Sonuçlar açıklandı ve Erdoğan bir seçimi daha kazandı. Hem de seçimlerden üç gün önce Anadolu Ajansı’nın geçtiği yüzde 52.5 gibi bir oranla… Keza Erdoğan’ın seçim öncesi partililere yaptığı konuşmada söylediği gibi, “seçimi başlamadan bitirerek”!.. 24 Haziran seçimlerinin diğerlerinden temel farkı, AKP’nin artık seçim hileleriyle de yetinmeyerek, seçimleri “başlamadan bitirmesi”ydi, yani seçimlerden önce sonuç belirlenmiş, hatta açıklanmıştı. Zaten seçim sonuçları da …
Devamını okuEtiket arşivi
1 Mayıs’tan seçimlere DEVRİMİN SESİNİ YÜKSELT!
Baskın seçim tarihinin 24 Haziran olarak belirlenmesinden bu yana, seçimler gündemin baş sırasına oturdu. Öyle ki, 1 Mayıs bile seçimlerin enstrümanı haline getirildi. Hem hükümet hem muhalefet partileri, 1 Mayıs mitinglerini kendi propagandaları için kullanmaya çalıştılar. AKP tam da seçim arifesine denk gelen bu 1 Mayıs’ta, “yasakçı” görünümünden sıyrılmak ve son dönemde emperyalist kurumlardan “demokrasi” konusunda artan eleştirileri savuşturmak için …
Devamını okuÖrtülü savurganlık
Cumhurbaşkanı ve başbakanın kayıtdışı olarak harcaması için ayrılan “örtülü ödenek” bütçesi, rekor üstüne rekor kırıyor. Ocak 2017’de örtülü ödenek harcaması 163,8 milyon liraya yükseldi. Sadece bir ayda 163 milyon lira!.. 2016 yılının Ocak ayında örtülü ödeneğin miktarı 103,4 milyon lira olmuştu. Yani 2017 Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 58,4 artış yaşanmış. Rakamlar dudak uçuklatıyor, ancak nereye harcandığı …
Devamını okuAnayasa referandumu üzerine
Uzun süredir üzerinde konuşulan “anayasa değişikliği” her türlü yola başvurularak meclisten geçirildi. Şimdi referandum süreci başlıyor. Güya halka sorulacak ve kararı halk vermiş olacak! Halkın hiçbir aşamasında yer almadığı, neyi neden değiştirdiklerini bilmediği ve en önemlisi de kendisinin hiçbir sorununu çözmeyen, aksine ağırlaştıran bir anayasa değişikliği ile daha karşı karşıyayız. Bilindiği gibi 12 Eylül anayasası, en son 2010 yılında yine …
Devamını okuSeçimler çözüm değil TEK YOL DEVRİM!
Türkiye, yine bir seçim dönemine girdi. Daha 7 Haziran seçimlerinin üzerinden 4 ay geçmişken, bir kez daha seçim vaatleri, toplantıları, mitingleri ile karşı karşıya… Fakat bu kez kitlelerde ne bir umut ve beklenti yaratıyorlar, ne de bir heyecan ve coşku var. Aksine ardarda yapılan, fakat hiçbir değişiklik yaratmayan seçimlerden bir bıkkınlık geldi. Buna rağmen bir kez daha “AKP gitsin de…” …
Devamını okuYine, yeni… Yeniden seçim!
Türkiye siyasi tarihinde, son 10 yıl kadar sık seçim yapıldığı bir dönem herhalde görülmemiştir. Referandumlar, genel seçimler, yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi… AKP’nin hükümet olduğu yıllar boyunca kitleler, sürekli olarak sandığa gittiler. Seçimler, “demokrasi”nin en önemli kriteri ise eğer, AKP kadar “demokrat” bir hükümetin olmaması gerekirdi! Oysa son derece gerici-faşist bir hükümetle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Şimdi 1 Kasım’da yeniden seçime …
Devamını okuDemirel de eceliyle öldü!
Evren’in ardından yaklaşık bir ay kadar sonra Demirel de eceliyle öldü! O da Evren gibi “devlet töreni” ile uğurlandı. Tek farkla; Evren’in cenazesine günün burjuva siyasetçileri katılmazken, Demirel’in cenazesinde hepsi sıraya dizildi. Kılıçdaroğlu bile, Isparta’daki cenazeye yetişmek için koşturdu. Isparta-İslamköy’deki 58 bin metrekare olduğu söylenen (Anıtkabir’den sonraki en büyük) anıt mezara, hep birlikte yolcu ettiler. Bayraklar yarıya indi, 3 günlük …
Devamını okuTürkiye’de “başkanlık sistemi” olmaz
Ülkemizde başkanlık sistemi, ortalama 5-10 yılda bir tartışmaya açılır, ama hiçbir zaman hayata geçirilmez. Çünkü Türkiye gibi ülkelerde, başkanlık sistemi hayata geçmez. Bunu önceki sayılarımızda da yazmıştık. Başkanlık sistemi, diğer detaylar bir yana, gücün tek elde toplanmasıyla tanımlanmaktadır. Bunu başarmak için, sözkonusu ülkede, iktidarın gerçek sahibi olan burjuvazinin kendi iç çelişkilerinin çok derin ve uzlaşmaz olmaması temel koşuldur. Mesela ABD’de …
Devamını okuKaçak-saray’ın lüksü
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, oldukça önemli bir çalışma gerçekleştirerek, Kaçak Saray’ın maliyetleri ile ilgili ulaşabildiği rakamları kamuoyu ile paylaşmıştı. Çeşitli tarihlerde yapılan açıklamalarda, tespit edilen masrafların her bir kalemi, kitlelerde öfkeye neden olmuştu. Sarayda öylesine büyük bir israf, lüks, görgüsüzlük yaşanıyordu ki, nüfusun yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan kitlelerin AKP’ye ve Erdoğan’a karşı tepkileri giderek büyüdü. Dahası, sarayın inşaası sırasında …
Devamını okuYoksulluk “kader” değildir…
TÜİK’in son yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de her yüz aileden 22’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. TÜİK’in ekonomik rakamlarla nasıl oynadığını, verileri değiştirerek ekonomiyi olduğundan daha iyi göstermeye çalıştığını biliyoruz. Buna rağmen ortaya çıkan bu rakam, gerçek yoksulluğun çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu yoksulluk, bir avuç sömürücünün, bir avuç rantiyecinin sefahat içinde yaşaması karşılığında yaşanıyor. Kimileri devasa zenginlikler ve lüks içinde …
Devamını oku