Gençlik

Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun kayyum rektör atanmasının ardından başlayan eylemler sürüyor. Yapılan eylemler, son dönem AKP’nin giderek artan keyfi saldırılarına ve baskılarına karşı çok etkili bir protestoya dönüştü. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından başlayan direnişi bastırmak için devletin gözaltı terörü ve eylem yasakları saldırısı da devreye sokuldu. 5 Ocak tarihinde 17 öğrencinin gözaltına alınmasının ardından 6 Ocak gecesi de 10’dan fazla …

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne daha önce AKP’den milletvekili adayı olan Melih Bulu’nun rektör olarak atanması, üniversite öğrencileri ve akademisyenler tarafından 4 Ocak’ta protesto edildi. Üniversitenin Güney Kampüsü önünde toplanan öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz” pankartı açtı. Buradan çıkış yapıp Kuzey Kampüs’e yürümek isteyen öğrencileri, polisler kapıya barikat kurarak engelledi. Polisin kapıyı kelepçelerle de kilitlenmesine rağmen, öğrenciler kapıyı açtı ve kapı önünde …

Eylül ayından itibaren, pandemiye dair hiçbir önlem almadan, okullar kademeli bir şekilde açıldı. Ancak eğitim iyice çökmüş durumda. Özellikle devlet okullarının durumu içler acısı… Ne sınıfların mevcutları değişti, ne de yeni derslikler açıldı. Oysa ataması yapılmayan onbinlerce öğretmen bekliyordu. Hem sınıf mevcutları azalacak, hem de bu öğretmenler mesleklerini icra edecekti. Diğer yandan salgın nedeniyle kullanılmayan kongre merkezleri, devlet tesisleri, oteller, …

Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK), 12 Eylül’ün sonraki yönetimlere adeta bahşettiği bir kurum oldu. Sözde 12 Eylül’e karşı olduğunu söyleyen tüm hükümetler, YÖK’ü korudu, geliştirdi. Oysa YÖK, 12 Eylül’ün kurumları arasında en fazla yıprananıydı. Çünkü üniversite öğrencileri başta olmak üzere üniversite bileşenleri tarafından sürekli lanetlenmişti. YÖK’ün kuruluş tarihi olan 6 Kasım, ‘80’lerin ortalarından itibaren protesto günü oldu. Üniversite gençliğinin en kitlesel …

Uzaktan eğitimin yetersizliği ve hatalarına karşı, Proleter Devrimci Gençlik imzalı “Parasız, Eşit, Sağlıklı, Bilimsel, Yüzyüze Eğitim için Örgütlen” yazılı afişler asıldı.

Öğrenciler, koronavirüsün en büyük darbesini alan kesimlerden biri. Salgın başladığı andan itibaren, eğitim öncelikli bir konu olmaktan çıktı, öğrencilerin sorunları gözlerden uzaklaştı. Salgın sürecini yönetmeyi başaramayan devlet için, eğitim konusunun da fiyaskoyla sonuçlanması şaşırtıcı değildi. “Uzaktan eğitim” denilen bir yöntem ile, baştansavma bir “çözüm” üretildi. Tıpkı “okullar olmasa maarifi ne güzel yönetirdim” diyen Osmanlı Maarif Müdürü gibi, okulların olmadığı bir …

Okulların açılması tartışması yürütülürken, MEB’in (Milli Eğitim Bakanlığı) sorunları üstüste binmeye devam ediyor. Bir taraftan, okulun temizliği konusundaki bütün yük velilere yüklenirken, diğer taraftan öğrencinin hastalanması durumunda da sorumluluk velilere yıkıldı.   Defter, kalem, çamaşır suyu, kolonya… Milli Eğitim Bakanı diyor ki, “okullar eğitime hazır”, “virüse karşı hazırlıklıyız”! Zaten hükümete herhangi bir konuda soru sorulduğunda cevap belli: “Devletimiz her şeyi …

Bir eğitim dönemini daha eşit olmayan eğitim koşullarıyla, iktidarın dayattığı dinci-gerici ve niteliksiz eğitimlerle bitirmiş (!) olduk. Bize her seferinde öğrenmemiz gerekeni değil, kendi düşüncelerini aşılamayı hedefine koyan iktidar, uzaktan eğitimde de hız kesmeden bu politikalarını sürdürdü. Örgün eğitimin yetersizliğinden bahseden biz gençleri, öğrencileri, örgün eğitimden daha da niteliksizleştirilen, daha da gericileştirilen “uzaktan eğitim” sistemine mahkum bıraktılar. Ve bu politika …

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından öğrencilere verilen kredi ve burslar salgın bahanesiyle kesintiye uğratıldı. Öğrenciler açısından büyük bir önem taşıyan bu kredi ve bursları verirken dirhemle veren KYK, geri ödemeler için ise yüksek faizler uyguluyor.   KYK burs ve kredileri kesilen öğrencilerden eylem KYK tarafından öğrencilere verilmesi gereken burs ve kredilerin salgın döneminde ödenmemesi üzerine, üniversite öğrencileri …

AKP’nin korona günlerinde aldığı yanlış kararlardan biri de sınav takvimi ile ilgiliydi. Okulların kapatılmasının ardından bu yıl lise ve üniversite sınavlarına girecek olan öğrenciler büyük bir tedirginlik yaşadılar. “Uzaktan eğitim” denilen şey eğitim olarak niteliksiz, içerik olarak dinci-tarikatçıydı ve interneti-bilgisayarı-evdeki çalışma ortamı yetersiz öğrenciler için de olanaksızdı. Sınavların gençlerin “kaderini” belirlediği bu koşullarda, sınav takviminin önce Temmuz’a, sonra yeniden Haziran’a …