Etiket arşivi

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okumaya başladı. O yıllarda TİKB önceli grup yapısı saflarında devrimci mücadeleye atıldı. Mehmet Fatih Öktülmüş’ün yetiştirdiği seçkin devrimcilerden biri oldu. 1974 yılında okulu bıraktı, “profesyonel devrimci” olarak mücadelesini sürdürdü. İşçi sınıfını örgütlemek için Fatih’le birlikte Çukurova’ya …

Devamını oku

Sezai Ekinci: Kendini aşmanın simgesi (30 Ekim 1992)

Ne çok devrimci Adressiz Sorgular’dan tanıdı onu. Ne çok TİKB’li büyüdü elinde. Doksan günü geçen direnişinle yarattığın destanla anıldın hep. Her şeye örgüt odağından bakan yaşamını komünist davasına adamış, yılların sarsmadığı Sezai Ekinci yoldaşı bir trafik kazası aldı aramızdan. Hem de en verimli çağında. Ona en fazla ihtiyaç duyulan günlerde. Siyasal ideolojik ve örgütsel olarak hızla yol alındığı bir süreçte. …

Devamını oku

Devrim Kartalı Remzi Basalak

Remzi Basalak, 1963 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu. Az topraklı çiftçi bir ailenin çocuğuydu. İlkokulu Ceyhan’a bağlı Üçdut Köyü’nde okudu, ortaöğrenimini Adana’da tamamladı. Lisede okurken yaz aylarında atölyelerde çalışmaya başladı. İhtilalci komünistlerle burada tanıştı. Sıkıyönetimin hüküm sürdüğü zorlu yıllarda örgütlü mücadeleye atıldı. 1981 yılında 17 yaşında iken gözaltına alındı, günlerce süren işkencelere direndi. Adana-Köprüköyü ve Antakya E Tipi Cezaevleri’nde faşist …

Devamını oku

Kendini aşmanın adı: Şaban Budak

Şaban Budak, yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1963 yılında Niğde’de doğdu. İlkokuldan itibaren hem çalıştı hem okudu. Lise yıllarında anti-faşist bir siyasal kimliğe sahipti. Çalışkanlığı ve zekiliği ile göz dolduruyordu. 1980 yılında İTÜ Elektrik-Elektronik Bölümü’nü kazandı, ancak çalışmak zorunda kaldığı için okulu bitiremedi. 1988 yılında ihtilalci komünistlerle tanıştı ve hızlı bir gelişme gösterdi. Elini attığı her işi büyük bir sorumlulukla …

Devamını oku

“Yeni çağın çocuğu” Nilgün Gök (1970-14 Ekim 1993…)

  “Devrimci oluncaya kadar bir yığın yarış kazandım. Bunların getirdiği eskiden gelen bir kendine güven gelişkin bende. Yani kafamda bir hedef belirlemiş ve ona giden yolu kavramışsam her şey küçülüyor artık, ona yürürüm.” Nilgün’ün kaleminden dökülen bu satırlar, kısa ama yoğun devrimci yaşamını da özetliyor. Hedefi belirlemek ve her şeyi küçülterek yürümek. Hem de şairin deyimiyle “yürekten, gülerekten yürümek…” Günümüzün …

Devamını oku

“Yekpare mermer”di onlar!

ekim

29 Eylül 1980’de faşist cuntaya sıktığı “ilk kurşun”la ölümsüzleşen Osman Yaşar Yoldaşcan; 25 Ekim 1981’de işkencede katledilen Ataman İnce; 23 Ekim 1992’de bir kamulaştırma sonrası çıkan çatışmada şehit düşen Şaban Budak, aynı eylemde yakalanan ve teşhir masasını tekmesiyle yıkan, bu yüzden de faşist cellatların kudurmuşçasına saldırısına uğrayan Remzi Basalak; bu yoldaşların katledilişinden bir hafta sonra 30 Ekim 1992’de trafik kazasında …

Devamını oku

12 Eylül ve devrimci tavır 

Bugüne dek 12 Eylül’ün gerçekleşme nedenleri olarak birçok faktör sıralandı. Başta ABD olmak üzere emperyalizmin Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye dönük planları, egemen sınıfların kendi aralarındaki çelişkiler, ekonomik kriz, 24 Ocak Kararları, yönetememe krizi vb… Bunların doğruluğu su götürmez. Ancak hepsinden öne çıkanı, yükselen halk hareketidir. Bu hareketin karşısında acze düşen devletin, bulduğu son çözümdür askeri faşist cunta. Onun için 12 Eylül’ün …

Devamını oku

Etkisi halen süren faşist darbe: 12 EYLÜL

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne, yedi askeri darbe ve darbe girişiminin yaşandığı saptanmış durumda. En son 15 Temmuz’la birlikte ortalama 10 yılda bir askeri darbe veya müdahalelerle karşı karşıya kalındı. (Sivil darbeleri bir kenara bırakıyoruz) 12 Eylül askeri faşist darbesi, bunlar içinde en açık ve en etkili olanıdır. Bugün hala 12 Eylül Anayasası hüküm sürmekte, daha önemlisi zihniyeti devam etmektedir. * …

Devamını oku

“İlk kurşun”: OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN

Günlerden 29 Eylül 1980! Yer, İstanbul-Bağcılar yokuşu… Birazdan yeni bir tarih yazılacak, iki sınıf karşı karşıya gelecek… Güçler ve silahlar eşit değil, ama olsun! Sayı ve silah yönünden bir hayli üstün taraf, eskiyi, yani burjuvaziyi temsil ederken; karşısında iki ondörtlü ve bir bombasıyla tek kişilik bir ordu yeniyi, yani proletaryayı temsil ediyor… Çekildiği inşaatı bilinç ve çelikten iradesiyle granitten bir …

Devamını oku

Kavganın şairi Adnan Yücel

Kavganın şairi Adnan Yücel, 12 Eylül’ün en karanlık yıllarında, umudunu kaybetmeyenlerdendi. Bu umut ve arayış, onu ihtilalci komünistlerle buluşturdu. En güzel ürünlerini o yıllarda verdi. 12 Eylül karanlığına karşı yapılan görkemli direnişten ilham alarak şiirlerini yazdı. “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek”  şiir kitabı, onun sanatının doruğudur. 1953 yılında Elazığ’da doğdu. İşçi bir ailenin çocuğuydu. İlk ve ortaöğrenimini Elazığ’da yaptı. Daha …

Devamını oku