15 Temmuz darbe girişimini bir fırsata çeviren devlet, saldırılarını artırdı. Darbe sonrası oluşturulan kaotik ortamda, bir taraftan Cemaat mensuplarını ve darbecileri tasfiye ederken, bir taraftan da devrimci-demokrat kesimlere, aydınlara ve Kürt hareketine darbeler indirmeyi ihmal etmiyordu. Son günlerde ise, daha sistemli bir biçimde muhalif tüm kesimleri susturma harekatı başlattı. Özgür Gündem gazetesinin, İMC ve Hayat Tv başta olmak üzere televizyon …
Devamını okuSiyasal
Van Gölü Film Festivali Kutup Yıldızı belgeselinin gösterimini gerçekleştirdi
Van Gölü Film Festivali, “Kutup Yıldızı- ağacın köklerinden biri” belgeselinin gösterimini gerçekleştirdi. FÖKEV (Fatih Öktülmüş Kültür ve Sanat Evi) tarafından hazırlanan “Kutup Yıldızı-ağacın köklerinden biri” belgeselinin gösterimi, 14 Ekim günü Cezayir Toplantı Salonu’nda yapıldı. Bu yıl 5.si düzenlenen Van Gölü Film Festivali, 12 Ekim günü İstanbul’da gerçekleştirdiği açılışın ardından, 14 Ekim günü de “Kutup Yıldızı” belgeseli için “özel gösterim” düzenledi. …
Devamını okuOHAL, halka karşıdır! GÜN MÜCADELE GÜNÜDÜR!
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal Uygulaması, (OHAL) sözde darbecilere karşıydı. Başbakan Binali Yıldırım, OHAL’in “millete değil, devlete karşı” yapıldığını iddia etmiş, hatta üç aylık sürenin dolmasını bile beklemeden kaldırabileceklerini söylemişti. Kitleleri yatıştırmak ve OHAL’e alıştırmak için bu sözlerin sarfedildiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Sürenin dolmakta olduğu bugünlerde, 3 ay daha uzatma hazırlığı yapıyorlar. Bunun da demagojisi, …
Devamını okuSuriye topraklarında Türkiye’nin ne işi var?
24 Ağustos günü başlayan “Fırat Kalkanı” operasyonu ile, AKP hükümeti nihayet isteğine kavuşmuş, Türkiye’yi Suriye’deki savaşın içine sokmuş oldu. Ortadoğu’da bilinen bir söz vardır. “Savaşa girmeyi siz belirlersiniz, ancak ne zaman çıkacağınızı siz belirleyemezsiniz.” Bugün Türkiye’nin de bu savaşta nasıl bir yol izleyeceği, savaşın ne tür sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağı belirsizdir. Türkiye neden Suriye’ye girdi? Tam da 15 Temmuz …
Devamını okuKolombiya’da “barış” kimin barışı?
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Kolombiya hükümeti arasında 25 Eylül 2016 tarihinde yapılan anlaşma ile silahlı savaşın sona erdiği açıklandı. Anlaşma, 2 Ekim’de referanduma sunulacak, kabulü durumda, yürürlüğe girecek. Kamuoyu buna göre hazırlanmış zaten, yüzde 65 destek olduğu söyleniyor. Bu gelişme, sansasyonel bir şekilde dünyaya duyuruldu. Öyle ki, anlaşmanın gerçekleştiği toplantıda tüm tarafların beyaz gömlek giymesi, yakalarına güvercin rozeti …
Devamını okuOrdu-siyaset ilişkisi
Ordu ve siyaset ilişkisi, her dönem tartışma konusudur. Ordunun siyasetdışı ya da siyasetüstü kalması gerektiği üzerine bolca laflar edilir. Oysa hiçbir dönem ordu, siyaset dışında kalmamıştır, kalamaz da. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ordunun siyasallaşması bir kez daha gündeme geldi ve hararetli tartışmalara neden oldu. AKP hükümeti, 15 Temmuz’u bir fırsata çevirme dürtüsüyle, orduyu da kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye …
Devamını okuSosyalizmde ordu
Paris Komünü’nün siyasal hedeflerinin başında “sürekli ordu”nun dağıtılması gelir. Ve ilk yaptığı şey de sürekli orduyu kaldırması, yerine silahlı halkı geçirmesi olmuştur. “Komün diye yazıyordu Marks, iki büyük gider kaynağını, sürekli ordu ve memurculuğu ortadan kaldırarak, bütün burjuva devrimlerin o ‘ucuz hükümet’ sloganını gerçekleştirdi.” (Lenin, Komün Dersleri, Sol yayınları, sf 85) “Ucuz hükümet” esasında emekçi kesimlerin istemidir. Sömürücü hükümet, iki …
Devamını oku“Niye öleyim”?!
Bu cümlenin sahibinin adı Burak Kayaoğlu. Kendisi şairmiş! Onu ve yazdığı şiiri bize tanıtan ise, Melih Pekdemir. 12 Eylül mahkemelerinde “örgüt değil, dergiyiz” savunmasıyla ünlü Devrimci Yol’un “önder”lerinden Melih Pekdemir. Pekdemir, 5 Eylül tarihli BirGün gazetesinde yayınlanan yazısında, “Niye ölelim ki” başlığını kullanmış; ayrıca bu şiire atıfta bulunmuş. Yazısında 15 Temmuz’dan bugüne yaşanan sürece ilişkin olarak “işbaşındaki şeytanların” gidici olduğunu …
Devamını okuMIRILDANAMAZSINIZ!
Ayşegül Terzi, şort giydiği için otobüste bir gerici tarafından darp edildi. Ve yaşam tarzına müdahale anlamına gelen bu saldırı, ilk defa tutuklanma ile sonuçlandı. Bugüne kadar birçok kadın, modern giyinişi nedeniyle şeriat kılıklı adamlar tarafından, kamuya açık yerlerde rahatsız edildi, çoğu zaman bu darp etmeye kadar vardı. Mesela birkaç ay önce Kızılay’da şalvarlı-cüppeli, IŞİD kılıklı adamlar, kadınların kapanması gerektiğini yazan …
Devamını okuCumartesi annelerinin 600 haftası
İlk olarak 27 Mayıs 1995 tarihinde “Kayıplarımızı istiyoruz” diyerek oturmuşlardı Galatasaray Meydanı’na. Gözaltına alındıktan sonra kaybedilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayanların aileleri ve onları destekleyen kitle örgütleri başlatmıştı bu direnişi. 4 yıl sonra, 1999 yılında devletin şiddetli saldırılarının ardından 10 yıl ara verdiler eylemlerine. 2009 yılında yeniden başladılar: Daha kararlı, daha inatçı, daha kenetlenmiş bir halde… Sonrasında her hafta …
Devamını oku