Etiket arşivi

BİR KİTABA KARŞI: Belirsizlikten demagojiye; tarih çarpıtıcılığının kısa bir özeti;SAPİENS

sapiens

Son dönemin en çok okunan, tavsiye edilen kitaplarından biri oldu Sapiens. Sadece Türkiye’de son iki yılda (ilk baskı Şubat 2015’te) 30’un üzerinde baskı yaptı. Bu, ortalama 20 günde bir yeni baskı anlamına gelir ki, inanılmaz bir rakamdır. Evrim Teorisi tartışmalarının yoğunlaştığı son süreçte, Sapiens’in okunurluğu da arttı. Çünkü çeşitli dayanaklarla evrimi savunuyordu; kitabın tek olumlu tarafı da bu olmuştu. Bunu …

Devamını oku

“Halkların enternasyonalizme dayalı kardeşçe birliği” EKİM DEVRİMİ

halklarin-kardesligi

“Bu ilk zafer, nihai zafer değil henüz. Ekim Devrimimiz bu zaferi emsalsiz cefalar, güçlükler, işitilmemiş acılar içinde ve kendi payımıza büyük başarısızlıklar ve hatalarla gerçekleştirdi. Sanki başarısızlıklar olmaksızın, hatalar yapılmaksızın tek başına geri bir halk dünyanın en güçlü ve ileri ülkelerinin emperyalist savaşlarının üstesinden gelebilirmiş gibi! Hatalarımızı kabul etmekten korkmuyoruz ve biz bunları bu hataları düzeltmesini öğrenmek için soğukkanlılıkla değerlendireceğiz. …

Devamını oku

Atılım’ın feminizm koşusu

Atılım dergisi, feminizm kulvarında dizginsiz koşuyor. Yola çıkarken amaçları parti içinde kadının konumunu güçlendirmekti. Bugün ise artık doğrudan bir rol değişimi istiyorlar. Erkek egemen toplumda erkeklerin kadınları ezmesine karşı mücadele etmekten çıkıp, kadın egemen bir düzen, kadınların erkekleri ezdiği bir ilişki sistemi hedefleniyor. “Eşitlik” talebiyle başladıkları yolda, “egemenlik ilişkisinin değiştirilmesi” talebine varmış durumdalar. Mücadele ML bir bakışla ele alınıp, doğru …

Devamını oku

Kobane emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı da direnmelidir!

Kobane’de 15 Eylül’de başlayan IŞİD saldırısına karşı savaş ve halkın direnişi sürüyor. Ve bu direniş, Ortadoğu’daki savaşın dengelerini değiştiren bir rol oynuyor. 10 Haziran’da Musul’a gerçekleştirilen ilk saldırıdan itibaren, IŞİD çeteleri hiçbir direnişle karşılaşmadan pervasızca ilerlemişti. Bazı bölgelere, Sünni aşiretlerle yaptığı işbirliği sonucu girmiş, bir günde kenti ele geçirerek oradaki Sünni aşiretle birlikte kentin yönetimini sürdürmeye başlamış; Sünni olmayan bölgelere …

Devamını oku

Savaş ve kadın

“Savaş en çok kadın ve çocukları vurdu” sözünü, son günlerde daha sık duymaya başladık. En başta Suriye’den sınırlarımıza akın eden göç dalgasında, en fazla kadın ve çocukları görüyoruz. Üstleri-başları dağılmış, ayakları yalın ve acının donuklaştırdığı gözleriyle… Yerlerinden-yurtlarından edilmiş bu insanlar, sığındıkları ülkede de büyük zorluklar yaşamaya devam ediyor. Ya mülteci kamplarında yarı-aç ve perişan bir yaşama mahkum oluyorlar, ya da …

Devamını oku

“Adalet yoksa barış da yok!”

ABD’nin Missouri eyaletinin St Louis kenti Ferguson semtinde, 9 Ağustos günü, polis yine siyah bir genci, nedensiz olarak öldürdü. Katledilen gencin adı Michael Brown’du. 18 yaşındaydı… Silahsızdı, ellerini havaya kaldırmıştı; ama onun teslim olması polisi durdurmamıştı. Michael, 6 kez vuruldu; 2 kere başından, 4 kere bedeninden… Michael’ın ölümü, siyahları sokağa döktü. Eylemin ana sloganı “eller yukarı, ateş etme!” oldu. Silahsız …

Devamını oku

Göğün yarısı oluşturanlar, kavganın da yarısını omuzluyor!

8-mart-emekci-kadin-kurtulusu

“Ezilenlerin en ezileni”, ücretli kölelik düzenin iki kere sömürüleni… Evde, işyerinde, sokakta, üzerine kat kat duvarlar örülen kadınlar! Yaşamın yarısını, acıların tümünü tutan elleriniz, ağlamaktan direnmeye geçen gözleriniz, kölelikten özgürlüğe uzanan adımlarınızla, kavganın da yarısını üstleniyorsunuz! 8 Mart sizin gününüz! Dişe diş bir kavga ile elde ettiğiniz büyük gün! Öncü komünist kadınların tüm dünya kadınlarına atfettikleri kavga günü! 8 Mart’ı, …

Devamını oku

Seçimler ve kadın

Her seçim döneminde burjuva kadın dernekleri, tüm düzen partilerine “daha fazla kadın aday” çağrısı yapar ve bunu çarpıcı reklamlarla duyururlar. Bu kez de öyle oldu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin fotoğraflarının üzerlerine çarpı çekilerek, “daha fazla kadın aday” göstermeleri istendi. Her ne kadar bazı yerlerde “önseçim” ya da “yoklama” denilse de, son söz parti liderlerinden çıkıyordu ne de olsa. Esasında bu …

Devamını oku

Kadının kurtuluşu sosyalizmde!

sosyalist kadin isci

Kadının kurtuluşu sorunu, ekonomik-siyasi-kültürel, maddi-manevi çok yönlü bir gelişme sürecidir. Maddi alt yapının güçlendirilmesi, hukuk alanındaki tüm eşitsizliklerin giderilmesi, gerici önyargılar, gelenek ve göreneklerle savaşılması, cehaletin kökünden kazınması… 1917 Ekim Devrimi’yle kurulan Sosyalist Sovyetler Birliği, kadının kurtuluşun önemli bir örneğini sunar bize. Sovyetler Birliği, kadının kurtuluşunu sosyalizmin inşa sürecine bırakan kendiliğindenci bir anlayışta değildi. Yüzyılların kadına taşıdığı kölelik mirasından kurtuluş …

Devamını oku

Emekçi kadının sahiplendiği KAVGA YENİLMEZ!

kadin erkek elele

  Kölelik, feodalizm, kapitalizm… Bütün sınıflı toplumlar kadını, yani toplumun yarısını yok saydı. Çünkü egemenler, kendi hegemonyalarına son verecek sınıfın yarısını etkisizleştirmek istiyorlardı. Bütün devrimlerde önce kadını vurdular bu yüzden… Onun sahiplendiği kavgadan iki kez korktular. 1857’de fabrikalarında yakılan 129 kadın işçinin mirasını yok etmeye çalıştılar. Fakat bu miras, yüzyıllar geçmesine rağmen değişmedi, kuşaktan kuşağa, ülkeden ülkeye yayıldı. “Tek göğüslü”, …

Devamını oku