Her insan gibi, kurumların da doğum günleri vardır. Hele de bu “canlı bir organizma” ise. Bu ay, ihtilalci komünistlerin kuruluş ayı. Bir nevi doğum günleri…. Hem de iki kez! İlki, 19-21 Şubat’taki İleri Militanlar Toplantısı (İMT)’dir. İkincisi, 15-17 Şubat’taki “yeniden doğuş” olan III. Konferans! Her iki doğum da oldukça uzun ve sancılı bir dönemin ardından gelir. Her doğum gibi öncesinde …
Devamını okuSiyasal
Rojava’da anayasa ve geçici hükümet
Daha önce özerkliğini ilan eden Rojava (Kuzey Suriye) bu yılın ilk günlerinde Yasama Meclisi’ni topladı. Ve meclis, “toplumsal sözleşme” adını verdikleri anayasayı kabul ederek kamuoyuna duyurdu. 7-8 Ocak’ta ilan edilen anayasanın ardından çeşitli toplantılar yapan meclis, alınan kararlar çercevesinde geçici bir hükümet kurdu. 22 Bakanın görev aldığı “geçici hükümet” 4 ay sonra yapılacak seçimler için gerekli hazırlıkları yapmayı üstlendi. Bu …
Devamını okuDEVRİMCİ BİRLİKLER Günün yakıcı ihtiyacıdır
Haziran direnişi, kitlelerin devasa gücünü ortaya koyduğu gibi, komünist ve devrimci önderlik boşluğunu, acı bir şekilde gözler önüne serdi. Keza kitle hareketi ne denli güçlü olursa olsun, devrimci bir önderlikten yoksunsa, en fazla kısmi-geçici başarılarla yetineceğini, gerçek bir zafer kazanamayacağını bir kez daha gösterdi. Ülkemizde güçlü bir komünist-devrimci partinin olmayışı, 12 Eylül’den itibaren tasfiyecilikle birleşen reformizmin artan gücü, direnişlerin -en …
Devamını okuBir çürüme ve yozlaşma hastalığı Siyasi dedikoduculuk
Dedikoduculuk, genel olarak iyi karşılanmayan, hatta kınanan bir özelliktir. İnsanların özel hayatlarına dönük sırların merak edilmesi ve şurda-burda konuşulup çekiştirilmesi, kimse tarafından onaylanmaz. Ve daha çok işsiz-güçsüz kişilere, ev kadınlarına, kahve erkeklerine özgü bir özellik olarak bilinir. Ancak işin içine siyaset girince, dedikoduculuğun bu kötü yüzü, bu kadar açık olarak fark edilmez. Onun siyasal bir değerlendirme olduğu yanılsaması hakim olabilir. …
Devamını okuÇukurova Üniversitesi’nde resmi-sivil faşist saldırı
Haziran ayaklanmasının ortaya çıkardığı kitlelerin söz, karar ve eylem gücü forumlar, üniversitelerin açılmasıyla öğrenci gençliğin gündemine tekrar girdi. Öğrenci gençlik alışık olduğu ve 90’larda kullandığı bu mücadele aracını, birçok üniversitede yeniden kurdu. Çukurova da forum aracının ilerlediği ve küçük de olsa başarı yakaladığı yerlerden biri. Halk hareketinin gelişimini açık terörcü yollar kullanmasına rağmen bastıramayan devlet, ellerinin altındaki maşaları; sivil-faşist çeteleri …
Devamını okuTasmalar çözülüyor
Üniversitelerde bu öğretim yılında çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle, öğrenciler üzerindeki baskılar arttırılmıştı. Öğrencileri polis ve ÖGB terörüyle sindirmeye çalıştıkları gibi, son aylarda sivil faşist çeteleri de saldılar. Son birkaç ay içinde devlet destekli faşist saldırılar peşpeşe yaşandı. Aralık ayında Çukurova Üniversitesi’nde yemek boykotu yapan öğrencilere saldıran sivil faşistler, Roboski katliamını kınayan bildirilerin dağıtılmasını engellemeye kalktılar. Devrimci demokrat öğrencilerin buna karşı …
Devamını okuABD’nin “bataklığı” Suriye
Suriye’deki savaş, ABD emperyalizmi açısından giderek daha karmaşık ve daha sorunlu hale geliyor. ABD’nin savaş hakimiyetini kaybetmesi, işlerin onun açısından giderek kontrolden çıkmasına, çözümsüzlüklerin peşpeşe dizilmesine neden oluyor. ABD’nin Ortadoğu’da attığı her adım, giderek daha fazla kendi ayaklarına dolanıyor. ABD’nin hegemonyasını kaybedişi öylesine belirgin bir hal alıyor ki, onun desteği ile büyüyen, icazetiyle bir noktaya gelmiş olan “müttefikleri” bile, kendi …
Devamını oku2013’te zincirler kırıldı Tarihin saati devrime akıyor
Hemen her günü mücadele dolu bir yılı geride bıraktık. 2013, Türkiye işçi ve emekçileri açısından unutulmayacak bir yıl oldu. Türkiye tarihinin en yaygın, en kitlesel ayaklanması yaşandı. Haziran günleri, kitlelerin kendi gücünü gördüğü ve kaybolan güvenini, yeniden kazandığı günler oldu. İşçi ve emekçiler için “özgürlük”, egemenler içinse “kabus”! O günden bugüne Haziran sarsıntıları devam ediyor. AKP-Cemaat çatışması olarak yaşanan son …
Devamını okuErdoğan’ın “eğik düzleme” girişinde Türk dış politikası
Erdoğan’ın ayağını kaydırmaya yönelik 17 Aralık operasyonunda en önemli unsur, elbette ki, Haziran Ayaklanması sırasında yaşadığı güç ve prestij kaybıydı. Kitle desteğini kaybeden ve yıpranan Erdoğan, emperyalistler ve işbirlikçileri açısından artık miadını doldurmaya başlamıştı. Bu duruma, AKP’nin son dönemde üstüste binen ve “haddini aşan” dış politika hamleleri de eklenince, ABD’nin sabrı taşmaya başladı. Zaten Haziran’da “kadük” duruma düşen, kalan günleri …
Devamını okuRüşvet, rant, yolsuzluk… BU ÇÜRÜMÜŞ DÜZEN YIKILMALI!
Son aylarda iyice tırmaman AKP-Cemaat çatışması, düzenin pisliklerinin bir kez daha dökülmesine vesile oldu. AKP döneminde hızla zenginleşen işadamları, banka müdürleri ve Bakan çocuklarının da içlerinde yeraldığı gözaltı furyası, devletin çürümüş-çeteleşmiş halini yeniden gözler önüne serdi. Hatırlanacaktır, benzer bir tablo, Susurluk kazasında ortaya çıkmıştı. Yani, asker ya da sivil, laik ya da dinci, hangi kisveye bürünürse bürünsün, değişen bir şey …
Devamını oku