Etiket arşivi

Soma işçilerinin talepleri karşılansın!

Soma’da 301 madencinin devlet ve taşeron eliyle katledilmesinin üzerinden üç aya yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, taşeron sistemiyle ilgili somut bir adım atılmadı. Katliamdan hemen sonra timsah gözyaşları arasında işçilere verilen sözler, “bir kez daha” unutuldu. Soma’dan sonra patron Alp Gürkan’a dokunmayan devlet, göstermelik olarak birkaç müdürü tutuklayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı. Katliam sırasında yaptıkları “kader”, “fıtrat” açıklamalarının yerini, …

Devamını oku

Seçim çözüm değil; Kendi davamız için dövüşelim!

temmuz-kapak

Ülkemizin gündeminde bir kez daha seçim var. Bu kez cumhurbaşkanı için sandığa gidilecek. Ve ilk kez cumhurbaşkanı seçimle belirlenecek… Bu durum “halkın cumhurbaşkanı” demagojisini arttırıyor. Oysa aday belirlemek için bile 20 milletvekilinin imzası gerekiyor. Ortaya çıkan üç aday da meclisteki partiler tarafından belirlendi. Seçim sistemindeki anti-demokratik yönler bir yana, seçim hilelerindeki pervasızlık düşünülürse, bir kez daha seçim oyunu ile karşı …

Devamını oku

Soma izlenimleri – 2; Soma’da madencinin kritik seçimi: OLMAK ya da OLMAMAK

Soma’da yaşanan katliamın ardından yaklaşık iki ay geçti. Geride kalanların ilk hissettiği acı ve öfke duygusu azalmış değil; aksine hesap sorma güdüsünü ve mücadele azmini perçinliyor. Biz de yaşananların ardından, geride kalanlarla bundan sonra ne yapacakları konusunu konuşmak üzere tekrar Soma’ya gittik. Soma’da hala yaşanan acının ağır havası hakim; ancak işçilerle temasa geçtiğinde arka planda sıkı bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. …

Devamını oku

Şırnak’ta ölüm kuyuları

Soma’daki katliamın ardından, madencilik sektöründe yaşanan vahşi kapitalizm, bütün çarpıcılığıyla gözler önüne serildi. İşçilerin nasıl ağır koşullarda çalıştıkları, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığı, ekmek parası için nasıl insanlıkdışı koşullara katlanılabildiği… Devletin Soma’daki maden için “örnek bir maden” dediğini duyduğumuzda, “daha beteri” nasıl olabilir, kafamızda canlandırmakta zorlanmıştık. Meğer Şırnak madenlerinin günyüzüne çıkması gerekiyormuş bunu anlayabilmemiz için. Meğer gerçekten de çok daha …

Devamını oku

“Soma’nın katilleri Ali İsmail’in katilleridir!”

Soma’daki madenci katliamı, işçi ve emekçilerin toplu ölümünün bir örneği sadece. Her gün bir ya da birkaç işçi, iş cinayetlerinde ölüyor. Ölüm toplu olunca ancak, ölenlerin feryadı duyuluyor. Bilirkişi raporları hatırlanıyor, işçi yanlısı yasalardan bahsediliyor vb… Ancak işçinin payına her zaman ölüm düşüyor, hem de en karasından… Biz de “Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi” olarak, Soma katliamına sessiz kalamazdık, kalmadık …

Devamını oku

Soma’da katleden üçlü saçayağı: PATRON-DEVLET-SENDİKA

Soma’da yine bir dağ çöktü işçilerin üzerine. Yine yüzlerce maden işçisi dağın içinde kaldı. Ve biz, bir kere daha, maden işçilerinin ne kadar ağır koşullarda çalıştığını ve yaşadığını gördük, konuştuk. “Madende Suriyeli çalışıyor mu” sorusuna işçilerden biri, “Suriyeli’ye ne gerek var, biz kendimiz Suriyeli olmuşuz” diye cevap veriyor. İşçilerin canının ne kadar değersiz olduğunun daha çarpıcı bir ifadesi olabilir mi? …

Devamını oku

Soma izlenimleri; “Katliamın takipçisi olacağız”

Soma’da olan ölümler sonrasında, bu katliamı araştırmaya ve taziye ziyaretleri yapmaya gittik. İlk önce yangının olduğu madene gittik, defalarca polis kontrolünden geçerek ilerledik, aileler ve basın giremiyordu. Televizyonlarda gördüğümüz aileler meğer ilk anda gelenler ve gitmeyenlermiş, diğerlerini aşağıdan geçirmiyorlarmış… Maden önünde Maden-İş işçi temsilcilerinden biriyle konuştuk, ilk söylediği söz “ihmal yok” oldu. Maden-İş Sendikasının tamamen patronlardan yana olduğu her aşamada …

Devamını oku

İTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor!

itu-isgal

İTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor! 16 Mayıs Cuma sabahı İTÜ’deydim. Konuşmalarımız Soma üzerineydi. İTÜ’lü arkadaşlara neden Soma için İTÜ’den ses çıkmadığını sordum. Bir de Maden Fakültesi hocalarından Orhan Kural’ın açıklamalarını hatırlatıp, “mutlaka birşeyler yapılması gerekiyor” dedim. Orada bulunan arkadaşlar, İTÜ’lü öğrencilerin derslerinin zorluğundan, sınav haftasının da yaklaşmasıyla herkesin sınavlara kilitlendiğinden bahsedip “İTÜ’de pek birşey olmaz” dediler. Oradan ayrılıp, öğlen …

Devamını oku

Çok sözler edildi onlara dair

Aşağıdaki yazı, 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak-Kozlu’da yaşanan grizu patlaması sonucu katledilen 400’ü aşkın madencinin ölümünün ardından yazılmıştır. Kozlu, o güne dek en fazla can kaybının yaşandığı maden ocağıdır. Ama o zaman da resmi ölü sayısı 263 olarak açıklanmış, yüzlerce madencinin üzerine beton dökülmüştür. Ve bugün olduğu gibi o gün de, devlet yetkilileri “kader” demiş, “bir daha yaşanmaması”nı dilemiş, yakınlarına …

Devamını oku

KATLİAM DÜZENİNDEN HESAP SORACAĞIZ!

adana-cukurova-boykot

Soma’da resmi açıklamayla 301 gerçekte ise 700’ün üzerinde madenci katledildi. Azami karları için işçilerin iş güvenliğini almayan, işçileri karın tokluğuna, kölece koşullarda çalıştıran, iş güvenliğini denetlemeyen, üstüne üstlük Soma’yı “örnek işletme” diye gösteren sermaye sınıfı ve onların hükümeti, suçüstü yakalanmıştır. Milyonlarca işçi bu ülkede asgari ücretle, açlık sınırında bir ücretle çalışıyor. 4 milyondan fazla işçi taşeron kapsamında. Milyonlarca işçi sendika …

Devamını oku