11 Aralık 1980… Metin Aydın, belinde silahı, yanında bir yoldaşı, çalıntı bir araba ile Adana-Kozan yolu üzerinde ilerliyor… Faşist cuntanın işbaşına gelişinden bu yana 3 ay geçmiş. Zor günler yaşanıyor. Devrimci hareketlerde “geri çekilme” adı altında kaçışlar başlamış; kitleler tedirgin, ne yapacağınızı bilemez halde çaresiz bekliyor. Metin Aydın ise, Osman Yaşar Yoldaşcan’la simgelenen “hücum ruhu”yla donanmış, kararlı, inatçı bir mücadele …
Devamını okuEtiket arşivi
İşçi sınıfının önderi: Hamit Tekin (1934-1979)
Hamit Tekin (Hamido) doğal işçi önderiydi. Yıllarını işçi sınıfının kurtuluşu mücadelesine vermiş bir proleter devrimciydi. 1960 ortalarından itibaren gelişen işçi hareketinin önderlerinden biri oldu Hamido. Yaşamı, grevden greve, direnişten direnişe koşarak geçti. Girdiği her yerde sınıfı biliçlendiren, her tür haksızlığa başkaldıran ve çevresini örgütleyip harekete geçirendi. O yüzden tüm patronların “kara listesi”ne geçmesi uzun sürmedi. DİSK’in kuruluşunda aktif olarak rol …
Devamını okuAli Algül (1960-21 Kasım 1979)
1960 yılında Kayseri-Sarız’da demokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Liseye İstanbul’da Kocasinan Lisesi’nde devam etti. Emekçi kişiliği ile devrimciliği birleştirdiği lise yıllarında, hızla etrafındakileri devrimcileştirme görevini üstlendi. Halkın Kurtuluşu (HK) saflarında atıldı kavgaya. Bir yandan liseli gençliği örgütlerken bir yandan da Emek Spor Kulübü’nün açılışıyla uğraşıyor, derneklerde çalışıyor, seminerler düzenliyordu. Bahçelievler-Siyavuşpaşa’da arşınlamadığı yer yoktu. Buralarda yetişiyordu geleceğin bu seçkin …
Devamını okuSer verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE
İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okumaya başladı. O yıllarda TİKB önceli grup yapısı saflarında devrimci mücadeleye atıldı. Mehmet Fatih Öktülmüş’ün yetiştirdiği seçkin devrimcilerden biri oldu. 1974 yılında okulu bıraktı, “profesyonel devrimci” olarak mücadelesini sürdürdü. İşçi sınıfını örgütlemek için Fatih’le birlikte Çukurova’ya …
Devamını okuSezai Ekinci: Kendini aşmanın simgesi (30 Ekim 1992)
Ne çok devrimci Adressiz Sorgular’dan tanıdı onu. Ne çok TİKB’li büyüdü elinde. Doksan günü geçen direnişinle yarattığın destanla anıldın hep. Her şeye örgüt odağından bakan yaşamını komünist davasına adamış, yılların sarsmadığı Sezai Ekinci yoldaşı bir trafik kazası aldı aramızdan. Hem de en verimli çağında. Ona en fazla ihtiyaç duyulan günlerde. Siyasal ideolojik ve örgütsel olarak hızla yol alındığı bir süreçte. …
Devamını okuDevrim Kartalı Remzi Basalak
Remzi Basalak, 1963 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu. Az topraklı çiftçi bir ailenin çocuğuydu. İlkokulu Ceyhan’a bağlı Üçdut Köyü’nde okudu, ortaöğrenimini Adana’da tamamladı. Lisede okurken yaz aylarında atölyelerde çalışmaya başladı. İhtilalci komünistlerle burada tanıştı. Sıkıyönetimin hüküm sürdüğü zorlu yıllarda örgütlü mücadeleye atıldı. 1981 yılında 17 yaşında iken gözaltına alındı, günlerce süren işkencelere direndi. Adana-Köprüköyü ve Antakya E Tipi Cezaevleri’nde faşist …
Devamını okuKendini aşmanın adı: Şaban Budak
Şaban Budak, yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1963 yılında Niğde’de doğdu. İlkokuldan itibaren hem çalıştı hem okudu. Lise yıllarında anti-faşist bir siyasal kimliğe sahipti. Çalışkanlığı ve zekiliği ile göz dolduruyordu. 1980 yılında İTÜ Elektrik-Elektronik Bölümü’nü kazandı, ancak çalışmak zorunda kaldığı için okulu bitiremedi. 1988 yılında ihtilalci komünistlerle tanıştı ve hızlı bir gelişme gösterdi. Elini attığı her işi büyük bir sorumlulukla …
Devamını oku“Yeni çağın çocuğu” Nilgün Gök (1970-14 Ekim 1993…)
“Devrimci oluncaya kadar bir yığın yarış kazandım. Bunların getirdiği eskiden gelen bir kendine güven gelişkin bende. Yani kafamda bir hedef belirlemiş ve ona giden yolu kavramışsam her şey küçülüyor artık, ona yürürüm.” Nilgün’ün kaleminden dökülen bu satırlar, kısa ama yoğun devrimci yaşamını da özetliyor. Hedefi belirlemek ve her şeyi küçülterek yürümek. Hem de şairin deyimiyle “yürekten, gülerekten yürümek…” Günümüzün …
Devamını oku“Yekpare mermer”di onlar!
29 Eylül 1980’de faşist cuntaya sıktığı “ilk kurşun”la ölümsüzleşen Osman Yaşar Yoldaşcan; 25 Ekim 1981’de işkencede katledilen Ataman İnce; 23 Ekim 1992’de bir kamulaştırma sonrası çıkan çatışmada şehit düşen Şaban Budak, aynı eylemde yakalanan ve teşhir masasını tekmesiyle yıkan, bu yüzden de faşist cellatların kudurmuşçasına saldırısına uğrayan Remzi Basalak; bu yoldaşların katledilişinden bir hafta sonra 30 Ekim 1992’de trafik kazasında …
Devamını oku12 Eylül ve devrimci tavır
Bugüne dek 12 Eylül’ün gerçekleşme nedenleri olarak birçok faktör sıralandı. Başta ABD olmak üzere emperyalizmin Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye dönük planları, egemen sınıfların kendi aralarındaki çelişkiler, ekonomik kriz, 24 Ocak Kararları, yönetememe krizi vb… Bunların doğruluğu su götürmez. Ancak hepsinden öne çıkanı, yükselen halk hareketidir. Bu hareketin karşısında acze düşen devletin, bulduğu son çözümdür askeri faşist cunta. Onun için 12 Eylül’ün …
Devamını oku