İnsanlığın gelişimi hep ileriye doğru olmuştur. Fakat dümdüz bir ilerleyiş değildir bu. Tarihin belli kesitlerinde duraklama, hatta gerilemeler yaşanmıştır. Faşizm de “emperyalizm ve proleter devrimler çağı”nın en gerici yönetim biçimidir. Ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelelerini, devrimleri bastırmak için egemen sınıfların kullandığı son silahtır. Faşizm aynı zamanda kültürün, yani insanlığın kışıdır. Çünkü kültür, bilimi, felsefeyi, sanatı kapsar; insan emeğinin bugüne dek …
Devamını okuGenel
Sabrederek değil direnerek kazanacağız!
Maliye Bakanı Nebati, Türkiye’deki enflasyonun yüksekliğine rağmen, bir Alman meslektaşına kendisinin halkın içinde rahatça yürüyebildiğini, ama onların sokağa çıkamadığını söylemiş! O güne kadar sokağa çıktığı görünmeyen Nebati’nin bu sözlerine tepkiler yükselince, bir video çekilip servis edildi. Halkın tepkilerini müzikle örtmeye çalışan bu videoda, Nebati esnafla konuşuyor, gençlerle şakalaşıyordu. Oysa bırakalım Nebati’yi AKP’li bir milletvekili bile sokakta dolaşmaya çekiniyor. Gittikleri her …
Devamını okuGıda fiyatları neden yükseliyor?
“açlık, hiçbir şey yememek değil, bağırsağı düğümlenene kadar yarma çorbası içmektir.” Nazım Hikmet Türkiye ekonomisi büyük bir hızla yere çakılmaya devam ederken, Erdoğan yine “sopalı” bir çözümü devreye sokarak, gıda zamlarına “çözüm bulmuş” algısı yaratmaya çalıştı. Tarım Kredi Kooperatifleri’nin (TKK) marketlerinde 15 Ağustos 2022 tarihinden itibaren “30 üründe” indirim yapılacağını açıkladı. Üstelik TKK’nın bu hamlesinin “üç harfli” marketlere de “ayar …
Devamını okuABD olmadı, Rusya’ya dönelim! Erdoğan’ın çıkmaz yolları
28 Haziran’da Madrid’de Rusya ve Çin’i “NATO’nun düşmanı” ilan eden NATO bildirisini imzalayan Erdoğan, 19 Temmuz’da Tahran’da, 5 Ağustos’ta Soçi’de Rusya ile birlikte NATO karşıtı açıklamalar yaptı; Eylül’de de Şanghay İşbirliği Örgütü’nün zirvesine katılacağını duyurdu. Erdoğan yine iki emperyalist arasında dolanarak, ömrünü uzatacak yollar bulmaya çalışıyor. Rusya’ya verilen tavizler Tahran zirvesinde Erdoğan’ın hedefi, Rojava’daki gelişmeleri bahane ederek, Suriye topraklarına yeni …
Devamını okuAlevilere hem “havuç”, hem “sopa”
Erdoğan’ın Ankara’da “Muharrem Orucu’nun iftarına katılmak için” Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyareti, pek çok açıdan tartışma konusu oldu. Gerici-şeriatçı bir toplum inşasını hedefleyen ve bu konuda sistematik adımlar atan; Aleviliği “dinden sapma” olarak gören; okullarda Sünni İslam propagandası yapan din derslerinden Alevi çocukların muaf tutulmasını engellemeye çalışan; Cemevleri’ne “ibadethane” statüsü tanımayan, hatta “Cemevi cümbüşevidir” sözleriyle aşağılayan Erdoğan ve AKP yönetiminin, bir …
Devamını okuHasta tutsaklar serbest bırakılsın!
Hapishanelerde göz göre göre insanlar katlediliyor. İHD raporuna göre cezaevlerinde 1512 hasta tutsak bulunuyor; bunların 65’inin durumu ağır. Hasta tutsakların yüzlercesi, hayatını tek başına sürdüremeyecek durumda. Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, hafıza kayıpları nedeniyle bulunduğu yeri ve durumu algılayamayan yüzlerce hasta tutsak, devletin intikam politikaları nedeniyle içeride kalmaya devam ediyor ve doğrudan ölüme terkediliyor. Sadece 2021 yılında 52 hasta tutsak, hapishanede yaşamını …
Devamını oku12 Eylül neden-nasıl geldi? Devrimci tavır ne olmalıydı?
Bugüne dek 12 Eylül’ün gerçekleşme nedenleri olarak birçok faktör sıralandı. Başta ABD olmak üzere emperyalizmin Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye dönük planları, egemen sınıfların kendi aralarındaki çelişkiler, ekonomik kriz, 24 Ocak Kararları, yönetememe krizi vb… Bunların doğruluğu su götürmez. Ancak hepsinden öne çıkanı, yükselen halk hareketidir. Bu hareketin karşısında acze düşen devletin, bulduğu son çözümdür askeri faşist cunta. Onun için 12 Eylül’ün …
Devamını oku12 Eylül zihniyeti sürüyor
12 Eylül’ün üzerinden 42 yıl geçti. Ama bugün hala 12 Eylül anayasası, kurumları, en önemlisi zihniyeti varlığını koruyor. AKP’nin “darbe karşıtı” maskesi düşmüştür! O, bu darbelerin bir ürünü ve ondan en büyük yarar sağlayan parti olmanın ötesinde; yaptığı “sivil darbeler”le 12 Eylül’ü aratmayan bir yönetim inşa etti. Dolayısıyla AKP’ye karşı mücadele, faşizme ve darbelere karşı mücadeledir. Erdoğan son olarak Fatsa’nın …
Devamını okuGeleceğimizin köprüsü tarihimiz
1 Eylül 1939- II. Emperyalist Paylaşım Savaşı başladı. Sonrasında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Barış Günü” olarak kabul edildi. 2 Eylül 1969- Vietnam Devrimi’nin önderi Ho Chi Minh öldü. 6-7 Eylül 1955- İstanbul ve İzmir’de Müslüman olmayan azınlıklara karşı ırkçı saldırılar düzenlendi. 8 Eylül 1943- Nazi işgaline direnen Çek komünist Julius Fuçik idam edildi. 9 Eylül 1984- Yılmaz Güney yaşamını yitirdi …
Devamını okuSavaş geçmişe aittir; barış ise geleceğe…
1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” ilan eden “Birleşmiş Milletler” (BM) ve onun önceli sayılabilecek “Milletler Cemiyeti” (MC), dünya çapında barışı tesis etme söylemiyle kurulmuşlardı ve her ikisi de bir dünya savaşının hemen ardından ortaya çıkmışlardı. BM ABD’de San Francisco Konferansı’nda alınan karar sonucunda 24 Ekim 1945’te kuruldu, MC ise, 10 Ocak 1920’de… BM’nin, İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın bitiminden hemen sonra, …
Devamını oku