“Kaza” adı altında katliamlar yaşanıyor

madenci-cenaze

Kapitalist sistem, işçi ve emekçi kanına doymuyor. Onların kanıyla-canıyla semiriyor. Fındık veya pamuk tarlası yolunda, maden ocaklarında, tersanelerde, fabrikalarda vb. her yerde katlediliyorlar.

Mart ayında da bu katliam sürdü. 20 Mart’ta Mersin’in Akdeniz ilçesinde işçileri taşıyan servis minibüsüne, Mersin-Adana seferini yapan tren çarptı. Trenin çarptığı servis minibüsündeki 10 işçi öldü, 4 işçi de yaralandı. Katliamın ardından yine servis minibüsü suçlandı. Şoförün hemzemin geçitte bekleyen görevlinin uyarılarına uymadığı söylendi. Ancak hemzemin geçitteki bariyerin neden kapalı olmadığı açıklanmadı.

Urfa’da bir inşaatta çalışan 16 yaşındaki Ali Fırat Belder 9. kattan düşerek öldü. Sömürünün en yoğun yaşandığı alanlardan biri olan inşaat sektöründe çocuk yaştaki işçiler çalıştırılmaya devam ettiği halde, hiçbir güvenlik önlemi alınmıyor. Birkaç ay önce de okul harçlığını biriktirmek için inşaatlarda çalışan bir üniversite öğrencisi katledilmişti. Devasa binaların yapımında çalışan işçiler, temellerini kendi bedenleriyle sağlamlamlaştırmaya, burjuvazinin kar hırsına kurban olmaya devam ediyorlar.

Ölümlerin en yoğun yaşandığı iş alanı inşaat oldu. İnşaat sektöründe sadece Şubat ayında 17’si düşme sonucu 30 işçi katledildi. Ölen işçilerden 6’sı Suriyeli. Kaçak olarak çalıştırılan Suriyeli işçiler, burjuvazi için bulunmaz bir nimet oldu. Diğer yabancı işçiler gibi, hem düşük, hem de güvencesiz çalıştırılıyorlar.

İşçi katliamlarının en büyük nedenlerinden biri de taşeronlaşmanın almış olduğu boyuttur. Neredeyse her sektörde pıtrak gibi taşeron firma kurulmuş durumda. Üstelik organize sanayi bölgelerinde kurulu olan taşeron firmalar her türlü denetimden uzaklar. Düşük ücretlerle, güvencesiz çalıştırılmayla karşı karşıya olan işçiler, örgütlenme faaliyetlerine girdikleri anda da işten atılıyorlar.

İşçi ve emekçiler, ancak örgütlenerek işçi kat-liamlarının karşısında durabilirler. Sessiz kalmaya devam edildiği müddetçe, her türlü sefaleti yaşamanın yanısıra, bedenler de burjuvazinin karı için feda edilmeye devam edecektir.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …