İşçi sınıfının “birlik, dayanışma ve mücadele günü” 1 Mayıs yaklaşıyor. Ama işçilerin bu büyük gününü, bu tek bayramını, istedikleri yer ve biçimde kutlamaları yine engelleniyor. Daha 1 Mayıs’a aylar varken, İstanbul Valisi, “Taksim’in tüm gösterilere kapalı olduğunu” duyurdu. Oysa Taksim yasağı yıllar önce fiilen kırılmış, AKP hükümeti de bunu resmileştirmek zorunda kalmıştı. Yüzbinlerce işçi-emekçi, 2010 yılından itibaren Taksim Meydanı’nı doldurdu, …
Devamını okuGenel
Rojava devrimi üzerine
Rojava devrimi son günlerde, yeniden tartışılmaya başlandı. Tekirdağ’da Grup Yorum’un bir söyleşi esnasında “Rojava’yı devrim olarak görmüyoruz” sözleri üzerine, bir kez daha Rojava’da yaşananların devrim olup olmadığı tartışılıyor. (*) Üzerinde en fazla kargaşa yaratılan kavramların başında ne yazık ki “devrim” gelmektedir. Bir yandan burjuvazi, bir yandan reformistler, “devrim” sözcüğünü öylesine sık kullanmışlar ve içini boşaltmışlardır ki, neye “devrim” denip denmeyeceği …
Devamını okuİran ABD ile anlaşıyor mu?
Son dönemde üst üste gelen kimi gelişmeler, İran ile ABD’nin bir yakınlaşma içinde olduğu yorumlarını artırıyor. Özellikle dünyaya ABD emperyalizminin yenilmezliği gözlüğünden bakan çevreler, İran’ın da ABD’nin rotasına girdiğini, ABD’nin İran’ı da kendisine yedeklediğini, İran’a geri adım attırdığını vb iddia edebiliyorlar. Gelişmelere yüzeysel bir bakış, onları doğruluyormuş izlenimi yaratıyor zaten. İran’la emperyalist ülkeler arasında yürütülen nükleer müzakerelerde anlaşma sağlandı ve …
Devamını okuYemen’de savaş
Yemen’de Husilerin iktidarı ele geçirmesini kendileri açısından bir tehdit olarak gören Arap ülkeleri, Suudi Arabistan yönetiminde bir koalisyon kurarak, 26 Mart günü, Yemen’e saldırıya geçti. Önce “Kararlılık Fırtınası” adı verilen bombardıman başlatıldı ve 8 Arap ülkesi (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Ürdün, Sudan, Kuveyt, Fas) bu bombardımana katıldı. Arkasından Suudi Arabistan, 150 bin kişilik orduyla Yemen topraklarını işgal …
Devamını okuAtılım’ın feminizm koşusu
Atılım dergisi, feminizm kulvarında dizginsiz koşuyor. Yola çıkarken amaçları parti içinde kadının konumunu güçlendirmekti. Bugün ise artık doğrudan bir rol değişimi istiyorlar. Erkek egemen toplumda erkeklerin kadınları ezmesine karşı mücadele etmekten çıkıp, kadın egemen bir düzen, kadınların erkekleri ezdiği bir ilişki sistemi hedefleniyor. “Eşitlik” talebiyle başladıkları yolda, “egemenlik ilişkisinin değiştirilmesi” talebine varmış durumdalar. Mücadele ML bir bakışla ele alınıp, doğru …
Devamını okuTÜİK işsizlik rakamlarını azaltıyor İŞSİZLİK KAPİTALİZMİN ÜRÜNÜDÜR
TÜİK işsizlik verilerini açıkladı. Buna göre, resmi işsizlik yüzde 10,9! Geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 1,3 artmış durumda. Tarım-dışı işsizlik oranı ise, yüzde 12,9 oldu. İşsizlik sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 563 bin kişi artış göstererek 3 milyon 145 bine ulaştı. İş talep edenlerin sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 1 milyon 807 bin artı. Açıklanan bu rakamlar …
Devamını oku1 Mayıs, işçilerin kanıyla yazıldı
Amerikan İşçi Federasyonu (AFL)’nin başını çektiği 8 saatlik işgünü mücadelesine tahammül edemeyen Amerikan burjuvazisi, 3 Mayıs’ta Kereste Sürücüleri Sendikası işçilerinin Mc Cormic fabrikası önünde düzenlediği mitingte, polis aracılığıyla örgütlediği bir provakasyon düzenler. 8 saatlik işgünü için miting yapan savunmasız işçilerin üzerine polis ateş açar. Bunun üzerine 4 işçi ölür, onlarcası yaralanır. Bu vahşi terörü protesto etmek için işçiler ertesi gün …
Devamını oku1 Mayıs’ın tarihi
Kapitalizm ortaya çıktığı andan itibaren çocuk yaşlarındaki işçiler dahil herkesi günde 16 saati aşan sürelerle çalıştırmıştır. İşçiler de çalışma sürelerinin kısaltılması talebiyle birçok eylem yapmıştır. “8 saatlik işgünü” kavramı ilk kez 1817 yılında İngiltere’de, ütopik sosyalist Robert Owen tarafından dile getirilir. Owen’in, “8 saat çalışma, 8 saat eğlence ve 8 saat dinlenme” şeklinde oluşturduğu formül, hızla yaygınlaşıp bir slogana dönüşür. …
Devamını okuTürkiye’de 1 Mayıslar….
Türkiye’de 1 Mayıs’lar, Osmanlı döneminden itibaren kutlanmaktadır. Bazen yakaya takılan kırmızı karanfil, bazen fabrikada okunan bir bildiri, bazen şalterlerin inmesi ve alanların doldurulması biçiminde, ama mutlaka kutlanılmıştır. ‘77 1 Mayıs’ı başta olmak üzere, 1 Mayıslar’ın kana bulanmasına, onu bir korku gününe çeviren egemen sınıflara karşı, büyük bir kararlılıkla 1 Mayıs’a sahip çıkıldı. Sıkıyönetim ve cunta koşullarında bile, 1 Mayıs çeşitli …
Devamını okuBirlik, dayanışma, mücadele…
‘90’lı yılların ilk yarısıydı. DİSK Deri-İş’e bir gün bir arkadaşımız akvaryum getirmişti. İçinde 3 tane Japon balığı vardı. “Hediyem olsun” dedi. Biz de akvaryumu sendikanın baş köşesine yerleştirdik. İşçiler hemen balıkların adını koydular: “Birlik, Dayanışma, Mücadele”! Giderek akvaryum sendikanın maskotu haline dönüştü. Neredeyse sendikadaki en değerli varlığımız olmuştu. O gün sendikayı kim açıyorsa, ilk iş olarak önce akvaryuma gidiyor ve …
Devamını oku