Dünyanın en fazla tanıdığı Türk şairi ünvanını sahip Nazım Hikmet, yaşadığı süre boyunca işçi ve emekçilerin yaşam ve mücadelelerini şiirlerine döktü. Bu yüzden yıllarca hapis yattı, sürgün edildi. Fakat inançlarından asla taviz vermedi. “Sevdalınız komünisttir” diyerek siyasal kimliğini her koşulda ortaya koydu. “Sosyalist gerçekçi sanatçı” diyordu, “kendi halkının ve diğer halkların sanat geleneklerinden yararlanacaktır… Halkım için, başka halklar için, en …
Devamını okuEtiket arşivi
Geleceğimizin köprüsü tarihimiz
1 Haziran 1971- Hüseyin Cevahir katledildi İstanbul-Maltepe’de bir evde polis tarafından kuşatıldılar. 3 gün boyunca süren direnişte, THKP-C önderlerinden Hüseyin Cevahir katledildi, Mahir Çayan yaralı olarak yakalandı. 2 Haziran 1970- Orhan Kemal öldü İşçi ve emekçilerin yaşamlarını konu eden romanlarıyla ünlü Orhan Kemal, Nazım Hikmet’le kaldığı cezaevinde, onun yönlendirmesi ile roman yazmaya başladı. Kendisi de işçi olarak çalıştığı için, …
Devamını okuHaziran’da Fatih’le olmak…
Haziran, devrimci ve komünistler için önemli aylardan biridir. Sınıf mücadelesine o kadar çok anlamlı günler bırakmıştır ki… İşçi sınıfının mücadelesinde dönüm noktası 15-16 Haziran’dan, en son Gezi Parkı’ndan başlayıp tüm ülkeyi saran Haziran ayaklanmasına kadar… Aynı zamanda onlarca aydının, yüzlerce komünist ve devrimcinin şehit düştüğü bir aydır Haziran… Nazım Hikmet’in 3 Haziran’da ölümü üzerine, Hasan Hüseyin Kormazgil, “Haziran’da ölmek zor” …
Devamını oku3 Haziran 1963- Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü
Dünyada en fazla tanınan Türk şairi ünvanını sahip Nazım Hikmet, yaşadığı süre boyunca işçi ve emekçilerin yaşam ve mücadelelerini şiirlerine döktü. Bu yüzden yıllarca hapis yattı, sürgün edildi. Fakat inançlarından asla taviz vermedi. “Sevdalınız komünisttir” diyerek siyasal kimliğini her koşulda ortaya koydu. “Sosyalist gerçekçi sanatçı” diyordu, “kendi halkının ve diğer halkların sanat geleneklerinden yararlanacaktır… Halkım için, başka halklar için, en …
Devamını oku3 Haziran 1963- Nazım Hikmet öldü
Nazım Hikmet, genç bir devrimci olarak Sovyetler Birliği’ne ilk gittiğinde, orada gördüğü sosyalist insandan ve kültürel çalışmalardan çok etkilendi. Ülkesine geri döndükten sonra pekçok defalar soruşturmaya uğradı, yıllarca hapis yattı. Şiirlerinde toplumsal sorunları büyük bir coşku ve umutla işledi. Hapisteyken de üretmeye devam etti. Orhan Kemal ve İbrahim Balaban’ı hapiste tanıdı ve onların büyük sanatçılar olmasında önemli rol oynadı. Hapisten …
Devamını oku