veis Akgül yoldaş, 12 Eylül öncesinde tanışmıştı mücadeleyle. 12 Eylül’ün en karanlık günlerinde, TİKB saflarında insanlara umut ve aydınlık taşımaya devam etti. Son iki yıldır kanserle mücadele ediyordu. Sessiz ama kararlı, mütevazi ama direngen kişiliği, kanser karşı mücadelesinde de kendisini ortaya koyuyordu. Tıpkı ihtilalci saflardayken olduğu gibi… Yoldaşımızı 16 Eylül gecesi kaybettik. 17 Eylül günü saat 12’de İkitelli Cemevi’nde onun için bir tören düzenlendi. …

Devamını oku

Sade ve sessiz kaynayan volkan VEİS

Ölenlerimizin ardından Veis’in de çok değer verdiği Fatih yoldaşımızın  önemsediği şekilde davranıyoruz biz de. Çok çok övüp toprağın altında yüzlerini kızartmayacağız. Ama onların temel özelliklerinden öğreneceklerimizi de bilincimize ve yaşamımıza kaydedeceğiz. Tıpkı Selma Aybal, Vedat Çataltepe, Osman Yaşar Yoldaşcan gibi Veis yoldaşı da bir Eylül ayında kaybettik. Sağlamlaştığı toprağı gübrelemek ister gibi ayrıldı aramızdan. “Dost dediğin kara günde belli olur” …

Devamını oku

TTE saldırısını da püskürten bir dönüm noktası: ’84 ÖLÜM ORUCU

Haziran ayı direniş ayıdır. Bunların içinde ’84 ÖO eylemi, devrimci tutsakların 12 Eylül faşizmine karşı yürüttüğü direnişin en önemli dönemeçlerinden biridir. Başta Tek Tip Elbise (TTE) olmak üzere faşist yaptırımları durdurması bakımından olduğu kadar, dışarıdaki mücadeleyi ivmelendirmesi yönüyle de bir “dönüm noktası”dır. O günlere bugünün ışığı ile bakmaya ve doğru sonuçlar çıkarmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü hapishaneler …

Devamını oku

Tek Tip Elbise saldırısı ve M. FATİH ÖKTÜLMÜŞ (*)

fatih

AKP hükümeti, kamuoyu oluşturabilmek için önce “FETÖ”cü olarak adlandırdıkları tutukluları kapsayacağını ilan etti; sonrasında “terörle mücadele” adı altında devrimci tutsakları da katarak, mahkemeye çıkarken “Tek Tip Elbise” (TTE) zorunluluğunu getirdi. Bu uygulama bilindiği gibi 12 Eylül askeri faşist cuntanın devrimci tutsakları teslim almak için gerçekleştirdiği yaptırımların en öne çıkanıydı. Bunu askeri içtima, zorunlu din dersleri, istiklal marşı gibi yaptırımlar izliyordu. …

Devamını oku

Kararlılığın, uzlaşmazlığın, cesaretin adı: İSMAİL CÜNEYT (STALİN MEHMET)

Yoldaşları arasındaki adı Stalin Mehmet’ti. Sınıf düşmanlarına karşı öylesine derin bir kin taşıyordu ki, ona bu adı vermişlerdi. İsmail Cüneyt, ideolojik-siyasi-örgütsel atılımın ve boşlukları doldurmanın adı oldu hep. İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan itibaren sefalet içinde büyüdü. Lise çağlarında devrimci düşüncelere ilgi duymaya başladı. 12 Mart 1971 darbesi gerçekleştiğinde lisedeydi ve tek …

Devamını oku