Etiket arşivi

Kadın sömürüsü sınıfsaldır! KRİZ ve KADIN

Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Son aylarda dizginsiz bir hal alan fiyat artışları, başta gıda olmak üzere en temel ihtiyaçları ulaşılamaz hale getirdi. Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar, bu kış günlerinde ısınma sorunu yarattı. Açlıktan ve soğuktan ölümlerin yaşandığı bir ülke haline geldik. Artan hayat pahalılığı en çok işçi ve emekçileri vuruyor. Özellikle kadınlar, kadın işçi ve …

Devamını oku

Krizle birlikte sorunları katmerlenen KADIN İŞÇİLER

kadin-isci

Her kriz, genel olarak işçi sınıfını, özelde kadın işçileri vurur. İlk işten çıkarılanlar kadınlar olur. Zaten erkek işçilere göre daha düşük ücretle çalıştırıldıkları yetmezmiş gibi, işsizlik sorununu en fazla kadın işçiler yaşar. Bir aileden kadın-erkek olarak birden fazla kişi çalışıyorsa, işyerinden işçi çıkarmak sözkonusu olduğunda, kadını feda ederler. Hatta patronlar, bir tercihle karşı karşıya kaldığını söyleyerek, erkek işçileri bu suça …

Devamını oku

“Ölmek istemiyorum”

Emine Bulut’un “ölmek istemiyorum” çığlığı, şiddet gören, katledilen, taciz edilen bütün kadınların çığlığı oldu. Bir kere daha kadın cinayetleriyle öfkelendik, katilleri lanetledik. Bir sonraki kadın cinayeti basında kendine yer açıncaya kadar. Emine Bulut’un tanınmasının nedeni, o sırada mekanda bulunan bir kişinin olayı kaydedip internete koymasıydı. Katliamın infial yaratmasını sağlayan bu kişi, salt bu nedenle gözaltına alındı. Belki de Emine Bulut’un …

Devamını oku

Sınıf mücadelesinde KADININ GÜCÜ

Asırlara yaslanmış bir baskı, asırlardan gelen bir ezilme ve sömürülme ile en ağır, aşağılayıcı, hiçleştirici tavırlar, sözler layık görülmüş kadına. Koca, baba ya da abi; her zaman bir erkeğin denetiminde ve emrinde yaşamış. Kocasına “bey”, “efendi” demek zorunda kalmış; adı “kaşık düşmanı”, “eksik etek”, “saçı uzun, aklı kısa” olmuş. “Sırtından sopayı, karnından sıpayı…” denmiş… Tarlada, fabrikada en ağır koşullarda çalışmış, …

Devamını oku

Savaş ve kadın

“Savaş en çok kadın ve çocukları vurdu” sözünü, son günlerde daha sık duymaya başladık. En başta Suriye’den sınırlarımıza akın eden göç dalgasında, en fazla kadın ve çocukları görüyoruz. Üstleri-başları dağılmış, ayakları yalın ve acının donuklaştırdığı gözleriyle… Yerlerinden-yurtlarından edilmiş bu insanlar, sığındıkları ülkede de büyük zorluklar yaşamaya devam ediyor. Ya mülteci kamplarında yarı-aç ve perişan bir yaşama mahkum oluyorlar, ya da …

Devamını oku

Göğün yarısı oluşturanlar, kavganın da yarısını omuzluyor!

8-mart-emekci-kadin-kurtulusu

“Ezilenlerin en ezileni”, ücretli kölelik düzenin iki kere sömürüleni… Evde, işyerinde, sokakta, üzerine kat kat duvarlar örülen kadınlar! Yaşamın yarısını, acıların tümünü tutan elleriniz, ağlamaktan direnmeye geçen gözleriniz, kölelikten özgürlüğe uzanan adımlarınızla, kavganın da yarısını üstleniyorsunuz! 8 Mart sizin gününüz! Dişe diş bir kavga ile elde ettiğiniz büyük gün! Öncü komünist kadınların tüm dünya kadınlarına atfettikleri kavga günü! 8 Mart’ı, …

Devamını oku

İki ayrı 8 Mart

8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü, 2005 yılından bu yana iki ayrı etkinlikle kutlanıyor. Birini “Kadın Platformu” ismini taşıyan feminist platform, diğerini ise Devrimci 8 Mart Platformu gerçekleştiriyor. Ancak 2005’teki ayrışmadan bugüne çok şey değişmiş durumda. Elbette diyalektiğin doğasıdır; hiçbir şey aynı kalmaz, değişmeyen tek şey değişimdir. 8 Martların da hep aynı kalmaması, bu doğaya uygundur. Fakat ne yazık ki, …

Devamını oku