1857’de NewYork’lu çoğu kadın 40 bin dokuma işçisi, kapitalist sömürü sisteminin işçilere uyguladığı düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına karşı greve çıkarlar. Patron bu grevi kırmak için işçileri fabrikaya kilitler. Çıkan yangında 120 kadın işçi yaşamını yitirir. Günlerden 8 Mart’tır. 1910 yılında Clara Zetkin, Sosyalist Kadınların 2. Konferansı’nda 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan eder. O günlerden bugüne 8 …
Devamını okuEtiket arşivi
İsviçre’de 8 Mart coşkusu
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, İsviçre’de coşkuyla kutlandı. Zürih’te ve Basel’de yapılan etkinlikler, polisin tüm engelleme, baskı ve saldırılarına rağmen, binlerce kişiyle kutlandı. Basel’de ana caddelerden şehrin en kalabalık yerlerinden başlayan yürüyüş, tramvay, otobüs ve tüm ulaşımın kesildiği biçimde ilerledi. Gençliğin katılımının çoğunlukta olduğu, canlı, militan yürüyüş, polisin tüm engelleme çabalarına rağmen, saatlerce sürdü; şehrin caddelerinden geçildi ve en …
Devamını oku8 Mart eylemleri…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için, pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Yapılan eylemlerde, feministlerin etkin olduğu, genellikle “kadın eylemi” biçiminde gerçekleştirildiği görüldü. Kadınlar şiddete, istismara ve savaşa son verilmesini isteyen dövizler taşıdılar, sloganlar attılar. İstanbul’da yine yasaklar, engellemeler, polis saldırısı ve gözaltı vardı. Kadıköy’de gündüz saatlerinde biraraya gelen kadınlar yürüyüş yaparken polis saldırdı, 24 kişi gözaltına alındı. Taksim’de Feminist …
Devamını okuEmekçi kadının sahiplendiği kavga yenilmez!
Kölelik, feodalizm, kapitalizm… Bütün sınıflı toplumlar kadını, yani toplumun yarısını yok saydı. Çünkü egemenler, kendi hegemonyalarına son verecek sınıfın yarısını etkisizleştirmek istiyorlardı. Bütün devrimlerde önce kadını vurdular bu yüzden… Onun sahiplendiği kavgadan iki kez korktular. 1857’de fabrikalarında yakılan 129 kadını yaktıkları gibi… Yüzyıllar geçmesine rağmen bu korku değişmedi. Emekçi kadının korkusuzluğu, kararlılığı da… Onlar boş tencerelerini ve gözyaşlarını evlerinde bırakıp …
Devamını oku8 Mart sınıfsaldır, devrimcidir!
8 Mart, Dünya “Emekçi Kadınlar” Günü’dür. Fakat son yıllarda “Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı ve kutlamalara erkeklerin gelmesi yasaklandı. Feminizmin güç kazanmasıyla birlikte 8 Mart’ın tarihi ve sınıfsal yönü unutturulmaya çalışıldı. Oysa 8 Mart’ın ortaya çıkışı, bir “mücadele günü” haline gelmesi, tamamen sınıfsal ve devrimcidir. “Emekçi” vurgusu basit bir kelime sorunu değildir. Kadının özgürleşme mücadelesine bakışla, toplumsal konumlanmasıyla ilgilidir. Sadece …
Devamını oku8 Mart ve Gazi yıldönümü için afişler yapıldı
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için ve 12 Mart Gazi Direnişi’nin yıldönümü için merkezi yerlere ve emekçi semtlere ozalit ve afişler yapıldı.
Devamını oku8 Mart-Dünya Emekçi Kadınlar Günü
8 Mart’ın “kadınlar günü” mü, yoksa “emekçi kadınlar günü” mü olarak” kutlanacağı, basit bir tanımlama değildir. Onun içi boş gösterilerle kutlanmasıyla, kadınların ezilmesinin gerçek nedeni olan kapitalizme karşı bir kavga çağrısı olarak kutlanması arasındaki farktır. Amerika’nın New York kentinde, 1857 yılında çoğu kadın 40 bin dokuma işçisi, ağır çalışma koşullarından dolayı greve gider. Günde 16 saate varan sürelerde çalışıp düşük …
Devamını oku8 Mart ve Gazi yıldönümü afişleri yapıldı
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için ve Gazi Direnişi’nin yıldönümünde Proleter Devrimci Duruş ve Devrimci Sendikal Birlik imzalı afişler yapıldı.
Devamını oku8 Mart’ta depremzede kadınlarla beraberdik
Bu yıl 8 Mart, depremin bir katliama dönüştüğü dönemde kutlandı. Ve doğal olarak 8 Mart kutlamaları da depremzede kadınlarla birlikte yapıldı. Dünya Emekçi Kadınlar gününü depremzede kadınlarla birlikte kutlamak, 8 Mart’ın ruhuna en uygun olanıydı. Kadınlar bu depremde çocuklarını, ailelerini, yakınlarını kaybetmenin büyük acısı ile kıvranıyor. Yanı sıra bir kısmı “kayıp” çocuğunu, yakınını arıyor. Bir mezar taşı bile koyamadıkları için …
Devamını oku8 Mart’ta depremzede kadınların yanındayız
Bu yıl 8 Mart, depremin bir katliama dönüştüğü dönemde kutlanacak. Kapitalizm, genel olarak her doğa olayını bir felakete dönüştüren zemini yarattı. Doymak bilmez kar hırsıyla doğanın dengesini bozması, bunun temel nedenidir. Türkiye gibi geri-kapitalist ülkelerde ise, sömürü ve talan düzeni çok daha pervasız, hoyrat biçimde gerçekleşti, gerçekleşiyor. Özellikle AKP döneminde bunu en somut haliyle yaşıyoruz. Son yıllarda yangın, sel, deprem, …
Devamını oku