“Faşizm, yarınından emin olmayan anneyi, ev kadınlarını, işçi kadını, onların en derin duygularıyla oynayarak, insafsızca ve alayla köleleştirir. Aç gezen ailenin velinimetiymiş gibi -önüne bir parça kuru ekmek atıp- yarattığı hoşnutsuzluğu boğmaya çalışır. İşçi kadınları sanayiden uzaklaştırıp yoksul kızları taşraya göç etmeye zorlar… Kadınlara mutlu bir ev ve mutlu bir aile hayatı vaadeder, ama öteki kapitalist rejimlerden daha çok fuhuşa …
Devamını okuSiyasal
Gare fiyaskosu
Şubat ayının ikinci haftasında devletin gerçekleştirdiği Gare operasyonu, tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Bu operasyonla şov yapmaya hazırlanan Erdoğan ve çevresi büyük bir şok yaşadılar. Katıldığı AKP il kongresinde “Çarşamba günü size güzel haberler vereceğim” diyerek, operasyonun başarıyla tamamlanacağından emin bir şekilde müjdeler veren Erdoğan’ın sevinci kursağında kaldı. Operasyon başarısız olunca, açıklamayı yapmak Savunma Bakanı Hulusi Akar’a düştü. Asık suratıyla Akar, …
Devamını okuAKP’li yıllarda KÜRT SORUNU-III
Elimize posta kanalıyla ulaşan TİKB(B) 6. Konferans Belgeleri’nden bir bölümü, güncel ve tarihsel öneminden dolayı yayınlıyoruz. SURİYE SAVAŞI ve “ÇÖZÜM SÜRECİ” 2011 yılında başlayan Suriye savaşı, Türkiye’nin başta ABD olmak üzere emperyalistlerle ilişkilerini, emperyalistlerin kendi içindeki çatlakları ve savaşın seyrini belirlemesi yönüyle bir kilometre taşıdır. Aynı zamanda Kürt sorunun gündemin ilk sırasına yükselmesi, “emperyalist çözüm” arayışlarının pik yapmasıdır. Suriye …
Devamını okuBaskılara, işkencelere, gözaltılara karşı BAŞLAR YUKARI!
Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı direnişe geçen öğrencilere, bir polis şefinin “aşağıya bak” diye bağırması, egemenlerin binlerce yıllık korkularının bir kez daha dile gelişiydi. Sömürünün başladığı ilk dönemlerden beri, sömürülen-ezilen kesimlere boyuneğdirmek için uğraştılar. Onları en çok başeğmeyen, onurlu ve dik duran insanlar korkuttu. Diğerlerine örnek olması ve kitlesel bir başkaldırının fitili ateşlemesi, sonlarını getirebilirdi çünkü. Ama korkularının ecellerine faydası …
Devamını okuKazanmak için HEDEFLERİMİZİ VE DİRENİŞİ BÜYÜTELİM!
Boğaziçi Üniversitesi, (BÜ) bu yılın başında atanan kayyum rektörden bu yana sürekli eylem halinde. Öğrencisi, öğretim üyesi, çalışanlarıyla kayyum rektör istemediklerini haykırıyorlar. Başlangıçta pasif protesto eylemleri yaptılar. Rektörlük önünde açıklama yapmak, oturmak, resim sergisi düzenlemek, helva kavurmak vb… Fakat devletin üniversiteyi polis ablukasına alması ve öğrencilerin eylemlerine saldırması, direnişin çapını, boyutunu büyüttü. Üniversite kampüsünden İstanbul’un değişik semtlerine yayıldı. Özellikle Kadıköy, …
Devamını okuMücadele Tarihinden: BOĞAZİÇİ İŞGALİ
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri 1 Şubat günü rektörlük binasının önünde toplandıklarında, kayyum rektör Melih Bulu’ya soruları olduğunu belirtmişlerdi. Aslında bir aydır gerek öğrenciler, gerekse öğretim görevlileri, rektörlük binasının önünde ve Güney Kampüs’ün bahçesinde sayısız eylem gerçekleştirmişlerdi; bu da onlardan biriydi. Ancak bu defaki eylem daha uzun ve daha güçlü örgütlenmişti. Kayyum rektör atamasından bugüne devletin tutumu her aşamada saldırmak, polis gücü …
Devamını okuİŞGAL GÜNLÜĞÜ’NDEN
(Boğaziçi İşgali kitabından alınmıştır.) gün: Askeri açıdan bize göre çok üstünler, 3. katta bir karşılama hazırlıyoruz. Güç üstünlüğüne teslim olmayacak, kalemizin içinde “küçük bir kale” daha hazırlayıp, yüreğimiz ve bilincimizle direneceğiz. Küçük kale, 3. katta 20 metrekarelik bir oda. İki penceresini gaz bombalarına karşı sıkıca kapattık. Çekilirken hızlı ve sağlam bir barikat kurabilmek için, gereken malzemeleri odanın önüne taşıyoruz. Artık …
Devamını okuSelam olsun 43. kavga yılına!
Bir sınıfa veya ulusa mensup bir kişi için, sınıfının/ulusunun tarihini bilmek ne kadar önemliyse, bir komünist için de kendi tarihini bilmek, en az onun kadar önemlidir. Fakat tarihi bir masal gibi dinlemediği taktirde… Zaten “tarih bilinci”nden anlaşılması gereken de, sadece geçmişi, geçmişte yaşananları bilmek değil; onun bugünle ve gelecekle bağlarını doğru bir şekilde kurabilmektir. Ancak o zaman, nereden nasıl gelindiği, …
Devamını okuFaşist-gerici güruhların saldırıları HALKIN TEPKİSİNİ DURDURAMAZ!
Son dönemde artan faşist-gerici saldırganlık, gazetecilerin, parti yöneticilerinin sopalı-silahlı bir şekilde önlerinin kesilerek dövülmesi noktasına vardı. Üstelik bu kişiler, aynı gün, aynı saatlerde saldırıya uğradılar. Yani son derece örgütlü-planlı bir sindirme harekatıyla karşılaştılar. 15 Ocak günü Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu ve KRT TV haber programcısı Afşin Hatipoğlu eli silahlı-sopalı ve maskeli kişilerin …
Devamını okuKorona günlerinde aşı da sınıfsal!
Koronavirüs salgınının yarattığı kaygı ve belirsizlik ortamında, aşı konusu en çok tartışılan konulardan biri haline geldi. Öyle ya, karşısında böylesine çaresiz kaldığımız hastalık karşısında, aşının varlığı adeta “güvenli bir liman” olarak önümüze konmuş durumda. Ancak ne pandemi kapitalist sistemin işleyiş yasalarından bağımsız bir konudur, ne de aşı… Kapitalist sömürü sistemi, yaşamı da, ölümü de, hastalığı da, aşıyı da sınıfsal bir …
Devamını oku