Etiket arşivi

DİRENİŞ ŞEHİTLERİNE ve TUTSAKLARINA SAHİP ÇIKALIM!

Haziran Ayaklanması günlerinde yitirdiğimiz şehitlerimizin bazılarının mahkeme süreçleri başladı. Devlet katilleri gözlerden gizlemek, açığa çıkanları aklamak, aklayamadıklarını ise, en göstermelik biçimde yargılamak için harekete geçmek zorunda kaldı. Ve bu zorunluluk, katillerle ilgili yürütülen kararlı ve ısrarlı mücadelenin sonucuydu. Bir hareketin şehitlerine-tutsaklarına sahip çıkması, sadece geçmişine-geleneklerine değil, geleceğine de sahip çıkmasıdır. Savaşan her bireyin, kolektifin bir parçası olduğunu hissetmesi, arkasına kolektifin …

Devamını oku

Üniversitelere ve tribünlere saldırılar

Haziran Ayaklanması’nın ardından “Eylül sendromu”nu tartıştıran devlet, üniversitelere ve tribünlere dönük saldırı dalgasını yükseltti. Haziran Ayaklanması’nın önemli unsurlarından olan Çarşı, devletin hem psikolojik hem de fiili saldırısı ile karşı karşıya. Son yapılan tribün operasyonunda gözaltına alınanların, Çarşı başta olmak üzere, üç büyük takımın solcu taraftarları olduğu biliniyor. Devlet bu operasyonlarla hem itibarsızlaştırma hem de yıldırma hedefini güdüyor. Eylül ayında oynanan …

Devamını oku

Haziran ayaklanmasının en önemli mesajı: ÖRGÜTLENELİM! SİLAHLANALIM!

ik 77

Elimize posta kanalıyla ulaşan TİKB(B) Merkez Yayın Organı “İhtilalci Komünist”in Temmuz 2012 tarihli sayısının başyazısını güncel öneminden dolayı kısaltarak yayınlıyoruz. * * * Mayıs sonunda başlayıp Haziran’ın yarısına kadar uzanan sürede, Türkiye tarihinin en büyük halk hareketi yaşandı. Halen çeşitli biçimler altında direniş sürse de, ilk 15 günkü büyüklüğünü ve yaygınlığını yitirmiş durumda. Elbette direnişin nedenlerinden, direniş boyunca süren aşamalarına …

Devamını oku

Bitmedi daha SÜRÜYOR BU KAVGA!..

15 Haziran günü, polisin Gezi Parkı’na azgınca saldırısından sonra kaleme alınan PDD’nin bildirisini yayınlıyoruz.     Gezi Parkı ile başlayan ve tüm ülkeyi kaplayan büyük halk direnişi, polisin vahşi saldırısı ile karşılaştı. 11 Haziran’da Taksim Meydanı’ndaki çadırlara, 15 Haziran’da ise, Gezi Parkı’na saldırdılar. Onbinleri bulan kitlenin üzerine binlerce gaz bombası attılar. Otelleri, evleri, hastahaneleri bile gaza boğdular. Bomba kapsülleri ve …

Devamını oku

Örgütsüzlüğe övgü

Burjuvazi “Gezi eylemleri” boyunca, kitlelerin bu kadar boyutlu bir öfkeyle sokağa dökülmüş olmasından, ortaya çıkan militan mücadele hattından büyük bir korku yaşadı. Ancak bu korkuyu derinleştiren etken, oluşan zemin üzerinden örgütlerin güç kazanması, kitlelerdeki kendiliğinden örgütsüz duruşun, örgütlü bir mücadeleye dönüşmesi riskiydi. Bu nedenle, burjuva ideolojik mücadelenin en büyük bombardımanı, örgütsüzlüğün övülmesi, örgütsüzlüğün teşvik edilmesi üzerine yoğunlaştırıldı. Çok çeşitli yöntemlerle, …

Devamını oku

Direnişin temel özellikleri

Türkiye tarihinin en büyük halk hareketini yaşadık. Etkileri halen devam eden çok önemli günlerin içindeyiz. Bu günlere dair çok şey yazılıp konuşulacaktır. Daha şimdiden önemli bir külliyat oluştuğunu söyleyebiliriz. Direnişin siyasal analizinden sınıfsal yapısına, sosyolojisine, psikolojisine kadar, incelenmesi gereken pek çok yönü bulunmaktadır gerçekten de. Fakat henüz tamamlanmamış bir süreçten sözediyoruz. Halen sıcaklığını koruyan ve her an yeniden alevlenecek bir …

Devamını oku

Taleplerimiz kabul edilene kadar GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ!

On yılların birikimi nihayet patladı. Bunun bir gün olacağı zaten belliydi. Özellikle son yıllarda artan hak gaspları ve her alana el atan, yaşamı daha fazla cendereye alan yönetim tarzı, bunu adeta zorlamıştı. Elbette hiç bir halk hareketinin ne zaman patlayacağının tam gününü, kimse tam olarak bilemez. Fakat sömürü ve zorbalık rejimine karşı, bir gün mutlaka ayağa kalkacağını komünist ve devrimciler …

Devamını oku

Halk isyanını ileri taşıyalım! GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!

Taksim-Gezi Parkı’nda AVM yapılması için ağaçların kesilmesiyle başlayan direniş, önce tüm İstanbul’u, ardından Türkiye’yi sardı. Bunun birinci nedeni, devletin en temel insani taleplere ve en küçük direnişlere bile tahammülsüzlüğü, saldırganlığıdır. Fakat asıl neden, giderek artan saldırı dalgasına karşı, biriken öfkenin patlaması ve bir isyana dönüşmesidir. Önceki yıllar bir yana, son bir ay içinde bile arka arkaya gelen saldırılar, kitleleri çileden …

Devamını oku

Yürüyebildiğimiz yer bizimdir!

  1 Mayıs, dünyada ve ülkemizde engellemelere rağmen, yine büyük bir kararlılık ve coşkuyla kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan yer, tabi ki İstanbul oldu. İstanbul 1 Mayısı’nda yaşananlar, sadece Türkiye’de değil, dünyada da, belli başlı haber kanallarının “birinci sırası”nda yer aldı. Nasıl almasın ki? Devletin polisi, adeta “elimden bir uçanla bir kaçan kurtulur” havası içinde her tarafı …

Devamını oku

FAŞİZM HUKUKSUZLUKTUR! Kendi yasalarını bile çiğner!

Devlet, her dönem ‘demokrasi’ adı altında insanları sindirmeye, bastırmaya çalışmıştır. Krizin etkisi her kesimde hissedilmeye başlandığında; krizi atlatmak ve faturasını işçilere yüklemek için parlamento aracılığıyla yasalar çıkarmış, karşı çıkanları polisiyle ezmeye çalışmış, kendi mahkemelerinde yargılamıştır. Son yıllarda işsizlikle, kıdem tazminatının gaspedilmeye çalışılmasıyla, en temel haklarımızın budanmasıyla, her şeyin özelleştirilmesiyle, sularımızın-ormanlarımızın talan edilmesiyle karşı karşıyayız. Her kesim, ellerinden alınmak istenen yaşam …

Devamını oku