Bu yıl, okullar daha açılmadan egemenleri büyük bir korku sardı. Çünkü okullar, Haziran direnişinin coşkusuyla kapanmış, mezuniyet törenleri protesto ve gösterilerle geçmişti. Böyle bir kapanışın, çok daha etkili bir ‘açılış’la başlaması, kuvvetle muhtemeldi. İşte bütün planları, bu başlangıcı önlemek üzerine kuruldu. Önce bilinçli bir şekilde “Eylül sendromu” yarattılar. Sözde “istihbarat raporları”yla, Eylül’de büyük fırtınaların kopacağını, buna yönelik hazırlıkların yapıldığını duyurdular! …
Devamını okuEtiket arşivi
Savaşa ve faşizme karşı birleşik mücadele!
Hükümetin korkusu arttıkça saldırganlığı da artıyor. Katlediyor, tutukluyor, yeni yasaklar ve yasalar çıkarıyor vb… Haziran direnişinden bu yana saldırıların dozunu iyice arttırdılar. Okulların açılması ve maçların başlamasıyla birlikte mücadelenin yeniden yükseleceği korkusuyla, “eylül sendromu”na tutuldular ve “önleyici tedbir” olarak yine faşist yasa ve yasakları devreye soktular. Haziran direnişinin eylülle birlikte yeniden harlanacağı ihtimali yüksektir. Ancak AKP bunun yaygarasını herkesten çok …
Devamını okuHaziran ayaklanmasının en önemli mesajı: ÖRGÜTLENELİM! SİLAHLANALIM!
Elimize posta kanalıyla ulaşan TİKB(B) Merkez Yayın Organı “İhtilalci Komünist”in Temmuz 2012 tarihli sayısının başyazısını güncel öneminden dolayı kısaltarak yayınlıyoruz. * * * Mayıs sonunda başlayıp Haziran’ın yarısına kadar uzanan sürede, Türkiye tarihinin en büyük halk hareketi yaşandı. Halen çeşitli biçimler altında direniş sürse de, ilk 15 günkü büyüklüğünü ve yaygınlığını yitirmiş durumda. Elbette direnişin nedenlerinden, direniş boyunca süren aşamalarına …
Devamını okuYAŞASIN ŞANLI TAKSİM DİRENİŞİMİZ!
Taksim özel sayı 2 İşçiler, emekçiler, gençler! Taksim direnişimiz, ilk zaferini polis kuşatması altındaki Taksim Meydanı’nı zaptederek kazandı. Ardından Meydan, kolektif dayanışmanın, paylaşmanın, eşitliğin bir simgesi olarak çekim merkezi haline geldi. Ve Türkiye’nin diğer şehirlerine de örnek oldu, benzer şekilde parklara çadırlar kuruldu. Meydan, günlerdir direnişçilerin elinde. Polissiz, askersiz, bürokratsız, ama giderek gelişen bir iç örgütlülüğe sahip, adeta küçük …
Devamını okuHalk isyanını ileri taşıyalım! GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!
Taksim-Gezi Parkı’nda AVM yapılması için ağaçların kesilmesiyle başlayan direniş, önce tüm İstanbul’u, ardından Türkiye’yi sardı. Bunun birinci nedeni, devletin en temel insani taleplere ve en küçük direnişlere bile tahammülsüzlüğü, saldırganlığıdır. Fakat asıl neden, giderek artan saldırı dalgasına karşı, biriken öfkenin patlaması ve bir isyana dönüşmesidir. Önceki yıllar bir yana, son bir ay içinde bile arka arkaya gelen saldırılar, kitleleri çileden …
Devamını okuYürüyebildiğimiz yer bizimdir!
1 Mayıs, dünyada ve ülkemizde engellemelere rağmen, yine büyük bir kararlılık ve coşkuyla kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan yer, tabi ki İstanbul oldu. İstanbul 1 Mayısı’nda yaşananlar, sadece Türkiye’de değil, dünyada da, belli başlı haber kanallarının “birinci sırası”nda yer aldı. Nasıl almasın ki? Devletin polisi, adeta “elimden bir uçanla bir kaçan kurtulur” havası içinde her tarafı …
Devamını okuFAŞİZM HUKUKSUZLUKTUR! Kendi yasalarını bile çiğner!
Devlet, her dönem ‘demokrasi’ adı altında insanları sindirmeye, bastırmaya çalışmıştır. Krizin etkisi her kesimde hissedilmeye başlandığında; krizi atlatmak ve faturasını işçilere yüklemek için parlamento aracılığıyla yasalar çıkarmış, karşı çıkanları polisiyle ezmeye çalışmış, kendi mahkemelerinde yargılamıştır. Son yıllarda işsizlikle, kıdem tazminatının gaspedilmeye çalışılmasıyla, en temel haklarımızın budanmasıyla, her şeyin özelleştirilmesiyle, sularımızın-ormanlarımızın talan edilmesiyle karşı karşıyayız. Her kesim, ellerinden alınmak istenen yaşam …
Devamını okuEmekçi kadının sahiplendiği KAVGA YENİLMEZ!
Kölelik, feodalizm, kapitalizm… Bütün sınıflı toplumlar kadını, yani toplumun yarısını yok saydı. Çünkü egemenler, kendi hegemonyalarına son verecek sınıfın yarısını etkisizleştirmek istiyorlardı. Bütün devrimlerde önce kadını vurdular bu yüzden… Onun sahiplendiği kavgadan iki kez korktular. 1857’de fabrikalarında yakılan 129 kadın işçinin mirasını yok etmeye çalıştılar. Fakat bu miras, yüzyıllar geçmesine rağmen değişmedi, kuşaktan kuşağa, ülkeden ülkeye yayıldı. “Tek göğüslü”, …
Devamını okuTaş Yürek Barikat; Yaşasın Gazi Direnişimiz!
Gazi Direnişi, 1995 yılında Cemevi’ne yakın bir kahvehaneye düzenlenen kontrgerilla saldırısı ile başlamıştır. Saldırı haberi duyulur duyulmaz, olay yerine insanlar gelmeye başlar. Bunlar arasında yoldaşlarımız da vardır. Ve onların ilk işi, önlerine çıkan herkesi olaydan haberdar edip, kahvehanenin önünde toplanmaya çağırmak olur. Günlerden pazardır, vakitlerden akşam saatleri… Bir maçın naklen yayını dolayısıyla kahveler tıklım tıklımdır. Kahvelere girip yapılan saldırıyı anlatırlar, …
Devamını okuFAŞİZM ve KADIN
Başbakan Erdoğan, son olarak kürtaj ve sezaryan doğuma karşı olduğunu ilan ederek, kadınlarla ilgili bugüne dek sarf ettiği sözlerin uç noktalarına gelip dayandı. Daha önce de “kadınla erkeği eşit görmediğini” söylemiş, her vesileyle kadını aşağılayan sözler sarf etmişti. Bu, onun gerici ideolojisinin doğal bir sonucuydu aslında. Her ne kadar Erdoğan’a, liberaller ve reformistler tarafından “demokrat-değişimci” sıfatları verilmişse de, onun en …
Devamını oku