Bu yıl 1 Mayıs’a hileli bir anayasa referandumu ve OHAL koşulları altında giriyoruz. Bir yanda hayat pahalılığı ve işsizlik rekor düzeylerde; diğer yanda grev fiilen kaldırılmış,kıdemise tehdit altında. İşçilerin en fazla yüzde 10’u sendikalı, TİS yapabilenler ise yüzde 6’sı! Bütün bunlar 1 Mayıs’ın önemini daha da arttırıyor. SOKAKTA KAZANILMADAN SANDIKTA KAZANILMAZ! Başından itibaren her tür kuralı-yasayı çiğneyerek dayattıkları anayasa …
Devamını okuDevrimci Sendikal Birlik
Yobazın karanlığını, paranın padişahlığını yenecek İŞÇİ SINIFINA SELAM!
Referanduma sayılı günler kaldığı halde “evet”leri bir türlü çoğaltamayan Erdoğan’ın hırçınlığı artıyor. “Hayır” çadırında bulunan kadınlara “yalan söylüyorsunuz” diye hakaret edecek kadar saldırganlaşmış durumda. Fakat karşısında geri adım atmayan bir kitle var. Kadınlar sorularıyla Erdoğan’ı sıkıştırdıkları gibi, alkış ve ıslıklarla da protesto ediyorlar. Bütün yasaklamalara, gözaltılara hatta kurşunlara rağmen “başkanlığa hayır” diyenleri korkutmayı, susturmayı başaramadılar. Aksine giderek kendilerine artan bir …
Devamını oku1 Mayıs: Birlik, dayanışma, mücadele!
Ülkemizde bu 1 Mayıs’a OHAL koşullarında giriyoruz. Esasında uzunca bir süredir 1 Mayıs günleri zaten devletin aldığı olağanüstü önlemler altında geçiyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren her yer tutuluyor, vapurların otobüslerin çalışması durduruluyor, fiili bir sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Başta Taksim olmak üzere şehrin meydanları günler öncesi başlayan hazırlıkla polis bariyerleriyle çevriliyor, araç ve yaya trafiğine kapatılıyor vb… Bütün bunlara …
Devamını okuMetal işkolunda TİS süreci yaklaşırken; “ŞEYTAN ÜÇGENİ” YİNE İŞ BAŞINDA!
150 bin işçiyi ilgilendiren MESS grup TİS süreci, Eylül ayında başlayacak. Öncesinde ise, Mayıs ayı içerisinde yetkili sendikalar belirlenecek. Yetki süreci yaklaştıkça, ilginç şeyler de yaşanıyor. Yakın zamana kadar birbirlerine hakaretler yağdıran Çelik-iş ve Türk Metal-iş sendikaları, birbiri lehine çekilmeye başladılar. 2015 yılında gerçekleşen “metal fırtınası” sırasında Türk Metal’den istifa ederek Çelik-iş’e geçen Kocaeli’de kurulu 600 işçinin çalıştığı Dytech fabrikasında, …
Devamını okuToplu sözleşme “güç toplama” dönemidir
İşçiler taleplerini kabul ettirdiğinde ve bunu sendika veya bir grup işçi olarak patronla yazılı hale getirdiğinde, buna “toplusözleşme” denir. Toplu iş sözleşmesi (TİS), kapitalist düzen içinde belirli hak ve özgürlükler elde etmenin aracıdır. Mücadele eden tarafların, “verili andaki güçler ilişkisinin hukuki ifadesi”dir. Bir nevi “geçici bir ateşkes”, bir “mola” dönemi olarak da adlandırılabilir. “Mücadele içinde işçiler, patronlarla şu ya da …
Devamını okuİşçiler ve japon balıkları
1 Mayıs denilince akla gelen kavramlar “birlik, dayanışma, mücadele”dir. Zaten 1 Mayıs, işçi sınıfının “uluslararası birlik, dayanışma mücadele günü” olarak kabul edilmiş ve bu şekilde kutlanmıştır. Bir gün bir sendikaya bir akvaryum hediye edilir. İçinde üç japon balığı vardır. İşçiler akvaryumu sendikanın baş köşesine yerleştirir ve balıkların adını koyarlar: “Birlik, Dayanışma, Mücadele.” Akvaryum, sendikanın en değerli varlığı olmuştur. Sendikayı açan …
Devamını okuİşsizlik zirvede!
Türkiye İstatiktik Kurumu TÜİK’in Mart ayında yaptığı açıklamaya göre, 2016’nın Aralık ayında işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.9 puan artarak yüzde 12.7’ye yükselmiş. Böylece 2016 yılında işsiz sayısı, 273 bin kişi artarak 3 milyon 330 bin kişi olmuş. Bu rakamlar, son yedi yılın zirvesini oluşturuyor. Yani 2008 yılındaki kriz dönemi işsizlik oranına ulaşmış durumda. Kaldı ki bu …
Devamını oku1 Mayıs kan ve can bedeli kazanıldı
Kapitalizm, ortaya çıktığı andan itibaren çocuk yaşlarındaki işçiler dahil herkesi günde 16 saati aşan sürelerle çalıştırmıştır. İşçiler de çalışma sürelerinin kısaltılması talebiyle birçok eylem yapmıştır. “8 saatlik işgünü” kavramı ilk kez 1817 yılında İngiltere’de, ütopik sosyalist Robert Owen tarafından dile getirilir. Owen’in, “8 saat çalışma, 8 saat eğlence ve 8 saat dinlenme” şeklinde oluşturduğu formül, hızla yaygınlaşıp bir slogana dönüşür. …
Devamını okuİşçi ve emekçilerin haklarını gaspeden BAŞKANLIĞA-SULTANLIĞA İZİN VERMEYELİM!
Yaşamımızı ciddi bir şekilde etkileyecek bir anayasa referandumu ile karşı karşıyayız. Bir kez daha önümüze sandık koyarak, yaşam hakkımızı, geleceğimizı, hatta çocuklarımızın geleceğini oylamamızı istiyorlar. Üstelik bu anayasanın hiç bir maddesi bize sorulmadı, görüşümüz, rızamız alınmadı. Adına başkanlık dedikleri bu sistem, sultanlıktan başka bir şey değildir. İstiyorlar ki, hiç bir kanun-kural-yasa tanımadan, her şeyi Erdoğan belirlesin! Milletvekilinden valisine, kaymakamından muhtarına …
Devamını okuÖrtülü savurganlık
Cumhurbaşkanı ve başbakanın kayıtdışı olarak harcaması için ayrılan “örtülü ödenek” bütçesi, rekor üstüne rekor kırıyor. Ocak 2017’de örtülü ödenek harcaması 163,8 milyon liraya yükseldi. Sadece bir ayda 163 milyon lira!.. 2016 yılının Ocak ayında örtülü ödeneğin miktarı 103,4 milyon lira olmuştu. Yani 2017 Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 58,4 artış yaşanmış. Rakamlar dudak uçuklatıyor, ancak nereye harcandığı …
Devamını oku