Soma’da 301 madencinin devlet ve taşeron eliyle katledilmesinin üzerinden üç aya yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, taşeron sistemiyle ilgili somut bir adım atılmadı. Katliamdan hemen sonra timsah gözyaşları arasında işçilere verilen sözler, “bir kez daha” unutuldu. Soma’dan sonra patron Alp Gürkan’a dokunmayan devlet, göstermelik olarak birkaç müdürü tutuklayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı. Katliam sırasında yaptıkları “kader”, “fıtrat” açıklamalarının yerini, …
Devamını okuEtiket arşivi
16 Eylül 1976- DGM direnişi gerçekleşti
Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümeti, ülkede ve dünyada işçi-emekçi hareketinin büyüdüğü ve direnişlerin kazanımla sonuçlandığın bir dönemde DGM yasasını gündeme getirdi. ‘73’ten beri iki-üç kez denenmiş, hepsinde de işçi-emekçilerin tepkisiyle geriye çekmek zorunda kalmışlardı. Yasa, örgütlenme ve eylem özgürlüğünü kısıtlıyor, sınıfa saldırıyı kolaylaştırıyordu. Öyle ki, sendika eğitim derslerinde “sınıf”, “sosyalizm” gibi kelimeler dahi yasaklanıyordu. İşçiler önce kavramaya çalıştılar. Günlerce tartışmalar, toplantılar …
Devamını okuİTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor!
İTÜ’DE İŞGAL! Boğaziçi’den İTÜ’ye gelenek sürüyor! 16 Mayıs Cuma sabahı İTÜ’deydim. Konuşmalarımız Soma üzerineydi. İTÜ’lü arkadaşlara neden Soma için İTÜ’den ses çıkmadığını sordum. Bir de Maden Fakültesi hocalarından Orhan Kural’ın açıklamalarını hatırlatıp, “mutlaka birşeyler yapılması gerekiyor” dedim. Orada bulunan arkadaşlar, İTÜ’lü öğrencilerin derslerinin zorluğundan, sınav haftasının da yaklaşmasıyla herkesin sınavlara kilitlendiğinden bahsedip “İTÜ’de pek birşey olmaz” dediler. Oradan ayrılıp, öğlen …
Devamını okuBir çürüme ve yozlaşma hastalığı Siyasi dedikoduculuk
Dedikoduculuk, genel olarak iyi karşılanmayan, hatta kınanan bir özelliktir. İnsanların özel hayatlarına dönük sırların merak edilmesi ve şurda-burda konuşulup çekiştirilmesi, kimse tarafından onaylanmaz. Ve daha çok işsiz-güçsüz kişilere, ev kadınlarına, kahve erkeklerine özgü bir özellik olarak bilinir. Ancak işin içine siyaset girince, dedikoduculuğun bu kötü yüzü, bu kadar açık olarak fark edilmez. Onun siyasal bir değerlendirme olduğu yanılsaması hakim olabilir. …
Devamını okuYÖK’e karşı birleşik mücadeleyi örgütleyelim!
YÖK’e karşı birleşik mücadeleyi örgütleyelim! Bu yılki 6 Kasım YÖK protestoları, her zamankinden daha büyük bir önem kazanmış durumda. Bunun birinci nedeni, Haziran ayaklanmasından sonraki ilk 6 Kasım olmasıdır. İkincisi, son yıllarda devletin üniversitelere dönük saldırılarında artan yoğunluktur. Üçüncüsü, bu saldırılar karşısında öğrenci gençliğin tepkilerine-eylemlerine, devletin şiddettinin ve baskılarının artmasıdır. En son ODTÜ”de …
Devamını okuYeni yasa ve yasaklarıyla YURTLAR
Üniversiteyi başka bir ilde okuyacak öğrencilerin ilk başta karşılaştıkları en ciddi sorun, barınmadır. Bu sorun, her geçen yıl daha da derinleşerek sürüyor. Yeni öğretim yılına da yurtlarla ilgili çıkan yeni yasa ve yasaklarla girildi. Gerici-faşist eğitimi daha da ağırlaştıran AKP Hükümeti, yurtları “kız-erkek” olarak ayırarak, “haremlik- selamlık” uygulamasını getirdi. Yurda gece giriş saatlerini 23.00’den, 21.00’e çekti. Yurt ücretlerini arttırdı vb… …
Devamını okuDemokrasi sokakta kazanılır
Günlerdir beklenen “demokrasi paketi” nihayet açıklandı. Önce büyük bir beklenti ve merak uyandırılarak ertelenen ve en son 30 Eylül’de açıklanacağı duyurulan paket, Başbakan Erdoğan’ın ağzından canlı yayınlarla tüm ülkeye ve dünyaya duyuruldu. Yandaş medya tarafından da “Tayyip devrimi” manşetleriyle servis edildi. “Bir yerde ne kadar çok gösteriş ve şaşaa varsa, içerik o kadar boştur” sözünü bir kez daha kanıtlarcasına, bu …
Devamını okuÜniversitelere ve tribünlere saldırılar
Haziran Ayaklanması’nın ardından “Eylül sendromu”nu tartıştıran devlet, üniversitelere ve tribünlere dönük saldırı dalgasını yükseltti. Haziran Ayaklanması’nın önemli unsurlarından olan Çarşı, devletin hem psikolojik hem de fiili saldırısı ile karşı karşıya. Son yapılan tribün operasyonunda gözaltına alınanların, Çarşı başta olmak üzere, üç büyük takımın solcu taraftarları olduğu biliniyor. Devlet bu operasyonlarla hem itibarsızlaştırma hem de yıldırma hedefini güdüyor. Eylül ayında oynanan …
Devamını okuTuzluçayır’da cami-cemevi sahtekarlığı
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan ile Fethullah Gülen’in birlikte hazırladığı ve finansmanını Fethullah Gülen’in sağladığı cami-cemevi projesinin temeli, 9 Eylül’de Ankara-Mamak’ta atıldı. Devlet erkanının da hazır bulunduğu töreni protesto etmek isteyen Mamak halkına polis saldırdı. Saatlerce süren çatışmalarda birçok kişi yaralandı. Asimilasyon amacı taşıyan bu projeye karşı Alevi kurumları da açıklamalar yaptılar, durumu protesto etti. Tuzluçayır’da yaşanan çatışmalar günlerce sürdü. …
Devamını okuODTÜ’de cemaatin “örgütlenme hakkı” üzerine..
ODTÜ’de masa açan cemaatçilere yönelik tavır, “demokrasi” ve “söz hakkı” kavramlarını yeniden tartışmaya açtı. Öncelikle yapılan eylemin biçimine ilişkin birkaç söz söyleyelim. Masa açan türbanlı cemaatçilere karşı, bırakalım şiddet uygulamayı, hiçbir fiziksel temasın gerçekleşmemesi; çeşitli spekülasyon ihtimalini gözeterek kızlardan oluşan bir grupla müdahale edilmesi; müdahalenin masada oturan cemaatçilerle tartışmayla sınırlandırılmayıp, çevreye ve geçenlere ajitasyon çekilmesi vb. yönleriyle oldukça iyi düşünülmüş, …
Devamını oku