Türk edebiyatının önemli şairlerinden Gülten Akın, 4 Kasım 2015 tarihinde yaşamını yitirdi. 1950’lerden bu yana şiir yazan Gülten Akın Cankoçak, 70’lerden itibaren toplumsal sorunları konu alan şiirler yazmaya başladı. Ayrıca kısa oyunlar da yazdı. Buralarda kendisinin de söylediği gibi; “ezilenleri, çocukları, kadınları, ekmek parası için göçmek zorunda kalıp yolda telef olanları” anlattı. Şiirleri bir çok dile çevrildi Gülten Akın’ın. Ve …
Devamını okuEtiket arşivi
Sennur Sezer’i yitirdik
Türkiye’nin önemli kadın şairlerinden Sennur Sezer 7 Ekim 2015 tarihinde aramızdan ayrıldı. Sezer’in edebiyat ve edebiyat tarihi alanında da eserleri bulunuyordu. Ayrıca Yeşilçam’a çok sayıda senaryo yazdığı biliniyor. Ölümünün ardından en çok, Türkan Şoray’ın başrolünü oynadığı “Buruk Acı” ile anıldı. Bu filmin senaryosunun yanı sıra, şarkı sözünü de yazdığı konuşuldu. Sennur Sezer, sadece şair ve yazarlığı ile değil, mücadelesiyle de …
Devamını okuAziz Güler”in cenazesi verilmiyor!
Aziz Güler, 23 Eylül 2015 tarihinde Rojava’da IŞİD çeteleriyle savaşırken hayatını kaybetti. O günden bu yana cenazesi ailesine verilmiyor. Aile, önce Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Ancak reddedildi. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdular. Aziz Güler’in babası, oğlunun öldüğü günden bu yana Kobanê’de, Aziz’in cenazesi başında bekliyor. Aziz’in bulunduğu yerde elektriğin olmadığını, jeneratörlerle günün belirli saatlerinde elektrik verildiğini belirten …
Devamını okuİsmail Cüneyt (Stalin Mehmet) Ölümsüzdür!
Komünist önder İsmail Cüneyt, 21 Aralık 1983 tarihinde İstanbul-Gayrettepe’de işkencede katledildi. 12 Eylül sonrası “gözaltında kayıp”larındandı. O, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Lise yıllarında devrimci düşüncelerden etkilendi ve mücadeleye atıldı. ’73 yılında Hacettepe Üniversitesi’ne girdi. Üniversitede gelişen anti-faşist mücadelede, ön saflarda yer aldı. Sezai Ekinci ile Hacettepe’deki anti-faşist mücadele içinde tanıştılar. Bu yıllardaki beraberlikleri, …
Devamını okuSaraylar saltanatlar çöker Kan susar bir gün!
Ankara’da Türkiye tarihinin en kanlı katliamını yaşadık. Her saat artan sayılarla yüreklerimiz bir kez daha dağlanıyor. 105 ölü, 500’ü aşkın yaralı var. Bu katliam, öncekilerden sadece sayısal fazlalıkla ayrılmıyor. Türkiye’nin dört bir yanına giden cenazelerle ülkenin tümünü kapsıyor. Çünkü bu katliam, Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e her taraftan Ankara’ya gelen işçi ve emekçilere, devrimci ve demokratlara karşı yapıldı. Kürt-Türk, Alevi-Sünni, savaşa …
Devamını okuKatliamın sorumluları hesap versin! Hükümet istifa etsin!
Diyarbakır’da, Suruç’ta, şimdi de Ankara’da! Kitlelerin içinde patlayan canlı bomba kılığındaki katiller, insanlığa saldırmaktadır. Son açıklamalara göre 86 insanımız katledildi, 200’den fazla yaralının ise hastanede tedavisi sürüyor. Bu katliam, katillerin korkusunu göstermektedir. Yükselen kitle hareketinden duyulan korkudur bu! Kitleler, hem içeride hem de dışarıda yürütülmekte olan savaşa karşı büyük bir öfke ve nefret duymaktadır. Kitleler, hak gasplarına, faşist baskılara, ekonomik …
Devamını okuDirenişin Cizre’si
4 Eylül saat 20.00… Yer Cizre… Şırnak valisinin sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin ardından, Cizre’nin Nur, Cudi, Sur ve Yafes mahalleleri, zırhlı araçlarla kuşatma altına alındı. Ve böylece, 12 Eylül sabahına kadar 8 gün sürecek olan vahşi saldırı ve aynı zamanda görkemli halk direnişi başladı. Cizre bir semboldü; hem devlet açısından hem de Kürt haraketi açısından. Çünkü Kürt direnişinin merkezine …
Devamını okuFaşizmi döktüğü kanda boğacağız!
AKP hükümeti, Kürt halkına savaş açtığından beri başta HDP binaları olmak üzere Kürt gördükleri birçok insana saldırdılar, saldırıyorlar. Bir yandan savaş uçakları tankları ve tüfekleriyle Kürt illerini bombardımana tutan devlet, batı illerinde de polis destekli gerici ve sivil faşistleri sokağa saldı. Sokağa salınan gerici ve sivil faşistler, Kürt esnaflara, Kürt işçilere saldırdılar. HDP binalarını yakıp yıktılar. Yaptıkları bütün eylemlerde polis, …
Devamını okuİşçi sınıfı savaşa karşı Enternasyonal mücadeleyi yükseltmeli!
İşçi sınıfı doğası gereği enternasyonaldir. Çünkü işçiler, dünyanın her yerinde benzer koşullarda sömürülmekte ve baskı altında tutulmaktadır. Sorunları ve talepleri aşağı-yukarı aynıdır. Ağır çalışma koşulları, düşük ücret, uzun işgünü, zorunlu mesailer, işçi kıyımı, güvencesiz çalışma vb. hemen hepsinin temel sorunlarıdır. Buna karşı geliştirdikleri örgütlenme ve mücadele biçimleri de doğal olarak aynı olmuştur. Yardım sandıklarından sendikaya, makine kırmaktan grev ve işgallere …
Devamını okuİşçi sınıfının enternasyonal örgütleri
İşçilerin sömürüye karşı mücadelesi, ilk ortaya çıktığı dönemden itibaren başlamıştır. Ve bu mücadelede işçiler, sınıfsal içgüdüleriyle uluslararası dayanışmanın gereksinimini duymuş, bunun örneklerini ortaya çıkarmıştır. İlk uluslararası işçi örgütü “Doğrular Ligası” Paris’te 1836 yılında kuruldu. Bu örgüte 1847 yılında Mark ve Engels de katıldı. Ve bu örgütü, ütopik sosyalizmden yavaş yavaş bilimsel sosyalizme doğru çektiler. “Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!” sözüyle “proletarya …
Devamını oku