İşçi ve emekçilerin dilinde “kiralık işçilik” olarak bilinen ve “kölelik yasası” olarak tanımlanan iş kanunu, meclisin alt komisyonlarından geçti. Yakın zamanda genel kurula getirilerek yasalaşması bekleniyor. Elbette işçi ve emekçilerin yükselen tepkisini bastırabildikleri ölçüde… Hatırlanacağı gibi bu tasarı, AKP hükümetinin yıllardır yasalaştırmaya çalıştığı sınıfa saldırı furyasının önemli bir paçasıdır. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adlı pervasız sömürü programının içinde yer alan “Özel …
Devamını okuGenel
“Taşeron işçiye kadro” yalanı
Kapitalist sistem vahşi sömürüsünü, bu dönem taşeron sistemi üzerinden kuruyor. Azami kar getirisinden dolayı, taşeron çalışmanın girmediği fabrika-işletme neredeyse kalmadı. Sömürünün en yoğun yaşandığı çalışma biçimi olduğu için, iş cinayetlerinin de en çok yaşandığı alanlar buralar. “Kapitalizm öldürür” sloganı, taşeronda somutlanmış durumda. Haliyle taşeron sisteme işçi ve emekçilerin tepkisi de oldukça yüksek. Bu yüzden genel seçim döneminde düzen partilerinin en …
Devamını okuKöleci sistem yıkıldı ama KÖLELİK SÜRÜYOR
Köleci sistem, bin yıl kadar önce tarih sahnesinden çekildi. Ancak köle ticareti, sömürgeci devletler tarafından asırlar boyunca sürdürüldü. Yaklaşık 12 milyon Afrikalı köle, Amerika kıtasına taşındı. Yüzbinlercesi yollarda öldü. Köleliğin yasal olarak kaldırılması ancak 20. yüzyılda gerçekleşti. Birinci emperyalist savaş sırasında Rusya’da Ekim Devrimi’nin gerçekleşmesi, ardından birçok ülkede, sömürgeciliğe karşı halk isyanlarının ve devrimlerin patlak vermesi üzerine, o günkü adıyla …
Devamını okuAB ile “Kayseri pazarlığı”: Mülteciler Türkiye’ye!
Türkiye ile AB arasındaki pazarlık aslında geçtiğimiz Ekim ayında, Merkel’in Türkiye ziyareti sırasında başlamıştı. Erdoğan, 1 Kasım’da gerçekleşecek seçimlere dönük olarak AB’nin desteğini istemiş, karşılığında ise Suriyeli sığınmacıların Avrupa’ya olan akınını durdurma sözü vermişti. O dönem, Türkiye’den Avrupa’ya sığınmacıların taştığı, hergün yüzlerce Suriyeli’nin Ege’nin karanlık sularına gömüldüğü, Aylan bebeklerin kıyıya vurduğu günlerdi. Su alan botlar, sahte can yelekleri, kaptansız tekneler …
Devamını okuDergimiz çalışanları yargılanıyor
2014 yılı Aralık ayında, dergi büromuza ve yazı işleri müdürümüzün evine yapılan baskın ve gözaltının üzerinden 15 ay geçtikten sonra, hakkımızda dava açıldı. Yazı işleri müdürümüz Çağdaş Büyükbaş ve okurlarımız Gülümser Seyitcemaloğlu ile Zeynel Sarar, 5 Nisan günü ilk duruşmaya çıkacak. Dava konusu “terör örgütüne üye olmak”! Üyelik “kanıtları” ise çok çarpıcı: 1 Mayıs ve Gezi direnişi başta olmak üzere …
Devamını okuYasaklara-engellere rağmen Newroz kutlandı
Bu yıl Newroz’a devletin topyekün saldırıya geçtiği bir dönemde girildi. Kürt illerinde aylardır süren faşist ablukaya, başta Sur ve Cizre olmak yerle bir edilmiş ilçelere, yüzlerce kişinin vahşice katledilmesine rağmen Newroz kutlamaları yapıldı. HDP günler öncesinde Newroz programını açıklamıştı. “Direnerek kazanacağız” sloganıyla yapılacak Newroz kutlamalarının 17 Mart ile 22 Mart tarihleri arasında birçok il ve ilçede yapılacağı duyuruldu. Bunların içinde, …
Devamını oku1 Mayıs’ın kökenleri
Bir proleter bayram gününü, 8 saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi, ilk kez Avustralya’da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856’da bütün bir işgünü boyunca çalışmamaya ve o gün sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenlemeye karar verdiler. Bu kutlamanın yapılacağı gün olarak da 21 Nisan tarihi saptandı. Avustralyalı işçiler bu kararı, yalnızca 1856’da uygulamaya niyetlenmişlerdi. Ama …
Devamını oku1 Mayıs’ı yaratan öncü işçiler
8 saatlik işgünü mücadelesini örgütleyen öncü işçiler; August Spies, Louis Lingg, George Engel, Adolph Fischer ve Albert Parsons, 1,5 yıl süren davada yargılandılar. Onlar, mahkemede sınıfın gerçek öncüleri olarak, sanık sandalyesinden tüm burjuvaziyi yargıladılar. Bu süre boyunca işçiler, önderleri için sokakları doldurdu, onların idamını durdurmaya çalıştı. Buna rağmen dört işçi idam edildi. Louins Lingg ise, idam edilmeden önce hücresinde katledildi. …
Devamını okuCan Dündar ve Erdem Gül yargılanıyor
MİT tırlarının radikal islamcı çetelere silah taşıdığı haberini yapan Can Dündar ve Erdem Gül, 25 Nisan günü mahkemeye çıktılar. Dündar ve Gül’ün AYM kararı ile tahliye edilmesinin ardından, Erdoğan büyük tepki göstermiş, AYM’nin kararını tanımayacağını açıklamıştı. Ardından Dündar ve Gül’ün yargılandığı mahkemenin heyetinde değişiklik yapıldı. Bu tablo, Dündar ve Gül’ün yeniden tutuklanacağı yorumlarına neden oldu. 25 Nisan günü yapılan duruşma …
Devamını okuAkademisyenlere tutuklama
“Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” adıyla yayınlanan ve “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan 1128 akademisyen, AKP hükümetinin saldırına uğramaya devam ediyorlar. Son olarak üç akademisyen, Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya tutuklanıp hapishaneye götürüldüler. Erdoğan, akademisyenler bildirisi yayınlandığı zaman, “bunlar aydın değil, karanlık, karanlık” demişti. Onun böyle açıkça hedef göstermesinin ardından, saldırı dalgası başladı. Son derece barışçı …
Devamını oku