Etiket arşivi

Rusya, Suriye savaşının artık başaktörü

Eylül ayı içinde, Suriye’deki savaşın dengeleri birden değişti. Gerçekte başrolde olmasına rağmen bugüne kadar rolünü perde arkasında oynayan Rusya, birden sahnenin önüne geçiverdi. Onun bu hamlesi, ABD’nin bütün planlarını altüst etti. Ancak Rusya’nın müdahalesi, öylesine elverişli koşullar altında gerçekleşmişti ki, ABD itiraz bile edemez hale geldi. Ve eylül ayının son günü Rusya IŞİD ve el Nusra başta olmak üzere radikal …

Devamını oku

“Savaşı bitirin, biz ülkemize dönelim”

Suriyeli bir çocuk söylüyor bu sözleri… Büyük zorluklarla ulaştığı bir Avrupa ülkesinde… Yanında binlerce kişi ve yürümeye çalışıyorlar… “Savaşı bitirirseniz biz de kendi ülkemize döneriz” diyor son derece kesin bir sesle. Onun bu cevabı, Aylan bebek üzerinden timsah gözyaşları döken ve bu faciayı kendi siyasal çıkarlarına basamak yapmaya çalışan bütün egemenlerin suratında patlıyor. Çünkü sorun, gerçekte son derece yalın biçimde …

Devamını oku

‘90’lara mı dönüyoruz?!

Son dönemde sıkça bu soru soruluyor. Estirilen devlet terörünün, ‘90’larda yürütülen savaş politikalarıyla biçimsel benzerlikleri olduğu aşikar. Ancak iki dönem arasında özsel bazı farklılıkları gözden kaçırmamak gerekiyor. En başta, Kürt halkının talepleri ve mücadelesi, ‘90’larla aynı düzeyde değildir. Bugün Kürt halkının özgüveni de, talepleri de, mücadeleye katılma-sahiplenme düzeyi de çok daha yüksektir. Suriye’de savaşın başlamasından bu yana, Rojava’da yaşanan gelişmeler, …

Devamını oku

İş cinayetleri sınıf mücadelesiyle durdurulur!

yuksekte-calisan

Sermaye birikimi, bir yandan sermayenin genişleyerek yeniden üretimini, bir yandan da artı-değerin ve dolayısıyla kapitalist toplumsal ilişkilerin yeniden üretimi içerir. Bu nedenle kapitalist üretim sürecini bütünlüklü ve birbirleriyle bağlantılı bir süreç olarak düşünmek gerekir. Çünkü bu süreçte sadece meta ve artı-değer üretilmez; kapitalist ilişkilerin ve ücretli işçinin de üretildiğini ve yeniden üretildiğini görürüz. Emek-sermaye ilişkilerine dair dönemlendirme yaparken de belirli …

Devamını oku

Türkiye’de “başkanlık sistemi” olmaz

Ülkemizde başkanlık sistemi, ortalama 5-10 yılda bir tartışmaya açılır, ama hiçbir zaman hayata geçirilmez. Çünkü Türkiye gibi ülkelerde, başkanlık sistemi hayata geçmez. Bunu önceki sayılarımızda da yazmıştık. Başkanlık sistemi, diğer detaylar bir yana, gücün tek elde toplanmasıyla tanımlanmaktadır. Bunu başarmak için, sözkonusu ülkede, iktidarın gerçek sahibi olan burjuvazinin kendi iç çelişkilerinin çok derin ve uzlaşmaz olmaması temel koşuldur. Mesela ABD’de …

Devamını oku

Akkuyu’da nükleer santral inşaatı başladı Nükleer “Ölüm” demektir!

Geçtiğimiz Nisan ayının ortalarında, Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın temeli atıldı. 1970’lerden bu yana planlanan, birçok defa ihaleye çıkartılan, ancak kitle tepkisi nedeniyle bir türlü yaşama geçmeyen nükleer santral projesi, Nisan ayında başlatıldı. Rus Rosatom şirketi, Türkiye’de kurduğu Akkuyu Nükleer AŞ adındaki şirket üzerinden, 20 milyar dolarlık santralin inşaatına başladı. Bugüne kadar yapılmasını engellemiş olan büyük protesto gösterilerine; çevreye, doğaya ve …

Devamını oku

Faşist yasaları parçalamak için 1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

1-mayis

İşçi sınıfının “birlik, dayanışma ve mücadele günü” 1 Mayıs yaklaşıyor. Ama işçilerin bu büyük gününü, bu tek bayramını, istedikleri yer ve biçimde kutlamaları yine engelleniyor. Daha 1 Mayıs’a aylar varken, İstanbul Valisi, “Taksim’in tüm gösterilere kapalı olduğunu” duyurdu. Oysa Taksim yasağı yıllar önce fiilen kırılmış, AKP hükümeti de bunu resmileştirmek zorunda kalmıştı. Yüzbinlerce işçi-emekçi, 2010 yılından itibaren Taksim Meydanı’nı doldurdu, …

Devamını oku

Rojava devrimi üzerine

pdd-arka-logo-1

Rojava devrimi son günlerde, yeniden tartışılmaya başlandı. Tekirdağ’da Grup Yorum’un bir söyleşi esnasında “Rojava’yı devrim olarak görmüyoruz” sözleri üzerine, bir kez daha Rojava’da yaşananların devrim olup olmadığı tartışılıyor. (*) Üzerinde en fazla kargaşa yaratılan kavramların başında ne yazık ki “devrim” gelmektedir. Bir yandan burjuvazi, bir yandan reformistler, “devrim” sözcüğünü öylesine sık kullanmışlar ve içini boşaltmışlardır ki, neye “devrim” denip denmeyeceği …

Devamını oku

İran ABD ile anlaşıyor mu?

Son dönemde üst üste gelen kimi gelişmeler, İran ile ABD’nin bir yakınlaşma içinde olduğu yorumlarını artırıyor. Özellikle dünyaya ABD emperyalizminin yenilmezliği gözlüğünden bakan çevreler, İran’ın da ABD’nin rotasına girdiğini, ABD’nin İran’ı da kendisine yedeklediğini, İran’a geri adım attırdığını vb iddia edebiliyorlar. Gelişmelere yüzeysel bir bakış, onları doğruluyormuş izlenimi yaratıyor zaten. İran’la emperyalist ülkeler arasında yürütülen nükleer müzakerelerde anlaşma sağlandı ve …

Devamını oku

Yemen’de savaş

Yemen’de Husilerin iktidarı ele geçirmesini kendileri açısından bir tehdit olarak gören Arap ülkeleri, Suudi Arabistan yönetiminde bir koalisyon kurarak, 26 Mart günü, Yemen’e saldırıya geçti. Önce “Kararlılık Fırtınası” adı verilen bombardıman başlatıldı ve 8 Arap ülkesi (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Ürdün, Sudan, Kuveyt, Fas) bu bombardımana katıldı. Arkasından Suudi Arabistan, 150 bin kişilik orduyla Yemen topraklarını işgal …

Devamını oku