Gezi Parkı ile başlayıp tüm ülkeye, hatta dünyaya yayılan direniş, ilk günlerin büyüklüğünde olmasa da devam ediyor. O, ilk zaferini Taksim Meydanı’nı özgürleştirerek kazandı. Ardından Gezi Parkı’na yapılması planlanan AVM’den Kışla’ya kadar her tür yapıyı durdurmayı başardı. Hatta “Taksim’in yayalaştırılması projesi” de mahkemece iptal edildi. Hiç kuşkusuz mahkemenin bu kararı, direnişin gücüyle alınmış bir karardı. Fakat bütün bunlar, direnişi bitirmeye …
Devamını okuBaşyazı
Taleplerimiz kabul edilene kadar GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ!
On yılların birikimi nihayet patladı. Bunun bir gün olacağı zaten belliydi. Özellikle son yıllarda artan hak gaspları ve her alana el atan, yaşamı daha fazla cendereye alan yönetim tarzı, bunu adeta zorlamıştı. Elbette hiç bir halk hareketinin ne zaman patlayacağının tam gününü, kimse tam olarak bilemez. Fakat sömürü ve zorbalık rejimine karşı, bir gün mutlaka ayağa kalkacağını komünist ve devrimciler …
Devamını okuYürüyebildiğimiz yer bizimdir!
1 Mayıs, dünyada ve ülkemizde engellemelere rağmen, yine büyük bir kararlılık ve coşkuyla kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan yer, tabi ki İstanbul oldu. İstanbul 1 Mayısı’nda yaşananlar, sadece Türkiye’de değil, dünyada da, belli başlı haber kanallarının “birinci sırası”nda yer aldı. Nasıl almasın ki? Devletin polisi, adeta “elimden bir uçanla bir kaçan kurtulur” havası içinde her tarafı …
Devamını okuUlusal ve sosyal kurtuluş için TEK YOL DEVRİM
İmralı ile BDP heyetinin görüşme tutanaklarının Milliyet gazetesinde yayınlanması, hem görüşmenin içeriği üzerinden tartışmaları alevlendirdi, hem de tutanakların nasıl ele geçirildiği hakkında spekülasyonları arttırdı. Özellikle Erdoğan’ın tutanakların yayınlanmasına gösterdiği tepki üzerine, “gazeteciliğin misyonu” öne geçti. Erdoğan açıkça, kendilerinin onayından geçmeyen haberlerin yayınlanmamasını istiyordu. “Batsın böyle gazetecilik” diyerek de, tıpkı kendinden önceki yöneticiler gibi “Mehmetçik gazeteci” istediğini duyuruyordu. “Basın özgürlüğü”ymüş, kitlelerin …
Devamını okuGün, boş umutlara kapılma günü değil, Gün mücadele günüdür
Patriot füzeleri, Maraş ve Adana’dan sonra Antep’e de yerleştirildi. Ve patriotlarla birlikte, Başbakan Erdoğan’ın “NATO’nun toprakları” ilan ettiği Türkiye’ye, NATO’nun 1200 askeri daha geldi. Varolan ABD ve NATO askerlerine-silahlarına yenileri eklenerek, ülke tam anlamıyla emperyalistlerin savaş alanına çevrildi. Türkiye, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da emperyalist savaşın merkezi üssü haline gelmiş durumda. Ülke bütçesinin ağırlıklı bir bölümü silahlanmaya ayrılıyor. Sözde bilim …
Devamını oku