13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da yaşanan ve en az 301 madencinin ölümüne neden olan katliamın ardından birçok şey yazıldı çizildi. Şimdi ise Soma gündemin alt sıralarına doğru kayarken, bizler her geçen gün yeni işçi katliamlarına tanık oluyoruz. İş cinayetleri kapitalist sistemin bir parçası olarak en vahşi şekliyle yaşanıyor. İş cinayetlerini önlemenin yolu, kapitalist sisteme karşı kalıcı bir örgütlülük kurmaktan geçiyor. …
Devamını okuEtiket arşivi
Zonguldak maden işçileri işten atmalara karşı yürüdü
Torba Yasa’nın madencilere önemli iyileştirmeler getireceği vaadedilmişti, ancak getirdiği tek şey toplu işçi kıyımı oldu. Zonguldak’ta, 22 madenden, yaklaşık 5 bin işçi işten atıldı. Torba Yasa, madencilerin çalışma saatlerini yeraltında 36 saatle sınırlıyor, maaşlarına zam öngörüyor, ayrıca ikramiyeleri iyileştiriyordu. Gerçekte bunlar göstermelik iyileştirmelerdi; yeraltındaki çalışma süresi 36 saat olurken yerüstündeki çalışmaya ilişkin bir sınır belirlenmemişti mesela. Keza “yaşam odaları”nın gerekli …
Devamını okuSoma işçilerinin talepleri karşılansın!
Soma’da 301 madencinin devlet ve taşeron eliyle katledilmesinin üzerinden üç aya yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, taşeron sistemiyle ilgili somut bir adım atılmadı. Katliamdan hemen sonra timsah gözyaşları arasında işçilere verilen sözler, “bir kez daha” unutuldu. Soma’dan sonra patron Alp Gürkan’a dokunmayan devlet, göstermelik olarak birkaç müdürü tutuklayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı. Katliam sırasında yaptıkları “kader”, “fıtrat” açıklamalarının yerini, …
Devamını okuSeçim çözüm değil; Kendi davamız için dövüşelim!
Ülkemizin gündeminde bir kez daha seçim var. Bu kez cumhurbaşkanı için sandığa gidilecek. Ve ilk kez cumhurbaşkanı seçimle belirlenecek… Bu durum “halkın cumhurbaşkanı” demagojisini arttırıyor. Oysa aday belirlemek için bile 20 milletvekilinin imzası gerekiyor. Ortaya çıkan üç aday da meclisteki partiler tarafından belirlendi. Seçim sistemindeki anti-demokratik yönler bir yana, seçim hilelerindeki pervasızlık düşünülürse, bir kez daha seçim oyunu ile karşı …
Devamını okuSoma izlenimleri – 2; Soma’da madencinin kritik seçimi: OLMAK ya da OLMAMAK
Soma’da yaşanan katliamın ardından yaklaşık iki ay geçti. Geride kalanların ilk hissettiği acı ve öfke duygusu azalmış değil; aksine hesap sorma güdüsünü ve mücadele azmini perçinliyor. Biz de yaşananların ardından, geride kalanlarla bundan sonra ne yapacakları konusunu konuşmak üzere tekrar Soma’ya gittik. Soma’da hala yaşanan acının ağır havası hakim; ancak işçilerle temasa geçtiğinde arka planda sıkı bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. …
Devamını okuŞırnak’ta ölüm kuyuları
Soma’daki katliamın ardından, madencilik sektöründe yaşanan vahşi kapitalizm, bütün çarpıcılığıyla gözler önüne serildi. İşçilerin nasıl ağır koşullarda çalıştıkları, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığı, ekmek parası için nasıl insanlıkdışı koşullara katlanılabildiği… Devletin Soma’daki maden için “örnek bir maden” dediğini duyduğumuzda, “daha beteri” nasıl olabilir, kafamızda canlandırmakta zorlanmıştık. Meğer Şırnak madenlerinin günyüzüne çıkması gerekiyormuş bunu anlayabilmemiz için. Meğer gerçekten de çok daha …
Devamını oku“Soma’nın katilleri Ali İsmail’in katilleridir!”
Soma’daki madenci katliamı, işçi ve emekçilerin toplu ölümünün bir örneği sadece. Her gün bir ya da birkaç işçi, iş cinayetlerinde ölüyor. Ölüm toplu olunca ancak, ölenlerin feryadı duyuluyor. Bilirkişi raporları hatırlanıyor, işçi yanlısı yasalardan bahsediliyor vb… Ancak işçinin payına her zaman ölüm düşüyor, hem de en karasından… Biz de “Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi” olarak, Soma katliamına sessiz kalamazdık, kalmadık …
Devamını okuSoma’da katleden üçlü saçayağı: PATRON-DEVLET-SENDİKA
Soma’da yine bir dağ çöktü işçilerin üzerine. Yine yüzlerce maden işçisi dağın içinde kaldı. Ve biz, bir kere daha, maden işçilerinin ne kadar ağır koşullarda çalıştığını ve yaşadığını gördük, konuştuk. “Madende Suriyeli çalışıyor mu” sorusuna işçilerden biri, “Suriyeli’ye ne gerek var, biz kendimiz Suriyeli olmuşuz” diye cevap veriyor. İşçilerin canının ne kadar değersiz olduğunun daha çarpıcı bir ifadesi olabilir mi? …
Devamını okuSoma izlenimleri; “Katliamın takipçisi olacağız”
Soma’da olan ölümler sonrasında, bu katliamı araştırmaya ve taziye ziyaretleri yapmaya gittik. İlk önce yangının olduğu madene gittik, defalarca polis kontrolünden geçerek ilerledik, aileler ve basın giremiyordu. Televizyonlarda gördüğümüz aileler meğer ilk anda gelenler ve gitmeyenlermiş, diğerlerini aşağıdan geçirmiyorlarmış… Maden önünde Maden-İş işçi temsilcilerinden biriyle konuştuk, ilk söylediği söz “ihmal yok” oldu. Maden-İş Sendikasının tamamen patronlardan yana olduğu her aşamada …
Devamını okuİTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor!
İTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor! 16 Mayıs Cuma sabahı İTÜ’deydim. Konuşmalarımız Soma üzerineydi. İTÜ’lü arkadaşlara neden Soma için İTÜ’den ses çıkmadığını sordum. Bir de Maden Fakültesi hocalarından Orhan Kural’ın açıklamalarını hatırlatıp, “mutlaka birşeyler yapılması gerekiyor” dedim. Orada bulunan arkadaşlar, İTÜ’lü öğrencilerin derslerinin zorluğundan, sınav haftasının da yaklaşmasıyla herkesin sınavlara kilitlendiğinden bahsedip “İTÜ’de pek birşey olmaz” dediler. Oradan ayrılıp, öğlen …
Devamını oku