Etiket arşivi

17 Haziran 1984-M. Fatih Öktülmüş

fatih-1

Mehmet Fatih Öktülmüş, 1984 yılında İstanbul cezaevlerinde gerçekleşen Ölüm Orucu eyleminde şehit düştü. DS savaşçıları Abdullah Meral, Haydar Başbağ, Hasan Tel ile birlikte sonsuzluğa uğurlandı.  Onlar, 12 Eylül cuntasının devrimci tutsaklar üzerinde uygulamaya kalktığı “tek tip elbise” başta olmak üzere, faşist yaptırımlara bedenleriyle barikat oldular. Hem içeride, hem dışarıda 12 Eylül faşizminin karanlığını yaran gün ışıklarıydılar. Faşizme ve teslimiyete karşı …

Devamını oku

Söz sırası işçilerde DÜNYA EMEĞİN OLMALI!

44kapak

1 Mayıs yaklaşırken, İstanbul Valisi, 1 Mayıs’ın Taksim’de yapılmasına izin vermeyeceklerini duyurdu. Bu, işçi ve emekçileri savaşa davet etmektir. Çünkü 1 Mayıs, işçinin, emekçinin mücadele günüdür. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işçi ve emekçiler, yaklaşık yüz yıldır 1 Mayıs’larda meydanlara çıkar, taleplerini haykırır. Buna engel olunan yerlerde ise, çatışmalar çıkar, yaralananlar, ölenler olur. Ülkemiz, yasaklı 1 Mayıslarıyla ünlüdür. ’77 …

Devamını oku

1 Mayıs, işçilerin kanıyla yazıldı

august-spies-louis-lingg-parsons-5li

Amerikan İşçi Federasyonu (AFL)’nin başını çektiği  8 saatlik işgünü mücadelesine tahammül edemeyen Amerikan burjuvazisi, 3 Mayıs’ta Kereste Sürücüleri Sendikası işçilerinin Mc Cormic fabrikası önünde düzenlediği mitingte, polis aracılığıyla örgütlediği bir provakasyon düzenler. 8 saatlik işgünü için miting yapan savunmasız işçilerin üzerine polis ateş açar. Bunun üzerine 4 işçi ölür, onlarcası yaralanır. Bu vahşi terörü protesto etmek için işçiler ertesi gün …

Devamını oku

Toplama Kamplarında Direniş

II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın, özel olarak da Hitler faşizminin insanlığa yaşattığı acıları sembolize edecek bir şey ararsak, bu kuşkusuz Toplama Kampları olacaktır. Denilebilir ki, Toplama Kampları, yalnızca komünist ve devrimcilerin değil, Hitler faşizminden yana olmayan her türlü insanın vahşice katledildiği, aynı zamanda ruhlarının ölüme sürüklendiği, fiziki ve psikolojik yok etme kamplarıydı. Savaş başladığında Toplama Kamplarının toplam sayısı 1187’ye yükselmişti. İnsan …

Devamını oku

Hapishanelerde çocuklara tecavüz ve işkence

Hapishanelerden hak ihlalleri haberleri gelmeye devam ediyor. Hasta tutsakları tahliye etmeyerek katleden devlet, şimdi de “iç güvenlik yasası” çıkartarak, çıplak arama, disiplin soruşturmaları ve baskınları devreye sokmaya hazırlanıyor. Bazı hapishanelerde daha yasa çıkmadan bu uygulamalar başladı. Tutsaklar, yaşananları mektuplar ve ziyaretçileri aracılığıyla dışarıya aktarırken, hapishaneleri izleme komisyonlarının inceleme talepleri Adalet Bakanlığı tarafından reddediliyor. Hapishanelerde en kötü şartlarda ise çocuklar kalıyor. …

Devamını oku

VARDIK, VARIZ, VAROLACAĞIZ!

cekic-vida

Sıkı durun! Kaçmadık, yenilmedik! Çünkü Spartaküs, ateş ve ruh demektir! Yürek ve can demektir! Çünkü Spartaküs, zafer özlemini, Sınıf bilinçli proletaryanın Mücadele azmini ifade etmektedir… Bunlar elde edildiği zaman ıster yaşayalım, ister yaşamayalım Programımız yaşayacaktır! Ve kurtulan halkların dünyasına                            egemen olacaktır! Her şeye rağmen!.. * * * Bu sözler, 15 Ocak 1915’te katledilen Karl Liebkneht ve Rosa Lüksemburg’in ölmeden …

Devamını oku

Tutsaklardan…

İHD’nin yaptığı açıklamaya göre, son bir yılda 40’a yakın hasta tutsak yaşamını yitirdi. Halen 228’i ağır olmak üzere 578 hasta tutsak tedavi edilmeyi bekliyor. Bürokratik işlemlerle tutsakların tahliye edilmesi engelleniyor ve ölüme terkediliyor. Tutsaklar ise tüm güçleriyle direniyorlar. Dışarıda olanların daha fazla dayanışma içinde olması ve tutsakları yalnız bırakmaması gerekiyor. Hasta tutsaklar dahil olmak üzere tutsaklardan gelen mektupları yayınlayarak, sağlık …

Devamını oku

İşkence insanlık suçudur!

iskencede-direnme

Amerikan İstihbarat Örgütü CIA’nin dosyasının açılması ile birlikte, işkence gerçeği bir kez daha su yüzüne çıktı. Kaldı ki, açıklanan rapor, yaklaşık 6 bin sayfanın sadece 500 sayfası. Ve sadece 11 Eylül sonrası yapılanları kapsıyor. Yani hem kapsadığı zaman itibarıyla, hem de yapılanların dökümü açısından son derece sınırlı. Buzdağının görünen çok küçük bir parçası. Buna rağmen ortaya dökülenler, insanları dehşete düşürmeye …

Devamını oku

“Nefes alamıyorum!”

Eric Garner bağırıyor: “Nefes alamıyorum!” Aslında iriyarı bir adam Eric Garner; istese üzerine yığılan, boğazını sıkan polisleri fırlatıp atabilir… Ama yapmıyor. Polisin baskısının altında kıvranıyor, can çekişiyor, polise “direnmek” anlamına gelebilecek hiçbir şey yapmadan… Çünkü o bir siyah! ABD’deki diğer yoksul siyahlar gibi, polisle karşılaştığına nasıl davranacağı konusunda çocukluğundan itibaren “eğitilmiş”… Direnirse öldürülür, kaçarsa öldürülür, itiraz ederse öldürülür… Daha geçtiğimiz …

Devamını oku

Kayayım ben Granit (İsmail Cüneyt)

ismail-cuneyt

Komünist önder İsmail Cüneyt, 21 Aralık 1983 tarihinde İstanbul-Gayrettepe’de işkencede katledildi. 12 Eylül sonrası “gözaltında kayıp”ların ilkiydi O. Ama onun naaşını gizli bir şekilde gömmek yerine, gözaltına aldıkları yoldaşlarına göstererek, daha etkili kılmak istediler. Fakat yanıldılar! Öfke ve kin daha da bilendi, direniş daha da harlandı, yaygınlaştı… İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan …

Devamını oku