Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman’ın geçtiğimiz günlerde sarfettiği sözler, laikliği yeniden gündemleştirdi ve tartışmalara yol açtı. Kahraman, “Anayasada laiklik olmamalı, yeni ve dindar bir anayasa olmalı” diyerek, dinci-gericiliğin özlemini bir kez daha ifade etti. Bunun söyleyen kişinin şu anda TBMM Başkanı olması, kuşkusuz işin ciddiyetini arttırıyor. Sonrasında “bu benim kişisel görüşüm” dese de, Erdoğan başta olmak üzere …
Devamını okuEtiket arşivi
Seçimler çözüm değil TEK YOL DEVRİM!
Türkiye, yine bir seçim dönemine girdi. Daha 7 Haziran seçimlerinin üzerinden 4 ay geçmişken, bir kez daha seçim vaatleri, toplantıları, mitingleri ile karşı karşıya… Fakat bu kez kitlelerde ne bir umut ve beklenti yaratıyorlar, ne de bir heyecan ve coşku var. Aksine ardarda yapılan, fakat hiçbir değişiklik yaratmayan seçimlerden bir bıkkınlık geldi. Buna rağmen bir kez daha “AKP gitsin de…” …
Devamını okuYine, yeni… Yeniden seçim!
Türkiye siyasi tarihinde, son 10 yıl kadar sık seçim yapıldığı bir dönem herhalde görülmemiştir. Referandumlar, genel seçimler, yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi… AKP’nin hükümet olduğu yıllar boyunca kitleler, sürekli olarak sandığa gittiler. Seçimler, “demokrasi”nin en önemli kriteri ise eğer, AKP kadar “demokrat” bir hükümetin olmaması gerekirdi! Oysa son derece gerici-faşist bir hükümetle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Şimdi 1 Kasım’da yeniden seçime …
Devamını okuParlamentarizm – 2: Bolşeviklerin parlamento deneyimi
Her tür revizyonist-reformist akım, parlamento düşkünlüğünü perdelemek ve devrimci-demokrat kesimleri yedeklemek için, varolan düzeni değiştirmek amacıyla parlamentoya girdiklerini iddia eder. Kendilerine karşı çıkan devrimci ve komünistleri ise, “sekterlik”le, “dönemin ruhuna ayak uyduramamak”la suçlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyledir. Günümüzde artık ML kavramları kullanmaktan da kaçınan, burjuva literatürle konuşup-yazan bu kesimler, kendi tabanında devrimci duyguları taşıyanları ve komünist ve …
Devamını oku1 Mayıs’ın gösterdikleri
Günler öncesinden estirilen vahşi terör havası… İnternet üzerinden yürütülen “kanlı 1 Mayıs” “kehanetleri”… Yeni iç güvenlik paketinin devreye girmesinin yarattığı tehdit… Otobüslerin, vapurların, köprülerin kapatılması… Koca İstanbul’un bir “hayalet kent”e çevrilmesi… Yol kesmeler, gaz bombaları, polis copları, tomalar, “tetikçi esnaf”lar… Hiçbiri binlerce kişinin Taksim’e gitmek üzere sokaklara dökülmesini, polisle çatışmasını, 1 Mayıs’a sahip çıkmasını engelleyemedi. Hatta kitleden kopuk bir biçimde …
Devamını okuReformizmin son durağı PARLAMENTERİZM
Parlamento, yani meclis, “yasaların yapıldığı yer” olarak bilinir. Bunun biçimi, sayısal oranı, işleyişi vb. döneme, ülkelere göre değişiklikler gösterse de özü değişmez. Bu öz, bir ülkenin yönetimindeki temel ilkelerin, anayasa dahil tüm yasaların buradan çıkacağıdır. (Anayasaları yapan meclisler, “kurucu meclis” olarak da anılır.) Sözkonusu meclis de, yine her ülkede değişen seçim sistemleri ile belirlenen vekillerden oluşur. Dolayısıyla seçimler ve meclis, …
Devamını okuSeçimlere günler kala… AKP düşüyor, “solculuk” yükseliyor
Son dönemde yapılan tüm araştırmalar, anket sonuçları ve “sokak” değerlendirmeleri, aynı noktaya varıyor: AKP güç kaybediyor! AKP’nin tek başına hükümet kurması ihtimali giderek azalıyor! 2002 yılından bugüne, 13 yıldır sürdürülen “saltanat”ın sonu göründü! Elbette bu değerlendirmeler, somut bir gerçekliği yansıtıyor. Ve bu sonuçlara bağlı olarak, başta AKP olmak üzere, her kesim kendi hazırlığını yapıyor. AKP’nin önlenemez düşüşü AKP’li anket …
Devamını oku“Yeni” diye yutturulan “eski” teoriler
Günümüzde “yeni” olarak lanse edilen ve sanki kendilerinin icadıymış gibi sunulan “teori”lerin hiçbir “yeni” değildir. “Eskimiş” olduğu savıyla Marksizm-Leninizme savaş açanların savundukları, ML’den çok daha “eski”ye dayanmaktadır. Öyle ki, daha Marksizm ortaya çıkmadan önce 17. 18. yüzyılda varolan “ütopik sosyalistler”in görüşlerini bile “yeni” olarak pazarlamaya kalkanlar vardır. Marks ve Engels’in “bilimsel sosyalizm”e ulaşmasıyla geride kalan “ütopik” görüşler, ‘90’lı yılların ardından …
Devamını okuFeminizm mi Sosyalizm mi?
Yayınevimiz tarafından çıkartılan Feminizm mi Sosyalizm mi adlı kitabın Giriş bölümünü yayınlıyoruz. Kadının kurtuluşu için “feminizm mi, sosyalizm mi” sorusunu sormak bile abes karşılanabilir; öyledir de. Gerek teorik, gerekse pratik olarak kadının kurtuluşunun sosyalizmden geçtiği kanıtlanmıştır çünkü. Fakat çoğu kez bizim için son derece açık olan bir sorun, geniş kitleler için aynı açıklıkta görülmeyebilir. Ya da dönemsel gerileyişler, daha önceden …
Devamını okuYırcalı’dan Validebağ’a; Yaşam alanlarımızı korumak için…
Devletin yeşil alan katliamına ve bu alanları sermayeye peşkeş çekmesine karşı, iki yeni direniş odağı oluşturuldu. Soma-Yırcalı’da köylüler, İstanbul-Validebağ’da semt sakinleri, kendi yaşamalanlarını korumak için harekete geçti. * * * Manisa-Soma’da Yırcalı köylülerine ait binlerce dönümlük zeytinlik alan, devlet tarafından Kolin Holding’in talanına sunuldu. Kolin Holding, buradaki zeytin ağaçlarını keserek kömürle çalışan termik santral inşa etmek istiyor. Alan aslında köylülerin …
Devamını oku