Dergimiz üzerindeki baskılar artıyor. Dergimizin Ocak sayısı hakkında soruşturma açılmasının ardından, Şubat sayısında yer alan yazılarla ilgili de soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, yazı işleri müdürümüz, savcılıkta ifadeye çağrıldı.
Diğer taraftan, 24 Aralık 2014 tarihinde büromuza ve yazı işleri müdürümüzün evine yapılan baskının ardından açılan davada, ikinci duruşma 9 Haziran tarihinde gerçekleşecek. Davadaki iddianameye göre, 1 Mayıs direnişlerine katılmak, Haziran Ayaklanması içinde yer almak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarına, 12 Mart Gazi Direnişinin yıldönümüne katılmak gibi meşru eylemler “suç” olarak kabul ediliyor ve dergimiz PDD’nin flamalarını taşımak, önlüğünü giymek, bu “suç”un kanıtları olarak ileri sürülüyor.
Yazı işleri müdürümüz Çağdaş Büyükbaş ile Zeynel Sarar ve Gülümser Seyitcemaloğlu; yargılandıkları davanın birinci duruşmasında verdikleri ifadelerde, yasal ya da meşru olan bu eylemlere katılmanın doğruluğunu savundukları gibi, yasal bir derginin sembollerini taşımanın suç olamayacağını teşhir ettiler. Avukat Ayşegül Kumaş ise, yazılı olarak sunduğu savunmada, bunun hukuksal-siyasal zeminini ortaya koydu.
Gerek çalışanlarımıza açılan davalar, gerekse dergideki yazılar nedeniyle başlatılan soruşturmalar, dergimize ve savunduğumuz görüşlerimize dönük baskının ifadesidir. Bu baskılar, dergimizde savunduğumuz görüşlerimiz ve kitle eylemlerindeki pratiğimizin, doğru zeminde olduğunun göstergesidir.
Baskılar bizi yıldıramaz!