Mehmet Fatih Öktülmüş belgeseli, “Kutup Yıldızı-Ağacın Köklerinden Biri” adıyla ilk gösterim olarak Adana’da izleyicilerle buluştu.
Yönetmenliğini Şaban Karabeli’nin, senaristliği ve editörlüğünü Özgür Akbaba’nın yaptığı belgesel, Fatih Öktülmüş Kültür Evi yapımcılığında çekildi. Tam da Fatih’e yakışır bir şekilde kolektif bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan eser, aynı zamanda büyük zorluklar ve yokluklar içinde gösterime hazır hale geldi.
Belgeselle, Fatih’in çok fazla emeğinin geçtiği Çukurova topraklarının buluşmasının özel anlamı, belgeselin koordinatörlerinden biri olan Nevin Berktaş tarafından şöyle dile getirildi:
“Fatih, bu topraklara hayat verenlerdendi. Biz bu tür belgeselleri yaparak bu topraklara hayat verenleri tanımak ve tanıtmakla, onları hem iyi tanıyarak hem de onları yeniden yaşatarak tarihimizden öğrenmeyi sağlamış oluyoruz… Bir belgeseli ortaya koymanın büyük zorlukları var. Belgelere ve onları tanıyan insanlara ulaşmak giderek zorlaşıyor da. Belgesellerle bu topraklara hayat verenleri sahnelemek çok önemli…”
Fatih’in belgeselini çekmenin neden önemli olduğu ve çekerken neler yaşadıklarını, belgeselin senaryosunu yazıp editörlüğünü yapan Özgür Akbaba, “En büyük emek bu tarihi yaratanlardır. Biz sadece onları hatırlatan durumdayız” dedikten sonra, şöyle izah etti:
“Fatih’i anlatmak pek çok açıdan önemliydi. Birincisi işçi sınıfı içinde çalışmayı -devrimcilerin dilinde olan ama pratikte çok da yapılamayanı- başarmış, Fatih yaşamı boyunca buna özel önem vermiş, ısrarla çalışmış. Adana’da, İstanbul’da… Sadece sözde kalmamış, sendikalar kurmuş, grevler örgütlemiş ve bunu sürekli ve devamlı yapmış. Fatih’in başka ve en bilinen özelliği işkencede direnişi, hiçbir şekilde çözülmemesi, sahte kimlikte direnmesi, imza vermekten imtina etmesi ve direnme geleneğine yaptığı katkı. Bir diğer ve önemli özelliği de önder olduğu halde 1984 yılında yaşanan ölüm orucuna gönüllü olması ve bunu ölümüyle taçlandırması, ölümsüzleşmesi… Hep egemenler der ki “önderler gençleri ölüme iter kendileri sefa sürer”… Fatih bunun yalan olduğunu, örgütün kurucusu ve önderi olduğu halde, ölümüyle de kanıtlayan biri… Ölüm orucu üzerine de tartışmalar oldu, belgeselde de vermeye çalıştık, zalim iktidarlar karşısında onlarla savaşabilmek için ellerinde hiçbir çare kalmadığı zaman insanların geriye sadece bedenleri kalıyor, onu ortaya koymaya çalışıyorlar. Fatih de bunu büyük gönülülükle yapıyor…”
Belgeselin yönetmeni Şaban Karabeli, “Fatih ile bu vesileyle tanıştım” dedi ve konuşmasını şu şekilde bitirdi:
“Şimdiki nesile Fatih’in aktarılmasında umarım bu çalışma dikkat sağlar. Ben Fatih’i tanımaktan çok memnun kaldım ve bu belgesel hayatımda zevkle yaptığım en iyi şey oldu.”