Tarımdaki kriz, ekonomik krizin en vahşi, en katmerli, kitleler için en acı yüzünü oluşturur. Sanayideki kriz, bir yıkım anlamına gelirken, bu durum tarım krizi ile birleştiğinde, yaşam koşulları çok daha korkunç bir düzeye düşer, vahşi bir açlık ortaya çıkar. Ve bu krizi atlatmak daha zor, bedeli çok daha ağır olur. Zaten tarım krizini atlatmak, genel ekonomik krizi atlatmaktan çok daha …
Devamını okuGenel
Endüstriyel tarım, küçük üreticinin ölümüdür
“Yeşil Devrim”in dünyaya ihraç edilmeye, yarı-sömürge ülkelere dayatılmaya başlandığı dönemde, 1974 yılında Roma’da düzenlenen Dünya Gıda Konferansı’da konuşan ABD Tarım Bakanı Earl Butz şunları söylüyordu: “Gıda, pazarlık sandıklarındaki en önemli araçlardan biridir. İnsanların size güvenip dayanmalarının, size bağımlı olmalarının ve bu şekilde sizinle işbirliği yapmalarının yolunu arıyorsanız, onları gıdaya bağımlı hale getirmek bana kalırsa mükemmel bir yöntem.” ABD Dışişleri Bakanı …
Devamını okuSınıf mücadelesinde KADININ GÜCÜ
Asırlara yaslanmış bir baskı, asırlardan gelen bir ezilme ve sömürülme ile en ağır, aşağılayıcı, hiçleştirici tavırlar, sözler layık görülmüş kadına. Koca, baba ya da abi; her zaman bir erkeğin denetiminde ve emrinde yaşamış. Kocasına “bey”, “efendi” demek zorunda kalmış; adı “kaşık düşmanı”, “eksik etek”, “saçı uzun, aklı kısa” olmuş. “Sırtından sopayı, karnından sıpayı…” denmiş… Tarlada, fabrikada en ağır koşullarda çalışmış, …
Devamını oku“Kadınlar politikaya çekilmeksizin yığınlar politikaya katılamaz”
Bolşevizmde ve Rus Ekim Devrimi’nde başta gelen, temel olan şey, tam da kapitalizm koşullarında en çok ezilmiş olanların politikaya katılmalarıdır. Onlar, monarşi koşullarında da, burjuva demokratik cumhuriyetlerde de kapitalistlerce aşağılandılar, aldatıldılar ve soyuldular. Toprakta, fabrikada ve işletmede özel mülkiyet ayakta kaldığı sürece, halk emeğinin kapitalistlerce bu ezilmesi, bu aldatılması, bu soyulması kaçınılmazdı. Bolşevizmin özü, sovyet iktidarının özü, burjuva demokrasisinin yalanlarını …
Devamını okuNEWROZ İSYANDIR! İsyan ateşini körükle!
21 Mart, gece ile gündüzün aynı saatlere eşleştiği, doğanın canlandığı, baharın müjdelendiği gündür. O yüzden de Ortadoğu halkları, bugünü “yeni gün” “New-roz” olarak adlandırmış ve çeşitli retoriklerle karşılamışlardır. Doğasal uyanışı toplumsal uyanışla da birleştiren mitolojik öyküler eklenmiştir sonra. Bunların içinde en çok bilineni, Demirci Kawa’dır. Efsaneye göre bir dağın başında zalim Dehak yaşamaktadır ve insan beynini başındaki yaralara sürerek hayatta …
Devamını okuGeleceğimizin köprüsü tarihimiz
2-7 Mart 1919- 3. Enternasyonal Kuruldu Lenin ve Stalin’in önderlik ettiği 3. Enternasyonal, Moskova’da beş gün süren Kuruluş Kongresi’nin ardından resmen kuruldu. Kuruluşunun ardından yayınlanan “manifesto”da, “nasıl ki I. Enternasyonal gelecekteki gelişmeyi öngörmüş ve onun yolunu göstermişse, nasıl II. Enternasyonal milyonlarca proleteri toplayıp örgütlemişse, III. Enternasyonal’de açık kitle eyleminin, devrimi gerçekleştirmenin Enternasyonal’i, eylemin Enternasyonal’i olacaktır” deniyordu. 5 Mart 1953 …
Devamını oku“Viva la Comune!”
18 Mart 1871’de, Paris sokaklarını dolduran kitleler, “Viva la Comune” (Yaşasın Komün) haykırışıyla ilan etmişlerdi dünyaya ayaklanmayı. Marks, “Paris’i sarsan gökgürültüsü” olarak tanımlıyordu bu hareketi ve “göğün fethine kalkışan komünarlar” diyerek selamlıyordu. 1789 Fransız İhtilali, burjuvazinin iktidara yerleşmesini sağlamıştı. Ancak burjuvazinin iç çelişkileri ve halkın mücadelesi bitmedi. 1851’de Louis Bonapart (Napolyon’un yeğeni) bir hükümet darbesi ile II. İmparatorluk dönemini başlattı. …
Devamını okuKOMÜN’DE KADINLAR
Paris Komünü’nde kadınların ayrı bir yeri vardır. Şehrin savunmasında önemli noktaları ateşe vermek için ellerinde gaz bidonlarıyla dolaşan “petrolcü kadınlar” direnişin sembolüydüler. Kadınlar barikatta son nefer, idam mangasına gülerek giden savaşçılar oldular. Komün’ün onlara verdiği özgürlük için ölümü seve seve kucakladılar. Ve bir Prusyalı gazeteciye, “iyi ki bütün savaşçılar kadınlardan oluşmuyordu” dedirttiler. Sadece savaşçı değil, aynı zamanda komutandılar. Hem savaşı …
Devamını okuİşsizler ordusu büyüyor; BİRLEŞİK MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM!
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’da bin kişilik geçici işçi alımına, 44 bin kişi başvurmak için sıraya girdi. Zonguldak’ta Türkiye Taşkömür Kurumu’nda bin kişilik işe, onbinlerce kişi geceden sıraya girdi. Adana’da üç bin kişilik 6 aylık geçici işe girmek için, onbinlerce kişi saatlerce sıra bekledi… Örnekleri çoğaltabiliriz. İş kuyruğuna girenler, uzatılan mikrofonlara “umudum yok, ama yine de bir umut” diyerek soğukta beklemeye devam …
Devamını okuKaraağız Köyü’nün santrala karşı direnişi
Bursa’nın Karaağız Köyü, biyokütle enerji santraline karşı 300 gündür direnişteler. Köyün girişine “Köyüm tarım ve hayvancılıkla geçindiği için katı atık santrali istemiyoruz. Yetkililere duyurulur” yazılı pankart asan köylüler, “zehir solumak istemiyoruz” diyorlar. Ve direnişlerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Karaağız Köyü Bursa’da bir dağ köyü. Tarım ve hayvancılıkla geçiniyor, kendi yiyeceklerini yetiştiriyorlar. Doğal yaşıyor, ilaçsız tarım yapıyor, temiz hava için şehirden gelenleri ağırlıyorlar. …
Devamını oku