Marksist literatürde “Fransızca konuşmak”, eylemin diliyle konuşmak demektir. Lenin’in ifadesiyle; “ayağa kaldırıcı sloganlarla kitlelerin doğrudan mücadelesini, enerjisini artırmak ve çapını genişletmek”tir. Bu tanım Fransa’nın tarihine atıfla yapılıyor. 1789 Devrimi’nden Paris Komünü’ne büyük dönüşümlere imza atması, radikal ve kesin sonuçlara götüren eylemlere sahne olması, “Fransızca konuşmak” diye bir terimi üretmiş. “Fransızca konuşmak” yükseliş dönemine geçildiğinin işaretidir aynı zamanda. Tersten “Almanca konuşmak” …
Devamını okuBaşyazı
Krizin faturasını ödememek için GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!
Krizin etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Hükümet, önce “Yeni Ekonomi Program”la, ardından 2019 bütçesiyle ve hazırladığı torba yasalarla, krizin yükünü işçi-emekçi kesimlere yıkmakta kararlı olduğunu ortaya koydu. Asıl sorun buna gereken yanıtın verilip verilmeyeceğinde düğümleniyor. İşçilerin krize karşı ilk andaki tepkilerinin bundan sonraki seyri, sadece bu politikaların sonucunu değil, AKP ve ülkenin geleceğini de belirleyecek öneme sahip. * …
Devamını okuYa açlık ve ölüm YA DİRENİŞ ve YAŞAM
Ekonomik kriz bütün şiddetiyle üzerimize yıkılmaya başladı. İşten çıkarmalar artık onbinlerle ifade ediliyor; enflasyon son 15 yılın zirvesine çıktı; işsizlik fonundan 11 milyar lira, yasalara aykırı biçimde kamu bankalarına dağıtıldı; ücretlerde ve kamu maaşlarında kesintiler sözkonusu; kitlesel açlık tehdidi ile karşı karşıyayız. Burjuvazi, krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetmek istiyor; hükümet de bunun için harekete geçmiş durumda. IMF’siz IMF programını …
Devamını okuKrize karşı DEVRİM Kapitalizme karşı SOSYALİZM!
Seçimlerden sonra krizin tüm şiddetiyle sökün edeceği bekleniyordu. Seçimlerin yaklaşık bir buçuk yıl öne alınmasının temel sebeplerinden biri de buydu. Ağustos ayından itibaren adına “döviz krizi” ya da “finansal kriz” denilen, ama gerçekte çok yönlü ve yapısal olan kriz, tüm görüngüleriyle ortaya çıktı. Bunun en büyük zararını işçi ve emekçiler şimdiden çekmeye başladılar. Zamlar seçimlerden hemen sonra başlamıştı zaten. Ağustos …
Devamını okuKriz derinleşiyor, saldırılar artıyor KAVGAYA HAZIR OL!
Bir seçim oyunu daha sona erdi. “İlkinde yaşanan trajedinin, ikincisinde komediye dönüşmesi” gibi birbirinin tekrarı şeklinde cereyan eden seçimlerin en rezilini yaşadık. Bir simülasyon oyunu ile işi bitirdiler ve herkesin bunu “seçim sonuçları” olarak kabullenmesini istediler. Oyuna dahil olan tüm partiler de -önceki seçimlerde olduğu gibi- duruma boyuneğdi. Çünkü hepsi bu düzenin bir parçası! Hepsi kendisine verilen misyonu yerine getiriyor. …
Devamını okuSeçimler çözüm getirmez KURTULUŞ DEVRİMDE SOSYALİZMDE!
Seçimlere sayılı günler kaldı. Cumhurbaşkanı adayları ve partiler, seçim vaatlerini sıralayarak, kitlelere yine umut pompalıyorlar. Bunların ne kadar sahte ve içi boş olduğunu, her seçim sonrası görüyoruz. Buna karşın kitleler farklı bir alternatif göremediği koşulda, “kötünün iyisi” diyerek düzen partilerinden birine meylediyor. Bu seçimlerin özgün yönleri de var kuşkusuz. 16 yıldır süren AKP dönemine oluşan tepki, “AKP gitsin de kim …
Devamını oku1 Mayıs’tan seçimlere DEVRİMİN SESİNİ YÜKSELT!
Baskın seçim tarihinin 24 Haziran olarak belirlenmesinden bu yana, seçimler gündemin baş sırasına oturdu. Öyle ki, 1 Mayıs bile seçimlerin enstrümanı haline getirildi. Hem hükümet hem muhalefet partileri, 1 Mayıs mitinglerini kendi propagandaları için kullanmaya çalıştılar. AKP tam da seçim arifesine denk gelen bu 1 Mayıs’ta, “yasakçı” görünümünden sıyrılmak ve son dönemde emperyalist kurumlardan “demokrasi” konusunda artan eleştirileri savuşturmak için …
Devamını oku1 MAYIS: Birlik-Mücadele-Dayanışma!
Proletaryanın “birlik, mücadele ve dayanışma” günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Fakat ne yazık ki 1 Mayıs’a oldukça kötü koşullarda giriyoruz. Hem dünyada hem de ülkemizde, işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları ağırlaşıyor. Yüzyıllık kazanımlar gaspediliyor. Dahası bir işte çalışmak bile “şans” sayılıyor. Bu durum, yaşanmakta olan emperyalist paylaşım savaşından bağımsız değil kuşkusuz. Savaş dönemleri her tür hak ve özgürlüğün yokedildiği, …
Devamını okuDoğanın uyanışından kavganın baharına… UMUT KAVGADA!
Mart ayı ile birlikte doğanın uyanışına tanık oluruz. Patlayan her bir tomurcuk, yaşama sevincini ve umudu arttırır. Güneşin ısıtmaya başlayan ışınlarıyla yeniden canlanır ve hareketlenir tüm doğa, insanlar ve toplum… Onun içindir ki, 21 Mart yani Newroz, “yeni bir gün” olarak kutlanır tüm Ortadoğu halklarında. Kışın soğuk günlerinin geride kalması, baharın muştusudur halklara bayram yaptıran… Ama bir bayram daha …
Devamını okuEmperyalist savaşa hayır! SINIF SAVAŞINI YÜKSELTELİM!
Emperyalistler ve işbirlikçileri kana doymuyor. Her biri yeni pazarlar, yeni enerji kaynakları için, mezhepsel-ulusal ayrılıkları kışkırtıp halkları birbirine kırdırıyor. Uzunca bir süredir Suriye, emperyalist savaşın en vahşi yöntemlerle verildiği bir ülke oldu. Adeta yeni emperyalist savaşın bir laboratuvarı durumunda. Dünyanın dört bir yanından onbinlerce “cihatçı” Türkiye, Ürdün, Irak üzerinden buraya getirildi. Sözde İslam adına Suriye’nin Alevi yönetimini yerle bir edecek …
Devamını oku