Etiket arşivi

9 Eylül 1984- Yılmaz Güney yaşamını yitirdi

Türkiye Devrimci Hareketi’nin ender sanatçılardan biridir Yılmaz Güney. Sinema salonlarında bilet satışıyla başlayan sanat hayatı, Fransa’da Cannes film festivalinde taçlandırılan bir başarıya dönüşmüştür. Kendi deyimiyle “sanatı bir silah gibi” kullandı. “Devrimci sanat, toplumsal, siyasal, kültürel değişimleri ve kavgayı, hem tanık olarak anlatan, hem de onu etkileyen sanattır. Sadece tanık olmak, izlemek ve yansıtmak yeterli değildir, aynı zamanda bu süreci etkileyen …

Devamını oku

Soma izlenimleri – 2; Soma’da madencinin kritik seçimi: OLMAK ya da OLMAMAK

Soma’da yaşanan katliamın ardından yaklaşık iki ay geçti. Geride kalanların ilk hissettiği acı ve öfke duygusu azalmış değil; aksine hesap sorma güdüsünü ve mücadele azmini perçinliyor. Biz de yaşananların ardından, geride kalanlarla bundan sonra ne yapacakları konusunu konuşmak üzere tekrar Soma’ya gittik. Soma’da hala yaşanan acının ağır havası hakim; ancak işçilerle temasa geçtiğinde arka planda sıkı bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. …

Devamını oku

Soma izlenimleri; “Katliamın takipçisi olacağız”

Soma’da olan ölümler sonrasında, bu katliamı araştırmaya ve taziye ziyaretleri yapmaya gittik. İlk önce yangının olduğu madene gittik, defalarca polis kontrolünden geçerek ilerledik, aileler ve basın giremiyordu. Televizyonlarda gördüğümüz aileler meğer ilk anda gelenler ve gitmeyenlermiş, diğerlerini aşağıdan geçirmiyorlarmış… Maden önünde Maden-İş işçi temsilcilerinden biriyle konuştuk, ilk söylediği söz “ihmal yok” oldu. Maden-İş Sendikasının tamamen patronlardan yana olduğu her aşamada …

Devamını oku

Haziran’dan Berkin’e… Son sözü halk söyleyecek

berkin-kapak

Seçim sonuçları belli oldu. Ve AKP bir kez daha sandıktan birinci çıktı. Seçimlerde bir şeylerin değişeceğini umanları yine hüsrana uğratarak… Aylardır Türkiye seçimlere kilitlenmişti. Yolsuzlukların, hırsızlıkların, artan baskı ve şiddetin hesabının sandıkta görüleceği, herkesin mutlaka oy kullanması gerektiği öylesine propaganda edildi ki, kitleler bu seçimde birçok şeyin değiştirileceğine inandırıldı. Ve yüzde 90’lara varan bir oranla, en yüksek katılımlı bir seçim …

Devamını oku

Irkçılığa karşı mücadelenin simgesi Mandela

Nelson Mandela, 5 Aralık günü yaşamını yitirdi. Öldüğünde 95 yaşındaydı. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyah cumhurbaşkanıydı. Cenazesi onbinlerce kişinin katıldığı törenlerle karşılandı. Ve dünyanın her tarafında siyahlar, ırkçılığa karşı mücadelede kendi önderleri olarak kabul ettikleri “Madiba”ya (Mandela’nın kabile adı) selam yolladılar, anmasını gerçekleştirdiler.   Siyahların özgürlük mücadelesi Afrikalı halklar, asırlar boyunca kendi topraklarında ikinci sınıf yaşamanın acısını çektiler. Apartheid (ırkçılık) …

Devamını oku

Sokakta, işyerinde, okulda GERİCİ-FAŞİST CENDEREYİ PARÇALA

Gericiliğin insan yaşamına, özellikle de kadına yasaklarda ve baskısında sınır yok. Kürtaj, sezaryan, üç çocuk dayatması derken, sıra kız-erkek karma öğretime ve yurtlara, evlere kadar geldi. Bu öğretim yılının başında karma yurtlar, kız-erkek olarak ayrıldı, ardından “öğrenci evleri”nin kızlı-erkekli oluşuna müdahale edileceği, bunun için gerekli yasal düzenleme yapılacağı bizzat Başbakan tarafından ifade edildi. “Özel hayata müdahale”nin bu en uç haline, …

Devamını oku

Demokrasi sokakta kazanılır

Günlerdir beklenen “demokrasi paketi” nihayet açıklandı. Önce büyük bir beklenti ve merak uyandırılarak ertelenen ve en son 30 Eylül’de açıklanacağı duyurulan paket, Başbakan Erdoğan’ın ağzından canlı yayınlarla tüm ülkeye ve dünyaya duyuruldu. Yandaş medya tarafından da “Tayyip devrimi” manşetleriyle servis edildi. “Bir yerde ne kadar çok gösteriş ve şaşaa varsa, içerik o kadar boştur” sözünü bir kez daha kanıtlarcasına, bu …

Devamını oku

ODTÜ’de cemaatin “örgütlenme hakkı” üzerine..

ODTÜ’de masa açan cemaatçilere yönelik tavır, “demokrasi” ve “söz hakkı” kavramlarını yeniden tartışmaya açtı. Öncelikle yapılan eylemin biçimine ilişkin birkaç söz söyleyelim. Masa açan türbanlı cemaatçilere karşı, bırakalım şiddet uygulamayı, hiçbir fiziksel temasın gerçekleşmemesi; çeşitli spekülasyon ihtimalini gözeterek kızlardan oluşan bir grupla müdahale edilmesi; müdahalenin masada oturan cemaatçilerle tartışmayla sınırlandırılmayıp, çevreye ve geçenlere ajitasyon çekilmesi vb. yönleriyle oldukça iyi düşünülmüş, …

Devamını oku

Taleplerimiz kabul edilene kadar GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ!

On yılların birikimi nihayet patladı. Bunun bir gün olacağı zaten belliydi. Özellikle son yıllarda artan hak gaspları ve her alana el atan, yaşamı daha fazla cendereye alan yönetim tarzı, bunu adeta zorlamıştı. Elbette hiç bir halk hareketinin ne zaman patlayacağının tam gününü, kimse tam olarak bilemez. Fakat sömürü ve zorbalık rejimine karşı, bir gün mutlaka ayağa kalkacağını komünist ve devrimciler …

Devamını oku

Yürüyebildiğimiz yer bizimdir!

  1 Mayıs, dünyada ve ülkemizde engellemelere rağmen, yine büyük bir kararlılık ve coşkuyla kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan yer, tabi ki İstanbul oldu. İstanbul 1 Mayısı’nda yaşananlar, sadece Türkiye’de değil, dünyada da, belli başlı haber kanallarının “birinci sırası”nda yer aldı. Nasıl almasın ki? Devletin polisi, adeta “elimden bir uçanla bir kaçan kurtulur” havası içinde her tarafı …

Devamını oku