Kadının özgürleşmesi ve erkek ile tam hak eşitliği mücadelesi, yüzyıllardır sürüyor. Bu konuda çok önemli kazanımlar da elde edildi. Fakat emperyalist-kapitalist sistemin zaferini ilan ettiği ‘90’lı yıllardan itibaren, kadın hakları konusunda da ciddi bir gerileme sözkonusudur. Bunun en temel nedeni, dünya ölçeğinde sosyalizmin yenilgisidir. Bir burjuva akım olan feminizmin yaygınlaşması ve kadın sorunu konusunda neredeyse tek söz sahibi haline gelmesi …
Devamını okuArkayazı
Trump Ortadoğu’yu karıştırdı
Trump daha göreve başlamadan önce, ABD’nin dış politikasında önemli değişmeler yaşanacağı ifade ediliyordu. Buna göre, Rusya ile yakın ilişkiler kurulacak ve Çin hedef tahtasına çakılacaktı. ABD’nin kendisine rakip olarak asıl Çin’i gördüğü biliniyor. 2000’lerin başından itibaren bütün siyaset belgelerinde Çin’in yükselişini durdurmak, en önemli dış politika unsuru oldu. Ancak Çin’in politik manevraları, ABD ile Çin’in doğrudan karşı karşıya gelmesini engelledi. …
Devamını okuFaşizm ve kadın
Giriş “Faşizm, yarınından emin olmayan anneyi, ev kadınlarını, işçi kadını, onların en derin duygularıyla oynayarak, insafsızca ve alayla köleleştirir. Aç gezen ailenin velinimetiymiş gibi -önüne bir parça kuru ekmek atıp- yarattığı hoşnutsuzluğu boğmaya çalışır. İşçi kadınları sanayiden uzaklaştırıp yoksul kızları taşraya göç etmeye zorlar… Kadınlara mutlu bir ev ve mutlu bir aile hayatı vaadeder, ama öteki kapitalist rejimlerden daha çok …
Devamını okuAnayasa referandumu üzerine
Uzun süredir üzerinde konuşulan “anayasa değişikliği” her türlü yola başvurularak meclisten geçirildi. Şimdi referandum süreci başlıyor. Güya halka sorulacak ve kararı halk vermiş olacak! Halkın hiçbir aşamasında yer almadığı, neyi neden değiştirdiklerini bilmediği ve en önemlisi de kendisinin hiçbir sorununu çözmeyen, aksine ağırlaştıran bir anayasa değişikliği ile daha karşı karşıyayız. Bilindiği gibi 12 Eylül anayasası, en son 2010 yılında yine …
Devamını oku15 Temmuz sonrası EYLEM BİRLİKLERİ ÜZERİNE
Birlik konusu, komünist ve devrimci hareketler açısından her dönem önemli olmuştur. Örgütsel birliklerden, cephesel ve eylem birliklerine kadar her tür birlik girişimi, geçmişten itibaren birçok tartışmayı beraberinde getirmiş, yeni saflaşmalara yol açmıştır. Marks döneminden itibaren komünistler “ilkelerden taviz vermemek” koşuluyla birliklere açık oldular ve bunun örneklerini ortaya koydular. Bununla birlikte “birlik” çığırtkanlığı yaptıkları halde, gerçekte birlikleri parçalayan ve onu etkisizleştiren …
Devamını okuLozan, Musul, “Misak-ı Milli”; SAVAŞ YALANLARI ve GERÇEKLER
Yine Lozan tartışılıyor, “misak-ı milli”nin sınırları hatırlatılıyor, Musul-Kerkük üzerine hak iddiaları havada uçuşuyor. Bir ucunu Kemalistlerin, diğerini “Yeni Osmanlıcılar”ın çektiği bir “kör dövüşü”dür gidiyor. Lozan, Sevr, misak-ı milli (ulusal ant) TC’nin kuruluşundan bu yana Saltanat-Hilafet yanlısı kesimlerle, Kemalistler arasında süregelen tartışma konularıdır. (Daha sonraki yıllarda Kürt ulusal hareketi de buna dahil oldu.) Her siyasal akım, bu anlaşmalara farklı anlamlar yüklemektedir. …
Devamını okuOrdu-siyaset ilişkisi
Ordu ve siyaset ilişkisi, her dönem tartışma konusudur. Ordunun siyasetdışı ya da siyasetüstü kalması gerektiği üzerine bolca laflar edilir. Oysa hiçbir dönem ordu, siyaset dışında kalmamıştır, kalamaz da. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ordunun siyasallaşması bir kez daha gündeme geldi ve hararetli tartışmalara neden oldu. AKP hükümeti, 15 Temmuz’u bir fırsata çevirme dürtüsüyle, orduyu da kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye …
Devamını oku2000’li yılların başında TÜRKİYE-ABD İLİŞKİSİ
Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından, Türkiye’de “eksen kayması” tartışmaları yeniden başladı. Darbe girişiminin arkasında ABD’nin olması, AKP içinde bile ABD karşıtlığını had safhaya ulaştırdı. Kitlelerde zaten her dönem varlığını koruyan anti-ABD’cilik, daha yaygın ve keskin bir hal aldı. Aynı günlerde Rusya ile kesilen ilişkilerin yeniden kurulması; başta ordu olmak üzere devletin tüm kademelerinden tasfiye edilmeye çalışılan “Avrasyacılar”ın yeniden öne çıkmaları …
Devamını okuOrtadoğu’da sınırlar yeniden çizilirken 100. YILINDA SYKES-PİCOT ANLAŞMASI
Önce Irak, ardından Suriye savaşı ile, başını ABD’nin çektiği emperyalist güçlerin dünyayı yeniden paylaşma kavgası, yeni bir emperyalist savaş olarak başlamış oldu. Bu savaşın merkezinde de Ortadoğu duruyordu. Adına “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” dedikleri plana göre, 21 ülkenin sınırları değişecek ve Ortadoğu’nun haritası yeniden çizilecekti. Bu haritalar, birçok uluslararası toplantıda Pentagon temsilcileri tarafından gösterildi de. “Ortadoğu’da sınırlar” denilince, ilk akla gelen …
Devamını okuLaikliğe yaklaşım üzerine
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman’ın geçtiğimiz günlerde sarfettiği sözler, laikliği yeniden gündemleştirdi ve tartışmalara yol açtı. Kahraman, “Anayasada laiklik olmamalı, yeni ve dindar bir anayasa olmalı” diyerek, dinci-gericiliğin özlemini bir kez daha ifade etti. Bunun söyleyen kişinin şu anda TBMM Başkanı olması, kuşkusuz işin ciddiyetini arttırıyor. Sonrasında “bu benim kişisel görüşüm” dese de, Erdoğan başta olmak üzere …
Devamını oku