İnsan ilişkilerinde hoyratlığın, kabalığın, nobranlığın tavan yaptığı, değerler sisteminin altüst edildiği, “insanca yaşam” kavramının yerle bir olduğu bir dönemin içindeyiz. İyi ile kötü, doğru ile yanlış, erdem ile yozluk sürekli yer değiştiriyor. İnsanlığın “insanlaşması” sürecindeki gelişim düzeyi sanki tersine dönüyor; “hayvanca” yönler gün geçtikçe daha baskın hale geliyor. Yaşamı giderek daha katlanılmaz hale getiren “distopik” bir sürecin karanlığına gömülüyoruz. …
Devamını okuOrtasayfa
Yaşanan III. Emperyalist Paylaşım Savaşı’dır
Rusya’nın Ukrayna işgaliyle birlikte, savaş Avrupa’ya da sıçramış oldu. Bu durum, savaşın Ortadoğu ile sınırlı “bölgesel bir savaş” değil, dünya ölçeğinde süren “üçüncü emperyalist savaş” olduğu gerçeğini bir kez daha kanıtladı. Savaşın niteliğini, adını doğru koymak ve bu yönde halen süren kafa karışıklığını gidermek bakımından yararlı olacağı düşüncesiyle konuyla ilgili daha önce yayınladığımız bir yazıyı kısaltarak koyuyoruz. * * * …
Devamını okuKadın sömürüsü sınıfsaldır! KRİZ ve KADIN
Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Son aylarda dizginsiz bir hal alan fiyat artışları, başta gıda olmak üzere en temel ihtiyaçları ulaşılamaz hale getirdi. Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar, bu kış günlerinde ısınma sorunu yarattı. Açlıktan ve soğuktan ölümlerin yaşandığı bir ülke haline geldik. Artan hayat pahalılığı en çok işçi ve emekçileri vuruyor. Özellikle kadınlar, kadın işçi ve …
Devamını oku“Öncülük” mü, “artçılık” mı?
Bir süredir “öncülük” üzerine bir tartışma yürütülüyor. A. Ergin Demirhan’ın “Direniş fraksiyonu” yazısıyla başlayan tartışmaya, devrimci kurumlar da katıldı. Esasında tartışmanın özü; geçmişi oldukça eskiye dayanan “öncülük-artçılık” gibi köklü bir ayrışmadır. Bir başka ifadeyle kendiliğindenciliği (ekonomizmi) yücelten düzen-içi her tür muhalif akımla, bilinç unsuruna vurgu yapan devrimci kesimler arasındaki farklılıktır. Bugünkü tartışmada reformist-feminist kesimlerin duruşu, savunuları çok net. Onlar açık …
Devamını oku29 yıl sonra… Remzi Basalak yaşıyor…
Remzi Basalak’ın ölümünün üzerinden 29 yıl geçti. Remzi katledildiğinde 29 yaşındaydı. Yaşadığı süre kadar bir dönem geçmiş aradan. Hem çok uzun, hem çok kısa…. Onu tanımış, birçok şeyi paylaşmış olanlarımızda, Remzi bütün canlılığıyla gözlerimizin önünde duruyor. Daha dün yaşanmış gibi hatıralar sökün ediyor. Büyük-küçük herkeste bıraktığı öyle derin izler var ki, Remzi’nin adını duymak bile yürekleri ısıtıyor, yüzleri aydınlatıyor, bakışları …
Devamını okuAfganistan aynasında görünenler
Afganistan’da Taliban’ın iktidarı yeniden ele geçirmesiyle birlikte, emperyalistlerden işbirlikçilerine her kesimin gerçek yüzü ortaya çıktı. Afganistan aynasında tüm makyajlar döküldü, gerçekler olanca çıplaklığı ile gözler önüne serildi. ABD’nin çöküşü En başta ABD emperyalizminin çöküşünü resmetti. ABD, arkasına bakmadan kaçtı. Afganistan’ı işgaliyle başlayan son 20 yılı çöp oldu. Ölen askerleri, harcadığı paraları bir kenara bıraksa bile, zaten sarsılmış olan prestijinin …
Devamını okuMAFYA-DEVLET-SERMAYE
Temmuz ayı başında PDD tarafından düzenlenen “Mafya-devlet-sermaye ilişkisi” başlıklı seminerin notlarından hazırlanan yazıyı yayınlıyoruz. Mafya lideri Sedat Peker’in konuşmaya başlamasından bugüne yaklaşık 2 ay geçti. Bu dönemde sayısız isim, sayısız olay ortaya döküldü. Marinaya çöken Mehmet Ağar’dan dolandırıcı “Tosuncuk”un devletle olan bağlantılarına, Binali Yıldırım’ın oğlunun uyuşturucu gemilerinden FETÖ borsasına, şirketlere çöken Sezgin Baran Korkmaz’dan Paramount Otel’de tatil yapan Veyis Ateş’e …
Devamını oku1 Mayıs yaklaşırken…
Pandemi koşullarında ikinci 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Geçen yıl pandeminin en şiddetli haliyle yaşandığı ve sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bir dönemde “her koşulda 1 Mayıs kutlanacak” demiştik ve 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamayı başardık. Devletin tüm engellemelerine rağmen küçük gruplar şeklinde bile olsa Taksim’e çıkmaya çalışıldı; 1 Mayıs pankartları ve sloganlarıyla yüründü. Aradan geçen 1 yıl içinde AKP hükümetinin pandemiyi bahane ederek …
Devamını okuFAŞİZM kadını köleleştiren bir rejimdir
“Faşizm, yarınından emin olmayan anneyi, ev kadınlarını, işçi kadını, onların en derin duygularıyla oynayarak, insafsızca ve alayla köleleştirir. Aç gezen ailenin velinimetiymiş gibi -önüne bir parça kuru ekmek atıp- yarattığı hoşnutsuzluğu boğmaya çalışır. İşçi kadınları sanayiden uzaklaştırıp yoksul kızları taşraya göç etmeye zorlar… Kadınlara mutlu bir ev ve mutlu bir aile hayatı vaadeder, ama öteki kapitalist rejimlerden daha çok fuhuşa …
Devamını okuKazanmak için HEDEFLERİMİZİ VE DİRENİŞİ BÜYÜTELİM!
Boğaziçi Üniversitesi, (BÜ) bu yılın başında atanan kayyum rektörden bu yana sürekli eylem halinde. Öğrencisi, öğretim üyesi, çalışanlarıyla kayyum rektör istemediklerini haykırıyorlar. Başlangıçta pasif protesto eylemleri yaptılar. Rektörlük önünde açıklama yapmak, oturmak, resim sergisi düzenlemek, helva kavurmak vb… Fakat devletin üniversiteyi polis ablukasına alması ve öğrencilerin eylemlerine saldırması, direnişin çapını, boyutunu büyüttü. Üniversite kampüsünden İstanbul’un değişik semtlerine yayıldı. Özellikle Kadıköy, …
Devamını oku